- 834 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BÜLENT YILDIRIM VE İHH
Öğrencilik yıllarından tanıyorum. Bülent Yıldırım, derslerinde başarılı, sosyal faaliyetlerde aktif, cesur, fedakar ve cefakar bir öğrenci.
Milli Görüş hareketinin takipçisi, destekçisi, gayretçisi bir genç.
Aldığı görevleri bir teşkilatçı titizliği içinde yerine getiren, cihad şuuru gelişmiş bir Müslüman davetçi.
İnsanları her zaman hayra, iyiliğe ve yardımseverliğe teşvik etmiş bir Müslüman tebliğci.
Alan ve tüketen değil, veren ve üreten, iz bırakan bir sima.
1980 li yılların son yarısı…
Dünya bir arayış içinde. Türkiye’de siyasi yasaklar hafifletilme aşamasında. Milli Görüş taraftarlarının yüzde beş civarına olduğu, bunun da kendilerini Amerika’ya hesap vermekle ödevli sayan Devlet Büyükleri(!) tarafından övünçle takdim edildiği yıllar…
Avrupa’da Milli Görüş hareketinin tırmanışa geçtiği, kurduğu bazı kuruluşlarca yardım organizasyonlarının yapıldığı yıllar. Bu kuruluşların önde gelenlerinden birisi IHH ismini taşımaktadır. Açılımı Türkçe değildir. Bu kuruluşun kıtalar arası mazlum ve mağdurlara yaptığı yardımlar Türkiye’den gıpta ve merakla takip edilmektedir. Başta Bülent Yıldırım olmak üzere bazı fedakar gençler, Milli Görüş Lideri Prof. Dr.Necmettin Erbakan’ın desteğini alarak benzer bir organizasyonun Türkiye’de de kurulması konusunda teşebbüse geçmişlerdir. Düşündükleri de şudur:
“Madem ki IHH dünyada yaptığı yardım organizasyonları ile adını duyurmuştur, o halde Türkiye’de de aynı baş harfleri taşıyan bir organizasyon kuralım, biz de burada aynı faaliyetleri mütevazi şartlarla yapma gayretinde olalım.”
İHH-İnsan Hak ve Hürriyetleri derneği işte böyle doğmuştur. Bu doğuşta Anadolu Gençlik Derneği (Milli Gençlik Vakfı) nin rolünü unutmak mümkün değildir.
Gayretli insan Bülent Yıldırım ve bir avuç arkadaşı kolları sıvamışlar ve çalışmaya başlamışlardır. Kısa süre içinde yurt içi ve yurt dışında çok önemli yardım organizasyonlarına başarıyla imza atan bu günün gözde kuruluşu İHH işte böyle kurulmuş ve dünyanın gündemini belirler hale gelmiştir. Gelmiştir ama, kolay olmamıştır elbet. Faaliyetlerin parlaklığından gözleri kamaşan bazı kuruluş ve medyatörler ne yapsak da bunu söndürsek diye çaba harcarlarken 28 Şubat postmodern darbe süreci ekmeklerine yağ sürmüştür. Yaptıkları asılsız ihbarlar ve karalamalarla göz altına alınan, uzun süre kendinden haber dahi alınamayacak şekilde, hayatından ümitlerin kesilmesi bile gündeme gelene kadar, sorgu ve suale ve de işkenceye tabi tutulan bu gayretli insan, yapılan iftiraların boş olduğunun anlaşılmasıyla bu badireden aklanarak ve güçlenerek çıkmayı başarmıştır. Bu sıkıntılara rağmen nerede bir hayırlı faaliyet olsa, orada Bülent Yıldırım’ı görmek mümkündür.
Fedakar insan çoktur. Yeter ki bir lider bulunsun.
İşte İHH’nın doğuşunun ve çatısı altına toplanan fedakar ve gayretli insanların izahı da budur.
Müslümanların yüz akı, mazlumların dostu, dünyanın gündemini belirleyen, gözlerin kendisine çevrilmesini sağlayan bir İHH varsa, bunda “LİDERLİK” faktörünün ne kadar önemli olduğunu asla unutmamak gerekir.
İşte bu hareket orduların bile başaramadığı bir ilki başarma, yani “Modern Firavun” zihniyetli bir zalimi dize getirme sürecini başlatmıştır.
Başta Bülent Yıldırım olmak üzere tüm İHH ekibini, tüm Müslümanlar gibi ben de kutluyor, Allah onlardan razı olsun diyorum.
Ekrem Şama
www.ekremsama.com