- 772 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
SOKAKTA ZİNA VAR / MIŞ !
Anadolu yakasının lüks sayılacak sermtlerinden biri. Bir apartmanın sahibi diye söz ediliyor, ’’Hacı Dayı ’’ lâkaplı birinden. O apartmandaki kiralık dairelere , emlâkçı olarak müşteri götürüyorum. ’’Hacı Dayı’’ yı görmek bu güne kadar kısmet olmadı. Otuz yaşın belki de altında bir oğlu var. Ne zaman gitsem kapıya o çıkıyor. Daire anahtarını ondan alıp müşterilere gösteriyorum. Bir şey çok dikkatimi çekiyor ; daima uykulu gözlerle karşılıyor beni. Geceleri çalışıp gündüzleri uyuyan biri olduğu inancına varıyorum.
Misafirlikte olduğum yakın akrabamın evinde söz yine dinden imandan gidiyor. Gündüzleri erkeklerin zorunlu olmadıkça sokağa çıkmamalarını tembihliyormuş’’Hoca efendi ’’. Sokakta kadınlar, kızlar açık saçık giyinip dolaştıkları için, göz kayarmış, zina olurmuş, günaha girilirmiş. ’’Müşteri götürdüğüm apartmanın sahibi ’’Hacı Dayı’’ nın oğlu geliyor aklıma. Acaba o da mı bu yüzden gündüzleri sokağa çıkmayıp sürekli evde uyukluyor ? Emin değilim ama duyduklarım beni bu teşhise doğru yöneltiyor.
Bu dünya gelip geçiciymiş. Tüm yaşantımızı öteki dünyaya göre ayarlamamız gerekiyormuş. Yani, yaşamadan geçirmemiz gerekiyormuş bu dünyadaki günlerimizi ! Televizyonda sohbet kanalından başkasını dinlemek günah. Dinî gazete, dergi ve kitaplardan başkası haram. Kadınlar erkeksiz hiç bir zaman sokağa çıkmayacak. Alabildiğince örtünecek, erkeğin peşinden gidecek, sadece yere bakacak. Tüm bunların karşılığında sonsuz olan öteki dünya hayatı kazanılmış olacak !
Hani bu dünya bir sınav yeri idi ? Zinayı görmeden, nasıl vereceksin sınavı ? Çık bakalım sokağa ; gör zinaları, yoldan çıkma da geç bu dünyadaki sınavı ! Çık yine sokağa ; gör dünyanın binbir türlü halini ; sabret, mücadele et, geç sınavı. Yok olmaz , evde uyuyarak geçireceksin günlerini, ondan sonra sonsuz hayatın cennetini kazanacaksın ! Ohh ne güzel !
Gencecik delikanlı, ya da orta yaşlı ; çık sokağa, bakma harama, karşına çıkan tuzaklara düşme, nefsinle mücadele et, kazan sınavı da görelim. Aç kal sokakta, çalma-çırpma, yoldan çıkma, geç sınavı. Evde çocuklar ekmek beklerken yolda bulduğun cüzdanın sahibini ara da geç bakalım sınavı !
Yapmayın arkadaşlar ; müslümanlık o kadar basit ve saçma değildir ! ’’Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyayı, yarın ölecekmiş gibi öteki dünyayı düşünen insan müslümandır.’’
Bu dünyadan elini eteğini çekip, memlekette olup bitenlere kulak tıkamakla, ’’Bu dünya fâni, ne varsa öteki dünyada var ’’ demekle müslüman olunmaz.
Bir sürü cemaat, ’’Hacı,Hoca,Şeyh’’ türedi günümüzde. Bunların çoğu da sahtekâr maalesef. Sokağa saldığın eşini, çocuklarını nelerin beklediğini bilmek için, televizyondan, basından ve kitaplardan uzak kalmak doğru değil. Üstelik değerli olanı da hepsini görüp doğru olanı ayırt edebilmektir.
Sokağa çıkmamakla, televizyon seyretmemekle, gazete okumamakla, hatta tepeden tırnağa örtünmekle falan müslüman olunmaz.
