HATIRALAR VE ETİK DEĞERLER
Zor gelir memurlara tozlu raflarda dosyaları karıştırmak, klasörleri karıştırıp karar vermek imha edelim mi? etmeyelim mi? Birde her yıl yapmak zorundasındır, 10 yıl saklanacaklar, 50 yıl saklanacaklar, hiç imha edilmeyecekler, 2 yıl sonra imha edilecekler… onay istersin gelir ayırdıklarını kazanda yakmaya başlamadan;
- “bir daha bakayım şunlara” derim
belki özel bir şey vardır kıyamam yanıp gitmesine, genelde bulunmaz saklanacak değişik bir şey
-yakın bari.
Ertesi yıl yine gelir önüne bir tomar kağıt
-“bu yıl bunlar imha edilecek”,
-“verin bakayım bir bakayım.”
Daktilo ile yazılmış pelur kağıda ne olacak printer mı var o zaman? bazen a nın bazen o nun içi düşmüş sert vurmuş daktilo, bazılarının toplu iğnesi küflenmiş çıkmıyor bile kağıtlardan, bazısının ataçları iğneden kötü, erimiş desek yeri, bir kaçını ayrırım bazı yıllar,
-“şunları saklayın hatırası var,”
diğerlerini yazarlar “ saklanmasına lüzum görülmeyen belgelere ilişkin imha listesi” ne. Sayfalar tutar bu listeler bile, kimler yazdı bu yazıları kimler tuttu bu tutanakları , kimler doldurdu bu rasat cetvellerini..
birkaç yıl önceki çalışmada bir evrak çıktı 60 yıllık: Mudurnu Jandarma Komutanı bir “ İlmu Haber” tutmuş, galiba bu gün ki tutanak. Tüm muhtarlara imzalatmış ama ne garip hiçbir muhtar imza atmamış isimlerinin olduğu mühürleri basmışlar , herhalde okuma yazma bilmiyorlar diye düşündürüyor insanı. Sararmış bir sarı kağıda yazmışlar el yazısı ile muhtemelen hiçbiri o gün o evrağı mühürleyen muhtarlardan hiçbiri hayatta değildir.
-“bunu saklayın” dedim “hatırası var, hatta çerçeve yapıp asalım duvara”
geçen yıl büyük bir zarfın içinden bir defter birde kitap çıktı dediler. Biri Osmanlıca yazılmış teknik bir kitap, Ziraat Rasıtlığı yazıyor üzerinde, diğeri bir defter deri kaplı ama cildi ayrılmış ipleri sallanıyor. Varıda defteri (Gelen- giden evrak defteri) yazıyor üzerinde, 38-49 yazısı tozunu silince görünecek kadar tozlanmış. Sayfalarını çevirmeye başladığında hiçbir sayfasının ucunun kırışmadığını gördüm “helal olsun” dedim içimden birde gelip bizimkini görseler… ve tüm sayfalarında çok ince uçlu kesik dolmakalem kullanılmış, özenilerek tutulduğu nasıl da belli oluyor. Artık zaman değişti tabi varıda defteri tutulmuyor artık her şey dijital ortamda !
Sayfaları karıştırırken gördüğüm bir isim buraya ilk geldiğim yıllarda dairemizi ziyaret eden birisini aklıma getirmişti. Sıradan bir vatandaş olarak gelmiş ve dedesiyle yaz tatillerinde dairenin içerisinde, bahçesinde oynadığı günleri anlatmıştı. Dedesi ilk kuruluşta dairemizin müdürü imiş, annesi ve babası ve tüm yakınları İstanbul’da oturuyorlarmış. Hala İstanbul’da çalıştığını ve profesör doktor olduğu anlatmıştı, dedesinin Bolu’da çalıştığı yıllarda hep İstanbul’a tayin istediğini ama bir türlü tayinini yaptıramadığını hatta torpil bile aradıklarını hayal meyal hatırladığından bahsetmişti. Dedesi emekli olduktan sonra ilk defa Bolu’ya geldiğinden bahisle o zaman dedesinin diktiği ağaçların şimdi ne kadar büyüdüğünü şimdi oturduğu yerde soba olduğunu o zaman yerlerin siyah renkli tahta olduğunu hatırlamıştı. Dedesinin zamanından bu güne hemen hemen her şeyin değiştiğinden bahsetmiş, Çay içtikten sonra bahçeye çıkmış ve birkaç fotoğraf çekip gitmişti.
Varıda defterini incelerken hakikaten Doktorun dediği gibi tayin talebinde bulunduğunu birkaç yerde gördüm ama sonra bir daha o konuda yazı bulamamıştım.
Ama şunlar var boncuk gibi yazılmış;
-Hademe ve Müsdahdemlerin özel işlerde çalıştırılmaması hk tamim,
-Vakı zelzele dolayısıyla yardıma iştirak edilmesi hk. tamim,
-Tahsisat ve diğer hususatta azami tasarrufa riayet edilmesi hk. tamim,
-Harice verilecek malumatın en hızlı şekilde verilmesi hk. tamim,
-Şikayetlerin doğrudan doğruya Umum Müdürlüğüne bildirilmesi hk. tamim,
-Nakil, tahvil, tayin için araya iltimascı tavsiye konulmaması hk tamim.
Yıl 1939; bu kuralları defterden zorla okumuş olsam da ve belki o zaman etik kelimesi kullanılmıyor hatta bilinmiyor olsa da, yıl 2010; bu kurallara artık etik değerler deniyor dikkate almaya çalışıyoruz. Ama şu yukarıdaki son madde var ki bizim eski müdürümüz bu tamim geldikten sonra tayin istek yazılarına son vermiş,
-“ Ayırın” dedim arkadaşlara “hatırası var”.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.