- 879 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞAİR VE GÖZYAŞI
Bir Ermeni inanışına göre şairin bu kirli dünyayı şereflendirmesi için hiç olmazsa sokakların ve evlerin yıkanması, kuytuların, ıssızlıkların sulanması, sarmaşık güllerin ve mor zambakların aklanması gerekirdi.
Yağmur sürerken Bağlarbaşı’ nın Ermeni mahallesindeki zımbacı Abraham ve karısı Arusyak
yıllardır bir çocukları olması için kilisede mum yakıp adaklar adamışlardı. Ve nihayet beklenen gün gelip çatmıştı. Yaşlı ebe Marakur, evdeki tek telaşsız insandı ve cumbanın önündeki sedirde oturmuş yağmuru seyrederken vaktin erişmesini beklyordu. Bebek ilk çığlığını attığında ansızın sokakları bir sessizlik kapladı. Yağmur dindi. Bilge Marakur, ’ Bu çocuk kesinlikle şair olacak’ dedi ’çünkü yağmur kesildi ve gözyaşı artık göklerden yere indi.’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.