- 591 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TATİLİ İYİ DEĞERLENDİRMEK!
Tüm okullarda öğretim yılı sona erdi ve öğrenciler tatile girdi. “Tatili en verimli nasıl değerlendiririm?”in hesapları yapılmaya başlandı. Tatil hiç bir şey yapmamak değildir. Bilinçli bir şekilde dinlenmek, eğlenmek, spor yapmak, aileye yardımcı olarak katkı sağlamak ve beyin egzersizlerini geliştirmektir.
Tatil çocuklarımızın hayata bakışında tecrübe kazanma ve bazı şeyleri öğrenme açısından bir fırsattır. Kızlar anneye, erkekler babaya yardımcı olabilirler. Esnaf sanatkârsak çocuğumuzun işimize nasıl emek verdiğimizi, helâlinden kazanmanın nasıl olduğunu görmesi açısından bir fırsattır. Babanın işi, çocuğun hayata bakışı ve yetişmesine fırsat verir. Aynı zamanda çocuklarımızın yarınlarda sorumluluklar üstlenmelerini de kolaylaştıracaktır. Milli, manevi ve ahlaki eğitim konusunda kitap okumaları, ders almaları bu alandaki eksikliklerini giderecek ve yetişmelerini sağlayacaktır. Yoksa inancını bilmezse, ergilerle-doğrular, helalle- haram, yanlışla-doğrular birbirine çok karıştırılır yaşantı boyunca...
Tatilde çocuklarımızın bilinçsiz televizyon seyretme ve internete takılma alışkanlıklarını engellemeliyiz. Zamanın nasıl kullanacağını öğretirken çocuğu ruhen ve bedenen gelişimini sağlayacak faaliyetlerde bulunmasını sağlamalıyız. Kitap okuma, spor yapma, sanatsal faaliyetlerde bulunma, çalgı aleti çalma gibi özellikler kazandırma etkinliklere katılmalarını sağlamalıyız ki kişiliklerinin gelişmesine de yardımcı olalım.
İlgisiz, sorumsuz, düşünmeye zaman ayırmayan ferlerden uzak, sorumluluk taşıyan bir birey olmanın yollarını öğretmeliyiz. Çocukların duygularını, endişelerini anlayarak bunları gidermenin gayreti içersinde çocuklarımızla sağlıklı iletişimler kurmalıyız. Bunu iyi ve verimli halde uygulamak için de anne ve babaların çocuklara yakın olmaları, iyi bir aile eğitimine ve bilgisine de ihtiyaçları vardır.
Çocuklarımızla aile bütünlüğü içersinde, imkânlar ölçüsünde günü birlik de olsa birlikte piknik ya da tatil yapmayı ihmal etmemeliyiz. Bu tatilleri fırsat bilerek çocuklarımızla daha fazla birlikte olma, aile kaynaşmasını sağlayacak, aile içersinde sevgi, saygı ve hoşgörüyü yerleştirecek, çocuklarımızın da bu kavramların anlamlarını iyice öğretmelerine imkân verecektir…
Çocuklarımızı sevgi fakiri, ilgi fakiri, inanç fakiri yapmadan, zengin duygu ve değerlere bağlı bireyler yapmalıyız. Azarlanan şiddete maruz kalan ve horlanan çocukların daha çok hata ve yanlış yaptığı, kötü alışkanlık edindiği bilinmektedir...
Çocuk aynı bir çiçek gibi ilgi ve sevgi ile büyür. Çocuk aşağılanmamalı, hafife alınmamalı, fiziksel güç kullanılmamalıdır. Çocuğumuza verdiğimiz değere göre çocuk değerlenir. Saygı uyandırmak için araya uzak mesafeler konmamalıdır. Baba neyi söylemek istiyorsa, araya başka aracı koymadan açık kalplilikle ve yumuşak bir üslup ile belirtmelidir.
Yaşadığınız şehirde ya da ilçelerdeki tarihî mekânları, turistik yerlerigezin. Ailece pikniğe gidin. Birlikte yemek yapın ve çocuğunuza yemek yapmayı öğretin. Hazır balık yedirmeden, balık tutmasını öğretin. Basketbol, tenis, pinpon gibi ileriki yaşamında onu daha aktif kılacak spor becerileri geliştiren planlı aktiviteler içinde yer alması konusunda teşvik edin. Müzik aletlerinden birini kullanma konusunda yardımcı olun.
Çocuklarımızı geleceğe hazırlarken çağdaş donanım ve bilgilerle birlikte toplumumuzun ahlak anlayışını, dini ve milli hassasiyetlerini de öğretmeliyiz ki bize ait olan değerlerden uzaklaşıp yabancılaşmasınlar.
Aileler, çocuklarının mutluluklara ulaşmalarına, doğruları bulmalarına yardım etmek için onlara sadece kendileri için hissetmeyi, düşünmeyi öğretmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumsal ve evrensel değerleri hissetmeyi de öğretmek zorundadır. Diğer bir deyimle büyüklere sevgi saygı ve insani ilgide doğru olanı yapabilme yeteneği kazanabilmeleri gerekir. Bunun en önemli etkeninin de manevi bilgilerle çocukların gelecek için yetiştirilmesidir.
Çocuklarımıza sosyal açıdan, bilinçli ve sorumlu bir şekilde davranmasını, yapılan görev, fedakârlık ve hizmetlerin manevi bir karşılığının olduğunu da öğretmeliyiz. Kültürlü, saygılı ve ahlaklı olarak yetişen çocuklar ileride başarılı, sorumluluk sahibi, insanlara değer veren, saygın ve sevgi dolu insanlar olmaya adaydırlar.
Geleceğe umutla bakmak için, çocuklarımızı yarınlara göre hazırlamalıyız. Hayattan beklentilerimizin hedefini bulması, gayemize ermemiz için, günlerimizi çocuklarımızın iyi yetişmesine adamalıyız. Yoksa” rüzgâr eken fırtına biçer.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.