- 1534 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
Bence aşkı ve sevdayı içinden çıkılmaz hallere koyan nedenlerden biri de kentleşme, bir arada yaşamayı zorlayan etkenlerdir.Aşkı kolay bulursunuz ama kolayca da kaybedersiniz... Kentsel aşk ve sevdanın dayanılmaz hafifliği bence burada başlamaktadır.
Hep düşünmüşümdür aşklarımızı ve sevdalarımız hiç bir zaman kullandığımız, beğendiğimiz, sevdiğimiz eşyalarla bezeklendirmiyoruz..Örneğim asarı atika koltuğum, fanusum, sandalyem, perdem, çatalım, kaşığım vs.vs. gibi sevdiğim aşkım demiyoruz. Yıldızım, ayım, ırmağım, denizim,dğım, taşım,i maralım, kekliğim, kelebeğim vs.vs. imgelerle bezeklendiriyoruzz... Neden?
Aşkı doğadan soyutlayıp içinde yaşadığımız daracık bir ortama skışık koyarsanız.. Aşk bildiğimiz şu günlerdeki aşk gibi yozlaşıp kalakalır... İşte aşkı, sevdayı, mutluluğu, sevgiliyle ölünceye değin başbaşa, dizdize, yüzyüze kalmayı arayıp dururuz.Bence aşkı kalabalıklar arasında değil doğada aramak ve doğayla iç içe yaşamak gerekir. Ve işte sevda o zaman sevda , aşk işte o zaman aşk olur.
Kısacası aşk ve sevda özgürlük ister soluklayacağı devasa genişlik içinde...