- 783 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ORDA OLMAK.
Çok değil bir hafta öncesinde Fatih camiinin avlusunda 87 yaşında bir amcayla küçük söyleşimden bahsetmiştim.Bana nefesimizle ilgili altın değerinde ki nasihatlerinden bir kaçını aktarmıştım sizlere ve bu konuşmanın üstünden bir hafta geçtikten sonra nefesini son anına kadar ALLAH c.c uğruna harcayan ve bu uğurda canını hiçe sayan sekiz tane cennet yolcusunu binlerce insan eşliğine uğurladık. Evet oradaydım, insanlık tarihinin insanlığa hiç bir zamanda ve mekanda sığmayacak zulüm ve vahşetine dur demek isteyen bir avuç gibi görünen, ama batında dünyayı dize getirecek güce sahip bir orduyu son yolculuğuna uğurlamak için ordaydım.Şehadetlerinden şefaat umduğum, cesaretlerine gıpta ile baktığım bir avuç cennet yolcusuydu onlar.En küçüğü ondokuzunda en büyüğü altmışını aşmış, yediden yetmişe bir başkaldırının ebedi mimarlarıydı onlar.
Tarih boyunca ezilmişin yanında olan atalarından aldıkları bu kutlu vazifeyi ardına hiç bakmadan hedefe ulaştırmaya çalışan Fatih in askerleriydi onlar, şimdi onun huzurunda musab bin umeyr yaşlarında HZ. hamza kadar cesur ve hz. Ali kadar cengaver olmanın şan ve şerefiyle yürüyorlardı peygamber saflarına. Bizlerde acizane dualarımızla şahitlik ediyorduk bu kutlu şehadete. Sekiz al bayraklı tabut sekiz aslan yürekli, binlerce insanın gözyaşlarıyla ve haklı gururuyla saadece bedenen aramızdan ayrılıyordu. Şehitlerin aileleri de dahil kimse onlara acıdığı için gözyaşı dökmüyordu. Vakarlı bir duruş ve içten gelen bir dua ile ve nasıl bir makama ulaştıklarını bilmenin bilinciyle akıtıldı tüm gözyaşları.
Ellerinde otomatik silahları olanlar, ellerinde sopa olanlardan daha çok korkmuş olmalarını ve bunun neden olduğunu sanırım kendilerine bile izah edemeyecekler. Onları böylesine korkutan karşılarındaki insanların ezelden haklı olmasıydı. Onları böyle korkutan Filistinde bir yudum suyu içemeden şehadet şerbetini içen gençlerin gözlerinde ki mutluluktu. Onları böyle korkutan, rengini şehit kanlarından alan ayyıldızlı bayrağımımzın o muhteşem dalgalanışıydı.Evet korktular bir avuç silahsız insandan bir avuç cennet yocusundan iliklerine kadar korktular.Ve bu korku onları daha fazla kan ve vahşete sürüklemeye devam ediyor.Kıyamete kadar içlerinde taşıyacakları bir korkuyu saldık içlerine.Mazlumun ahı işledi gaddar yüreklerine.Durmayabilirler, ülkemize, milletimize akıl almaz tehditler savurabilirler, ellerinden gelen herşeyi yapabilirler ancak bir gerçek var ki; dokuz tane arslan yüreklilinin açtığı bu kutlu yolun önünü asla kesemezler.Zorbalıkla, korsanlıkla,işbirlikçi yandaşlarla aklınıza gelebilecek tüm kalleşlikle saldırsalarda bu dava burada bitmeyecek.Ve bu şarkı burada bitmez. Mazlumların feryadı sevinç nidalarına dönene kadar, kan akan topraklarda güller açana kadar,ve ilahi adalet vuku bulana kadar sürdüreceğiz şehitlerin yolunu.Bu şehadet ancak o zaman tacını takmış olacak.İnsanlık mevcuudiyetini korumak istiyorsa elini vicdanına koyacak ve tıpkı dokuz şehidimiz gibi kana doymayan İSRAİL e dur diyecek. Aksi halde hiç kimse kendi vicani mahkemesinde beraat edemez.
Şehitlerimize, ALLAH c.c tan rahmet diliyorum.Mahşer yerinde livaül hamd sancağı altında toplanmayı yüce mevladan niyaz ediyorum. SELAM VE DUA İLE.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.