- 1682 Okunma
- 32 Yorum
- 0 Beðeni
ÖÐRENEN REKLÂMIM ÖÐRENMEYEN VELÝNÝMETÝM
Okuduðunuz yazý Günün Yazýsý olarak seçilmiþtir.
Erdinç Bey, Karadeniz’in zor yaþam þartlarýnda dünyaya gelmiþ. Bütün zorluklara göðüs gererek okuyup öðretmen olmuþtu. Öðrenmeyi ve bildiðini öðretmeyi çok seviyordu. Uzun yýllar Milli Eðimde görev yaptýktan sonra emekli olmuþtu. Emekli olmasýna raðmen, baþta öðretme arzusu, bir de hayatýn getirdiði ekonomik sýkýntýlarý aþmak için, özel bir dershanede matematik öðretmeni olarak görev yapýyordu.
Çevresinde sayýlýp sevilen ve disiplinli bir öðretmen olarak tanýnýrdý. Bir gün çalýþtýðý dershanede ders anlatýrken, arka sýradaki kýpýrtýlar dikkatini çekmiþti. Elindeki tebeþiri býrakýp, dikkatini arka sýraya verdiðinde, sýnýfýn haylaz çocuðu Hüseyin, masanýn altýna eðilmiþ, elindeki cep telefonunun kamarasýyla bir þeyler çekiyordu. Erdinç Bey, Hüseyin’in yanýndaki kýzlarýn bacaklarýný çekiyor sanýp, kan beynine çýkmýþtý. Hüseyin’in yanýna gelip:
-O telefonu bana verir misin?
Hüseyin elindeki telefonu cebine koyup, alaycý bir þekilde sýrýtarak:
-O benim özelim, size gösteremem!
Erdinç Bey, sýkmaktan küçülen diþlerini daha bir sýktý. Çocuða vurmak istemiyor, olayý insancýl yönüyle çözmeye çalýþýyordu. Hüseyin’in cebinde telefonu alýp, içeriðine baktýðýnda, kendi fotoðrafýnýn çekilmiþ olduðunu görmüþtü. Kýzlarýn bacaklarýný çekilmediði için sevinmiþ, dersin haybeye gittiðine üzülmüþtü. Çocuðun koluna yapýþýp:
-Oðlum, böyle þeylerle uðraþacaðýna dersini dinlesene! Senin annen baban enayimi ki, boþuna para veriyorlar?
Hüseyin öðretmenden daha fazla sinirlenmiþti. Saçlarýný kirpi gibi dikletip, gözlerini patlak mýsýr gibi patlatmýþ, baðýrýyordu:
-Sen benim anneme babama enayi diyemezsin!
Erdinç Beyin sabrý tükenmek üzereydi. Çocuðun kolundan tutup müdürün odasýna götürdü.
-Müdür Bey, bu çocuk sýk sýk olay çýkarýp dersi bölüyor. Velisini haberdar edelim. Ya dershaneden alsýnlar, ya da toplum içinde nasýl davranýlacaðýný öðretsinler. Hüseyin okumak istemiyor diye, onlarca okumak isteyen çocuðun hakkýna tecavüz ettirmem! Erdinç Bey, çocuðu müdürün odasýnda býrakýp, yarým kalan dersine dönmüþtü.
Hüseyin de evine gidip, ailesini doldurabildiði kadar doldurmuþtu. Öfkelenen ailesi, soluðu dershanede almýþlar, müdüre söylenmeye baþlamýþlardý. Müdür Erdinç Beyi odasýna çaðýrýp, velilerle yüzleþtirdi.
Veli:
-Sen ne biçim öðretmensin? Onca parayý bana enayi demen için mi veriyorum ben!
Sakin olmaya çalýþan Erdinç Bey:
-Ben kimseye enayi falan demedim. Sadece, sokaða para atacak kadar enayiler mi dedim.
Öðretmen ne dediyse dinletememiþ, ne öðrenci ne de velisi anlamak istemiyor, aðzýndan çýkanlarý kulaklarý duymuyordu. Müdürün odasý terk eden öfkeli veliden sonra, baðýrma sýrasý müdüre gelmiþti:
-Bakýn Erdinç Bey, sizin taktiðiniz geçmiþte kaldý. Öðrenmeyen çocuða bir þey öðretmek için çýrpýnmayacaksýn! Çocuklarý incitmeyeceksin, kýrmayacaksýn! Ýsteyen telefonla konuþsun, isteyen fotoðraf çeksin! Gerekirse sen de onlara katýlacaksýn! Senin paraný ben veriyorum ve bu paralarý öðrencilerden kazanýyorum! Benim felsefem þu; ÖÐRENEN ÖÐRENCÝ REKLAMIM, ÖÐRENMEYEN ÖÐRENCÝ VELÝNÝMETÝM. Sen de bu felsefeyi benimsersen iyi edersin!
