Günbegün Notlarım 75/ANADİLİM KÜRTÇE...
..............................................
Anadilim Kürtçe...
Ama bu aralar, kendi anadilimde okuma yazmayı bir kenara itmişim. Neden acaba? Neden ara vermişim, yedi yaşıma kadar TEK DİLİM olan güzel Kürtçe’ye? Neden çocukluğumu varlığıma anbe an hatırlatan kadim dil olan Kürtçe’ye sırtımı dönmüşüm. Belirli bir nedeni yok bu acıklı ve vahim sorularımın. Sanırım tembelliğimden, özeleştirisi bir haldeyim...
Bu notlardan sonra yeni bir karar aldım: Kürtçe’me de gereken ilgiyi vereceğim. Zaman ayıracağım annemin ağzından dökülen kelimelere. Dengbejlere(halk ozanlarına) kulağımı dayacağım uzun uzun. Stranları(şarkıları) daha çok ruhuma işleyeceğim. Sindire sindire dokunacağım anadilime. Mehmed Uzun’u ziyaret edeceğim Amed(Diyarbakır) sokaklarında. Selim TEMO ERGÜL’ün helbestlerine(şiirlerine) Mardin’de Mezopotamya Ovasına bakışlarımı dala dala dalacağım. Kürtçe’nin tadına varacağım tekrar tekrar...
Ve hangi kitapçıya gitsem, ellerime aldığım ilk kitap Kürtçe... Alıyorum, eve getiriyorum ancak masada, kitaplığımda öylece duruyorlar. Altı aydır onları ihmal ediyorum. Şimdi onlar bana ne küfürler, ne sitemler, ne ah u figanlar ediyorlar; onları sahipsiz bırakmışım diye. Canlarım artık yalnız olmayacaksınız. Erkek sözü veriyorum, sizi daha fazla bağrıma basacağım...
Sayfalarınızda nefes kalmak için sabırsızlanma aşamasındayım. Bu gece hepinizi öpeceğim, en müsait yerinizden. Tozlarınızı ellerimle tek tek alıp, dostluğa yelken açacağız sizlerle...
Hem Türkçe, hem Kürtçe olarak ilerlemek istiyorum edebiyatta. İki dili de çok seviyorum. Kalbime en derinden dokunuyorlar adeta. İyi geliyorlar canıma. Kanımdaki kirleri bir bir temizliyorlar...
İki dil de besliyor beni. Baya suluyorlar köklerimi. Ufkumu genişletiyorlar. Düşlerimi geniş tutuyorlar. Kaynak bulma konusunda avantaj sağlıyorlar bana. Bana yeni, renkli, gizemli, masalsı, destansı ve değişik imkanlar sunuyorlar...
Dil öğrenmek güzel bir duygu. Sahip çıkacağım bu olanaklarıma...
...........................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
17 Mayıs 2010,,,17.28
Mardin
YORUMLAR
bir miiletin bel kemiğidir dil ve ona sahip çıkmaması hata olur.
bu bir ırkçılık değildirveya bir tehdit arz etmez. insanlar dillerini kullanabildiği müddetçe kendilerini bulurlar. bir milletin kendi dilini konuşmasını hatta bunu yazmasını, okumasını öğenmesiyle bir devlet zarar görmez.bu hak verilmelidir. resmi dille, konuşulan diller farklı olabilir. bu bir kayıp değil aksine bir devletin içinde yaşayan farklı kültürlerin, farklı milletlerin çeşitlilğini gösterir. bugün üniversitede kürt dili ve edebiyatı bölümü açıldı, artık ( en azından türkçe bilmeyenler için ) bu dile hitab eden bir kanal var bunalrın çok güzel adımlar olduğunu düşünüyorum. uarım kendi dilini konuşanlar bunu okuyup yazmasınıda öğrenirler.
çalışmalarınız da başarılar...
iyiliklerle kalın...
Her insan anadilini bilip kulanma hakkına sahip olmalı. Bu hakkını kullanmalı.
Ayrıca da sahip çıkmalı. Mehtap Hanım'a aynen katılıyorum.
Türkçe'ye de sahip çık. Yabancı dillerin boyunduruğunda ezilip yok olmasına izin verme. Çünkü bizim resmi dilimiz Türkçedir. Milletler ancak ve ancak dilleri var olduğu sürece vardırlar. Bir milleti yıkmak için önce dilden başlandığını da sakın unutma.
saygılar kardeşim.
Anadilinin özünü Türkçenin de közündeki derinliği kat ruhuna ...
Hairka bir harman çıkacak kaleminden ...
meselci
merhabalar mehtap.
doğru tespit, sanırım niyetim de o.
saygımla...