- 731 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
EMPATİ KURALIM
Şimdi değineceğim konu toplumumuzun büyük bir çoğunluğunun yapmış olduğu bir hatadır. Öncelikle bilmenizi isterim ki, Annelerimiz başımızın tacıdır, onlar olmasalardı bizler de olamazdık, her birinin ayrı bir şefkati ayrı bir emeği yatar üzerimizde.
Fakat dikkat çekmek istediğim konu; özellikle hanımların; annelerimizin günlerde veyahut gitmiş oldukları bir misafirlikte, bir toplantıda karşılaşmış oldukları diğer hanım arkadaşlarına bir iki kelamdan sonra çocuklarını överek anlatışları…
Her Anne evladıyla tabi ki de gurur duyar, övünür; fakat bunun anlatış biçimi farklı olmalıdır.
Daha birbirlerinin hal hatırlarını sormadan direkt “benim kızım mühendis çıkacak”, “benim oğlum şöyle” gibi tavırlarla birbirlerinin karşılarına çıkıp, aralarındaki samimiyetin boyutunu küçültmeleri toplumumuzun bu konuda bilinçlendirilmemiş olmasından kaynaklanıyor.
Bize verilen emeklerin karşılığını fazlasıyla alıyor olmaları mutlu ediyor olabilir fakat öyle bir dünya da yaşıyoruz ki yalnızca Annelerimizin yapmış olduğu bir hata da değil bu aslında.
Kişilerin eksik yönlerinin ortaya çıkmamasının gayretiyle oluşan bu tablo, toplumun gerçekten de büyük bir yarasıdır. Etrafımızdaki insanların bizler gibi olamayacağını düşünerek alınmış kararlar her zaman aradaki saygıyı ve de sevgiyi canlı tutar. Eğer ki, karşımızdaki insanların yaralarından zevk alıyorsak, kendi egomuzu tatmin edebilme çabasıyla kompleksimizi bastırıyoruz demektir. Daha önceden de vurguladığım gibi, yalnızca annelerimizin yapmış olduğu bir hata değil; toplumumuzun büyük bir çoğunluğu, kendi egolarını tatmin etme çabasıyla karşılarındaki insanları hiç düşünmeden, “benim başarım, oğlumun başarısı, kardeşimin başarısı…” gibi yollara başvuruyorlar.
İki kelimenin arasında, üçüncü kelime de mutlaka ki “ben şunu yaptım, ben bunu yaptım” la karşılaşıyoruz. Yaptıklarımızla, yaşadıklarımızla övünme şansımız onları anlatmaktan vazgeçip, başkalarının fark ettiği anlarda daha çok artar.
O zaman takdire şayan bir durum ortaya çıkar ki, bu da bir insanın başarısından çok daha büyük bir kazançtır. Etrafımızda sevilmeye değer çok şey var, sadece kendi içimize kapanmaktan vazgeçip onları fark etmemiz gerekiyor. Her insan başarılarının listesini sunmak ister ama önemli olan, başarılarının neticesinde insanlara sunduklarıdır…
Görmek istediklerimizin dışında göremediklerimizi de gördüğümüz takdirde yaşama katkı sağlarız, bizde olmayanları başkalarında gördüğümüz an onları takdir ettikçe asıl o zaman asil kalırız…
Dilara AKSOY
YORUMLAR
Birtakım başarılardan kendine paye çıkaranlar,özellikle de kendi yapamadıklarını çocuklarından bekleyenler,onlara yüklenip hadi şunu yap,bunu bitir vs baskı kurarlar.Bunun tıptaki adı aşağılık kompleksidir.Gereksiz avuntulara sığınmaktansa insan olduğumuzu,herkesin az veya çok kendine özgü bir birikimi olduğunu unutmamalı.Öncelikle kendimize saygı duymalıyız ki,başkalarıda bize saygı duysun.Ayrıca karşımızdakine saygı duymadan da saygı beklemek nafiledir.Marifet Dünya'ya insan olarak gelmekte değil,marifet insan gibi insan olabilmektir ya da olma yolunda çaba sarfetmektir..
Üstünde yaşadığımız dünya hakkında herşeye yabancılaşıp araştırıp öğrenmekten vazgeçip,soyut düşünceler hakkında ahkam kesmek cehaletin en büyük göstergesidir..
Ders niteliğindeki yazınız için teşekkür ederim..Saygılarımla..