Seyir Halindeydim…
Evime giden yegâne otobüsün en arka koltuğuna oturmuş, efendi efendi, biriktirmiş olduğum kişisel gelişim dergilerinden birini okuyordum. Birden irkildim. Asabi olduğu her halinden anlaşılan otobüs sürücüsünün, bir yolcu ile tartıştığını gördüm. Haksız olan taraf, sesini yükselterek ‘haklıyım’ durumuna geçmeye çalışıyor, öbür taraf ise destek alarak safını güçlendiriyordu. Tartışma bittikten sonra, yolcu yerinde sayıklamaya devam ediyordu: ‘Böylelerini indireceksin aşağıya, ağzını burnunu kıracaksın.’ Dergiyi okumayı bırakıp, onu, yanımdan ayırmadığım çantama koydum.
Tartışma henüz bitmişti ki, yanımda oturan genç erkekten, bir genç bayan rica ile cep telefonunu istedi. Zannedersem, genç bayanın telefonunun bataryası bitmiş idi. Bu yüzden, genç erkekten, telefonunu kullanmayı rica etmişti. Genç erkek, amacı ne olursa olsun, gayet medeni bir şekilde cep telefonunu cebinden çıkarıp genç bayana uzattı. Genç bayan araması bittikten sonra telefonu sahibine teslim edip önüne döndü.
Düşünmeye başladım. ‘Medeniyetler Otobüsü’ dedim, kendi kendime. Kırk yaşını aşmış otobüs sürücüsü ile orta yaşlı bir yolcunun tartışmasını ve daha sonra medeni gençlerin davranışını düşündüm. Düşüncemi derinleştirip şu sonuca vardım:
Sürücü ile yolcunun neden tartıştığı önemsizdi. Önemli olan bir tartışma ortamının, kavgaya dönüşecek potansiyel ile ateşlenmesi ve bunu bir orta yaş gurubunun, yani ‘tecrübeli’ olan insan bölümünün yapmış olması idi.
Mensubu olduğum genç kuşağın hal ve hareketlerini çoğu zaman desteklemediğim acı bir gerçektir. Olgun olan bir takım insanların ise, bazı hareketlerini desteklediğim bir gerçektir. Ancak öyle bir durum oluşmuş ki artık, gençlerimizin bir kısmı medenileşmiş, olgun bireylerimizin bir kısmı ise yılmıştır.
YORUMLAR
iyi güzel hoş yazmıssında hepsi palavra yok cantasını yanından ayırmazmısda falan filan süslü süslü kelimelerle gösteriş peşinde bu vatandaş :)