Müdürü þaþkýnlýkla dinleyen Erdinç Bey:
-Müdür bey, ben bu mesleðe yýllarýmý verdim. Hep doðru bildiklerimi öðrettim. Asla senin felsefeni kabul etmiyorum! Böyle bir felsefeyi benimseyen dershaneyle çalýþamam!
Ardýna bile bakmadan, kapýdan çýkýp gitti.
Þimdi ben de merak etmekteyim; böyle bir felsefeyle yetiþen çocuk, ne öðreniyor ki, ne öðretecek?
NOT: Öykü yaþanmýþtýr. Bu olayý yaþayan Öðretmen þuanda evimde misafir olarak bulunmaktadýr. Olayýn dahasý da var; fakat burada anlatýp sizleri tamamen dershanelerden soðutmak istemedim. Zaten baþlýðýyla her þeyi anlatýyorum. ÖÐRENEN REKLÂMIM, ÖÐRENMEYEN VELÝNÝMETÝM diyen bir dershane anlayýþýndan baþka ne beklenebilir ki?
Sevgi ve Saygýlarýmla...
Emine/ Manisa/19/06/2010
YORUMLAR
Deðerli kalem dostu yazýnýzý okurken birkaç yýl evvel dersanede öðretmenlik yaparken baþýmdan buna benzer bir olay geçmiþti ve öðrenciyi dersten çýkarýp dersime devam etmiþtim.Anne ve babasý aný hiddetle gelmiþti ama ben derdimi anlatabilmiþtim.Müdürüm de saðolsun bu konuda destek olmuþtu.Ben þu anda yine bir kolejde Edebiyat-Türkçe dersleri veriyorum.Ayný þeyi yaþarsam yine ayný davranýþý sergileyeceðim ve müdürümünde benim haksýz yere bir öðrenciyi rencide etmeyeceðimi gayet iyi bilir.Anlattýðýnýz olay sýkça rastlanan bir olaydýr.Eðitim sistemi dersanecilðin tekelinde olmaya devam ederse topluma ancak faydasýz birey yetiþtirebiliriz.Toplumun kanayan yarasýdýr anlayacaðýnýz ben yine de derim ki özel bir kurum olsa dahi yöneticiler çok önemlidir.
Yüreðinize,kaleminize,kelâmýnýza saðlýk.Tebrik ve saygýlarýmla.
Türkiyede eðitim sistemi kökten haledilmedikçe bu tür vakalara rastlanýr ve özel okul bir ticarethaneden baþka bir þey deðildir. Özel okullarýn açýlmasý ve yaygýnlaþmasý zengin ve yoksul öðrencilerin arasýnda uçurumlar açtý. Bana göre bu bir ayrýmcýlýktýr. Parasý olan okur olmayan ise okumasýn; yoksul öðrencilerin ne kabahatý var?
Evet bana göre öðretmen asilce görevini yapmýþ ve entel dantel ve þýmarýk öðrencinin tavýrlarýný kabuletmeyerek güzel bir duruþ sergilemiþ. Okul sadece ders için deðil ayný zaman eðitim,kültür ve sosyal iliþkilerin geliþtiði bir mekandýr.
Ve eðitimde bana göre bir yanlýþ daha var baþarýlý öðrenciyi alýp özel ders odalarýna sýnava yarýþ atý gibi hazýrlayan dersahanelerde var, öbürleri ise nasýl olsa baþarýsýz diye ayrý bir muammele yapýlýyormuþ. Yani herde ayrýmcýlýk yapýlýyor, yazýk deðil mi bizim insanlarýmýza?
Bana göre özel okullarýn özeleþmesi sadece devlete bir gelir kaynaðý olmaktan baþka birþey deðil.
Yazýnýzý yürekten kutladým. Önemli bir konuydu...
ÖÐRENEN REKLÂMIM ÖÐRENMEYEN VELÝNÝMETÝM : Bu felsefeyle bana "Hababam sýnýfý"n müdürünü anýmsattý.
Selam ve saygýlarýmla
Merhaba,
Sadece anlattýðýnýz öykünün yüzde yüz gerçek olduðuna inanýyor deðilim, ayný zamanda biliyorum da. Çünkü yýllarca dersanecilik yaptým ve bunun gibi yüzlerce olay ile karþýlaþtým.Hatta bazý olaylar nedeniyle neredeyse öðretmenlikten bile nefret ettim.Basit bir örnek:
-Oðlum ailen bu dersaneye milyarlar ödüyor.Hiç olmazsa onlarý düþünüp dersleri dinlemelisin.