Yeter artık ; uyanın. Suistimal ediliyorsunuz, kandırılıyorsunuz, hayattan koparılıyorsunuz. Ruhunuz yıpranıyor, hasta hale getiriliyorsunuz. Sizden olan çocukların çoğu da ruh hastası çocuklar olarak katılacak topluma. Onlara ve kendinize bu kötülüğü yapmaya hakkınız yok. Kimsenin hakkı yok.
Madem inançlısınız ; öyleyse şunu da bilmeniz gerekir : Allah bu dünyaya hiç birimizi ot olarak göndermedi. En değerli varlık olan insan olarak gönderdi. Akıl verdi, irade verdi, beyin verdi. Bunları kullanmamakla zaten en büyük günahı işlemiş olmuyor musunuz ?
Fikret TEZAL
YORUMLAR
şimdi aklma iki kardeş geldi..biri dağda biri şehirde.erenler..dağdaki erince şehre iner abisine gider
--- bak ben erdim süt tülün içinden dökülmüyor der
---abiside al ozaman şu ayakkabıyı tamir et haydi der eilne verir.
---delikanlı bunun içineki ayak ne güzeldir ne küçük ayakkabı --- deyince süt damlamaya başlar..
---abi der dağda değil ermek maksat şehirde günahsız kalmak..
işte bu hikaye geldi aklıma..pislik içinde temiz kalmak en güzelii.
sevgimde kalın deniz kadın
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL
Yazınız güzel.
Güzel olmak haklı olmak değildir.
Az bulunan sivrilikleri daytma var.
Sayın Engindeniz'e katılıyorum.
Sizin yazınızda da haklılıklar var ama çok sivriltilmiş.
Maksat bağcıyı dövmek gibi algıladım.
"Kızlık zarı önemsizdir" Görüşünü savunan biri gibi.
Hadi diyelim önemsizdir.
İffetli bir müslümanla " bacak arası otoban olmuş biri "aynı saflıkta mıdır?
Bu millet sandığınız kadar saf hatta aptal mıdır?
Buna katılmam mümkün değil.
Yine de çürümeden korkan ve sakınan, aşırıcı üç beş insanın yerine çürümenin kaynaklarını yazmanızı tercih ederdim.
Selamlar.
8 Numara
Fikret TEZEL
Cikmayan gezmeyen görmeyen bilgi birikimi olmayan zinaya da yatkindir ahlaksizliga da yatkindir
yolsuzluga da yatkindir cünkü gelismemis bir beyindir.Hayat bir hapishane degildir zaten dar görüslü insanlar bu tip insanlar. Kisitli yasayan ve yasatilanlar insanlik adina basli baslina bir felakettir.Bu cagda hala gericilik varsa iste bu tarz insanlar yüzünden.Birine selam versen aaa kadina bakk...diyen bir toplumun ahlak neresinde olabilir acaba.
Böyle insanlarin akli fikri cinsellik ve zinadan öte gecemez zaten.Bizde de bu asilamadi asilamaz da artik..
Gelismemis toplumlarin inanclari da zayiftir o yüzden de bir toplumda ahlaki cöküklük yasanir.Ve bizim ülkemizde de bu bir cogunluktur benim görüsüm tabiiki bunlar.
Kapan sarip sarmalan kimseye bakmaya aman falan filan ...
Oysa ki bir tebessüm bile sadakaymis sevmek bile ibadetmis ama yabanilik ögretilmis islam yerine sanki.
Güzel bir yaziydi sevgili Fikret Tezal cok yönden yorumlanir.
Yüreginize saglik
Sonsuz saygimla
hicbitmez tarafından 6/29/2010 9:53:21 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sokaklar da bir imtihan yeri bence. Nasıl uyuyarak oruç tutmak hoş değilse, günahlardan kaçmak için eve kapanmak da ibadetin kolayına kaçmaktır. Herkes bir şey diyor işte...Sonumuz hayrolsun diyeyim ben yine..
Selamlar..
Fikret TEZEL
neden hiç bir bilginizin olmadığı bu alanlarda ve sapla samanı karıştırdığınız -ve kininiz de belli olan- tarzda yazılar yazıyorsunuz anlamak mümkün değil... okadar açık ki haberdar olmadığınız gazete köşelerinden yada kendinize yakın yerlerden doneler topladığınız...yazık .. üzülüyorum size...
alkışınız bol olsun ne diyelim...