Kadını Yaşamak
Aşk yaşamakla bir kadını yaşamak aynı ıslık eşliğinde olmaz... kadın, kainatı dolduran yıldızların bilinmezliği gibidir... bir kadının sadece bedenini yaşayabilirsin; kadının derinliğine inmeyi filozoflar bile başaramamıştır...
kadın, kitapların sesidir. Tozunu üfler üstüne; sesinde sessizlik vardır. Solmayan iradedir. Duygularımızın gürültüsüdür ve kalıcıdır. Hayatın özeti kadının bakışlarındadır; cesaretin var mı?!
Kadın, susmayı bilir. Mimiklerinde tonlar vardır; dinletirler kendilerini. Bu yüzden çoğu kaleme mürekkep olurlar. Keşfedilmemiş edaları vardır. Altıncı his ne ki; kadının hissi vardır.
Aşkı kullanarak kadına gidersen onu elde edemezsin. Kadın, aşkın üstüne kendi ismini yazmaz; mektuplara, e-maillere, msn’e, cep mesajına aşk sözleri yazıp kadına iletirsen başarısız olursun. Kadının gözlerine bakarak anlık sözler söylemelisin; ezberlenmemiş... Kadının üstüne aşkı yazmalısın.
Kadın, masum saf edalarına bürünen erkeği sevmez. Kadın aşkın özüdür; onlara aşkı öğretmeye kalkışmayın. Bir kadının olsun istiyorsan, ’bana aşkı öğret’ demen yeterli. Çünkü erkek beden ister. Erkek şehvet ister. Erkek isteğini kelimelere dökmediği sürece kadının bedenine sahip olamaz. Bu yüzden erkek masum edalarına bürünmesin. Kadınından aşkı öğrenirken kelimelerini ıstıraba mahkum etme.
Erkek; kariyerine, parasına sırtını yaslar ’kadın elimde,’ der. Kadın, kişilik terbiyecisidir. Kişilik eğitimi almamış ya da kişiliğinden yoksun erkeği çok iyi terbiye eder. Kariyerine, parana velhasıl şımarıklığına kadının suskunluğu yeter.
Kadın ruha konuşur. Kadın aşka konuşur. Kadın kelimelere konuşur. Kadın karşısındaki erkeğin miktarı kadar konuşur.
Ruh dinler. Aşk dinler. Kelimeler dinler. Erkek miktarı kadar dinler.
Kadın kalbin atışıdır. Yüreğin daralmasıdır. Kadın, suyun kaynamasıdır. Kadın hafif bir rüzgar gibi esmez tene. Kasırgadır, teninde mecal bırakmaz.
Kadın, yaşama zamanıdır.
Kadını aşkın diliyle yaşayamazsın...
Kadını kadının dudaklarıyla yaşayabilirsin!
Koray Demirkılıç
YORUMLAR
Sevgili Koray
Yazılarını kaçırmamaya özen gösterdiğim MUTASYON’A uğramamış, ruhu rafine, üslubu konsantre sayılı yazarlarımızdansın. Bu yaşta (profil resminde genç gösteriyorsun) bu deruni birikim takdire şayan. Site içerisinde takip edebildiğim kadarı ile içine açı(nı)k, dışına kapanık bir tarzın, duruşun var. Bu tavrına saygımdan yazılarını sadece okuyup yorum yapmadan geçiyorum genellikle.
Öyle an geliyor ki bir iki satır karalamazsam çatlarım dediğim yazıların oluyor. İşte bunlardan biri daha
“kadının derinliğine inmeyi filozoflar bile başaramamıştır...”,
“kadın, kitapların sesidir.” , “Kadın, susmayı bilir”,
“Aşkı kullanarak kadına gidersen onu elde edemezsin” ,
“Kadın, kişilik terbiyecisidir” ,
“Kadın karşısındaki erkeğin miktarı kadar konuşur.”,
“Kadın kalbin atışıdır”
Kadın odur, kadın budur, kadın şudur, kadın öyle, kadın böyle, kadın nedir senin göbekadın. Geldik gidiyoruz meğer “kadın” neymiş de haberimiz olmamış. Sen neymişsin be abi’nın buda “sen neymişsin be abla’cası. Hâlbuki öyle kadınlar da var ki, meziyetlerini saysam buradan köye yol olur. Yoksa onlara “karı”mı diyorlar.
Senin dediğin gibi ise eğer "Ferhat, Kerem, Yusuf, Mecnun, Romeo" hepsi birer kerizmiş. Oysa kadında, erkek de iki parçalı bir puzzle'ın ayrı ayrı parçaları. Genelde yanlış parçalar bir araya gelir, nadiren de doğru parçalar, hepsi o kadar(Bence)
Hatırlar mısın, 28 Aralık 2009 tarihli “Yeni mahsul kadınlar” isimli yazının sonuna şöyle bir not düşmüştün;
“Yazıda kadınlarımıza genelleme yoktur... Atlara asilliği öğretecek değilim!”.
Keşke buna benzer bir notu da bu yazının altına düşseydin. Müsadenle o notunu hafif değiştirerek bu yorumumun sonuna ekliyorum,
“Yorumumda kadınlarımıza genelleme yoktur... Aygırlara neyin ne olduğunu öğretecek değilim!”.
Saygılar, selamlar
Ağyar tarafından 6/12/2010 7:29:26 PM zamanında düzenlenmiştir.
Engin Tatlıtürk
Koray haklı kadının değiştiğini vurgulamakla ama diyorum ki kısadan; biz erkekler de çok bozulduk.
Sevgiler.
Ağyar
Enginciğim Koray’ın veya herhangi birisinin görüşlerine ipotek koymak ne haddimize.
Eğer ortada bir bozulma, aşınma, kirlenme, deforme olmak varsa bundan hem kadınlar, hem erkekler paylarına düşeni almışlardır.
Hatta ve hatta i..neler bile.
Düşünsene meşhur Bodrum Paşası, İstanbul beyefendisi Zeki Müren aslında bir i..ne idi. Oysa günümüzde nice i..neler beyefendi geçinmekte. Tıpkısının aynısı nice bayan müsveddeleri pahallı parfümlerinin altında kaşar veya lavaşkiri kokmaktadır.
Kadını değil yaşamak O istemezse tanıyamazsın bile.
Atomu parçalamaktan zordur bir kadını çözebilmek.
Kadın ruha konuşur ki erkek de kadının ruhuna hitap edebilmelidir.
Kadın erkeğin miktarınca konuşur da kadınlar günümüzde ne kadar kadındır?
Velhasıl zor bir konuya girmiş ve güzel bir yazıya imza atmışsın.
Daha öncede okumuştum bu yazını. Yazmakla bitecek bir konu değil fakat işleyişin etkili.
!0 Numara.
Senden vasat bir yazı çıkmıyor.
Tebrikler.
Teşekkürler.
Başarılar.