-Yavvv hoca, onlarýn dersaneye verdikleri para benim bir aylýk cep harçlýðým.
**
Bir baþkasý (bu sefer ki kýz):
-Ben zaten üniversiteyi kazanamazsam babam beni Ýngiltere'ye gönderecek.
**
Dersanelerdeki çirkeflikleri ise nedense kimse anlatmýyor veya anlatamýyor.
Sizin de iþaret ettiðiniz gibi daha neler var neler...
Teþekkür ederim paylaþým için.
Saygýlarýmla.
Ömer Faruk Hüsmüllü tarafýndan 6/21/2010 3:45:01 PM zamanýnda düzenlenmiþtir.
Engin Tatlýtürk
Çirkinlik her yerde olabilir elbette. Bir eðitimci olarak öyküleþtirip bizlerle paylaþýrsanýz iyi olur faydalanmamýz açýsýndan.
Dershaneler eðitim eþitsizliði yaratýyor diye günah keçisi olmuþ.
Kimileri de " yeterli eðitimi alamayanlara fýrsat eþitliði saðlýyor" diyor.
Pekiyi eðitimci olarak siz ne diyorsunuz?
Gerçekte dershaneler olmasa devlet okullarý yetersiz öðrenci mi yetiþtirecek?
Ýnþallah hayýrlara vesile olur.
Selam ve saygýlar.
GÜNE DÜÞMEYÝ HAK ETMÝÞ BÝR YAZI..
DÜNYANIN ÇÝVÝLERÝ GEVÞEMEYE BAÞLADI ÝNÞALLÂH DÜÞMEDEN BÝRÝLERÝ SIKAR DA TAMÝR EDER ÜMÝDÝYLE YAÞIYORUZ..
KUTLARIM DEÐERLÝ KALEM...
YÜREK SESÝN HÝÇ SUSMASIN...
BÝR TOPLUMDA ÞAÝRLER YA DA YAZARLAR SUSTURULDUÐU SÜRECE O TOPLUM ASLA BÝR ADIM BÝLE ÝLERÝYE GÝDEMEZ...
GEREKLÝ SESLERÝN VOLÜMÜNÜ AÇIP GEREKSÝZLERÝ KAPATMAK DÝLEÐÝ ÝLE...
KALEMÝN YÜREÐÝN DAÝM OLSUN HER ZAMAN...
EN DERÝN SEVGÝ SELAM VE SONSUZ SAYGILARIMLA...
Önemli bir konuya deðinmiþsiniz,bunu söylemek gerekir evvela. Zannetmiyorum ki inkâr edilebilsin; artýk dershane olmadan yazýk ki baþarý olmuyor. Öðrenci de buna inanmýþ aileler de buna inanýyorlar, baþarýlýsý da gidiyor baþarýsýzý da ha fire nerede bunu sormak gerekiyor herhalde. Yazýk ki bunu yaptýðýmýzda iþin içinden çýkamýyoruz. Çok acý bir cümle kuracaðým :
"bazý öðretmenler hem dershane hem okul ve öyle ki dershaneye öðrenci..."
dilim varmýyor gerisine. Suç kimin bilinmiyor; burada dershane müdürü kadar öðretmeni de hatalý maalesef. Evet eski þartlara nazaran iyiydi ya da yaþananlara nazaran. Sýra dayaðý vardý misalen okulda sýkýysa çýtýnýzý çýkarýn fakat þimdiki zamanda bu mümkün deðil. Aileye þikayet bir yana dursun çocuklar artýk ufacýk ses yükselimine bile tahammül edemiyorlar ha nedir akýl olsun diye ille de kötek mi , elbette deðil. Çocuða, sýnýfýn ortasýnda rencide edecek þekilde olmasý gereken davranýþý söylemek ne derece doðru bir davranýþtýr ? Bu, öðrenciyi o öðretmenden soðutur, öðrenciyi o dersten de soðutur kaldý ki okuldan zaten soðumuþtur dershane öðrencisi ki ilimden söz edilebilir mi bu halde, hiç sanmýyorum. Öðretmenden korkulacak zamaný çoktan geçtik bu sadece ....buraya da dilim varmýyor. Öykü üçüncü dilden anlatýlmýþ ve keþke bir iki olmasý gerekene dair cümle olsa idi.
Konu ve anlatým itibarý ile baþarýlý idi ama üstüne söylenmesi gereken çok þey var,gücüm bu kadar.
