- 1024 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Gerçek (Yol Olmalıyız)
Gerçek yaşamın tanımında içsel duyumlarımızla ve birden çok kişi ile yan yana konuşurken dillerimizden düşmeyen bir söylem. Sade bakışta gerçeğin anlatımı ve tanımı kutsal duruyor. Bu kutsal duruş insanın ta kendisi olup diğerlerini ötekileştirmediği bir anlatımın özgür ifadesidir.
Dillerdeki söylemde anlam bulan sevgi, özlem, aşk, özgürlük, güven ve saygının ne olduğunun anlatımı insanın yüzüne değil yüreğine tuttuğunda aynaya yansıyan yaşamın bir bölümünü insanın çok kez kendine bile anlatamadığı yalın gerçeğidir. Buda yüreğinde patlayan ve yukarıda sayılan sayılmayan, olabilen olmayan, yaşanan yaşanmayan, görebildiği ve göremediğinin toplamıdır. Bunun için gerçek düşünülmesi değil karşılaşılması ve yaşanması gereken bir eylem şeklidir. Buda doğa, güneş, ay, yıldızlar, bitkiler kuşlar ve bir gonca gül gibi güzel özünüz yani kendiniz ve kendinizi içinde görebileceğiniz her şeydir.
Yaşamın pratiğinde insan çoğunlukla gerçekleri yalın şekliyle söylemek taraftarı değildir. Çünkü birey kendi gerçeklerini paylaşmak istemez. Bunu genelde kendi gerçeğini başkasıyla paylaştığında içtenlikli eleştirileri sindiremeyeceği ve söylemle eylemlerinin farklılığı adına yapar. Hâlbuki dost bu noktada insanın sevgi ve güveninden dolayı her anlatımın paylaşılacağı bir güven çınarı gibidir. Sevdiğim bir dostumun söylemlerine yansıyan “yalın anlatımlar hayatı daha kolaylaştırır” tümcesindeki anlam yüklü ifadesine “hayaller gerçeğe yaklaştırır veya hayallerle gerçeği buluruz” söyleminin derin anlamında kendini ele veren birçok gerçek yaşam anlayışı saklıdır.
Sonuç olarak yaşam gerçeği irdelenince kötülükle günahkârlık yok sayılır. Kabahat özgür düşünceyle gerçek istemdedir. Yaratan detaya ve kolaycılığa kaçış olan kadercilikle ilgili değildir. Her insan, isteminin neye karar vereceği ile ilgilidir. Özgür olmak ve kalbindeki gerçek duyumsamalarla mutlu olmak adına doğasını, kişisel yapısını kullanmak sonucundan başka bir şey değildir. Bu anlamda gerçek olan zaman bağımsızdır. Bu bağımsız ve özgür zamanın sade anlayışı gerçek sevgi ve gerçek sevda dolu yaşam algılamasıdır. Algılanacak bu gerçek yaşam tarzı gönüllere sığmayacak kadar gölgesinde yaşanacak bir ulu çınara giden yol gibidir.
Bedri Demirpençe
YORUMLAR
Sayın hocam.Sevgi yoğunlaşmasının insanda; yüceliğe ve bilgeliğe giden bir süreç olduğunu öylesine yalın ve akıcı; bir o kadarda felsefi bir tanımlama ile sunmuşsunuz ki hayran kaldım.Duygularınızın hiç örselenmemesi dileğimle...!!!
Bedri Demirpençe
Anlamlı yorumunada çok içtenlikli teşekkürlerimi gönderiyorum.
Saygılarımla