Sevgilerimle.
Güne düþen güzel bir yazý
Memlekette yaþananlarýn göremediðimiz diðer yüzü bunlar
Ülkede her konuda deðiþim yaþanýyor bu deðiþim bazýlarýna göre iyi görünsede iyi olmadýðý ortada
Ülke veya Millet yararýndan çok menfaat amaclý deðiþiklikler daha çok enteresan
Sadece dersanemi
Hastahaneler öyle deðilmi
Gittiðin zaman önce para sormuyorlarmý paran yoksa seni yokuþa sürmüyorlarmý derdini söylediðinde bu kadar para gider demiyorlarmý acil hastaný getirdiðinde hemen þu kadar para yatýrman lazým demiyorlarmý önce hastaya müdehale etmeleri gerekirken para istemiyorlarmý
Ýnsanlýðýmýzýn tükendiði paranýn ilah olduðu bir zamanda yaþamýyormuyuz.
Herkes aynaya bakýp insanlýkmý daha önemli paramý diye kendine bir sorsun...
.................Teþekkürler Emine haným
.......................saygýmla
Bizlerin zamandýnda bir çocuk okula yazdýrýlýrken öðretmenine "Eti senin, kemiði benim" denirmiþ...Tabi ki bu söz öðrencisini dövme hakkýný vermiyor öðretmene ama bu söz ile okula giden bir çocuk öðretmenine saygý göstermesini öðreniyor...
Þimdi ise öðretmenin en ufak baðýrmasýnda veliler dünyayý yýkýyor hale geliyor...Peki çocuða büyüklerine saygýyý neden öðretmiyorlar?
Sevgilerimle...
Yaþamým içinden, Ýyi polis kötü polis, iyi avukat kötü avukat, iyi doktor kötü doktor, iyi çöpçü kötü çöpçü, iyi ÝNSAN kötü ÝNSAN.
Sanýrým dershane müdürü de bir öðretmendir, muhtemelen emekli. Kim bilir kaç yüz, bin öðrenci yetiþtir(eme)miþtir. Yazýk(lar olsun) böylelerine
Ýyi ÖÐRETMEN, kötü ÖÐRETMEN
Tebrikler, saygýlar, selamlar
Rahmetli Kemal Sunal'ýn oynadýðý hababam sýnýfý serisinde, müdürün ifadesiyle:
-Benim ticarethanem burasý , deyiþi geldi gözlerimin önüne.
Ülkemizde her þeyi sulandýrdýklarý gibi, dershanelerin de öðrenciyi ne kadar düþündüðünü çok güzel iþlemiþsiniz.
Tebrikler, sevgi ve dualarýmla.
Güncel bir konu.Eðitimdeki çarpýklýk...Eðitimde ne hallerde olduðumuz ortada.her taraf mantar gibi dershanelerle dolu.Çocuklarýmýz da metalaþmýþ durumda.Zihniyet;para kazanma peþinde.Ortada iþsiz bir beyin ordusu var.Gençlik periþan,umutsuz.Ben pazarcýlýk yapýyorum ya;üniversiteyi bitiren oðlum da pazarcý mý olacak.Onu zaten yapamaz.Kýz arkadaþlarýndan utanýyor.Gerçekten ne olacak ya bu memleketin eðitim durumu?
Kinayeli olmasýna sevindim. Çok yerinde ve anlamlý bir yazýydý.kutlarým yazan yüreði ve kalemi...Selamlar.
Bu yazý,Güne düþmeli ki;okumayanlar da okusun saklanan gerçeði...
ayhansarýkaya tarafýndan 6/20/2010 1:03:32 AM zamanýnda düzenlenmiþtir.
ayhansarýkaya tarafýndan 6/20/2010 1:03:52 AM zamanýnda düzenlenmiþtir.
EÐÝTÝM DEÐÝL KÝ AMAÇ ZATEN. TÝCARET HALÝNE GELMÝÞ BÝR EÐÝTÝM SÝSTEMÝNDEN NE BEKLENEBÝLÝR KÝ. ÖRNEKLERÝ O KADAR ÇOK KÝ. SONRA DA ÝLLERÝN DAÐILIMINA BAKTIÐIMIZDA, KIZIYORUZ. KIZMAYA GEREK YOK. SEVGÝLÝ ÖÐRETMENÝMÝ BU HALE GETÝREN SÝSTEM DÜZELMEDÝKÇE DAHA ÇOK YAÞANIR BUNLAR. GÜZELDÝ SEVGÝLÝ DOSTUM. TEBRÝKLER VE SEVGÝLERÝMLE