- 3447 Okunma
- 19 Yorum
- 1 Beğeni
BODRUM'A TAŞINIYORUZ (Kimse Güneşimizi Çalamaz Bizden)
Sene 1974. Mini minnacık bir kız çocuğuyum henüz. Ponponlu uzun beyaz çoraplı, pilili eteği, annesinin çevresinde dolanıp duran minicik bir kız.O dönemler Muğla’da ikamet etmekteyiz.
Hayal meyal hatırlıyorum, evimizi, bahçemizi, komşularımızı... Kocaman bir bahçede ikisi iki katlı, bizim oturduğumuz tek katlı, üç bina ve beş aile. Beş ayrı aile ama bir bahçede yürek yüreğe.
Bir de kışla vardı her pazar gittiğimiz,papatyalarla dolardı baharda...
O bembeyaz zemin üzerinde koşup oynamak nasıl da keyif verirdi bana...
O gün farklı bir hareket vardı evimizde.
Annem her zamankinden telaşlı,babam işe gitmemiş, evde koliler, paketler her yere saçılmış. Mutfaktaki raflar boşalmış. Ben şaşkın şaşkın bakıyorum bir anneme bir babama.
Kucağımda Zeliha (en sevdiğim bebeğim).
Annem:
-Bodrum’a taşınıyoruz yavrum... Baban güzel bir iş teklifi aldı... Bu akşam yola çıkıyoruz.
Dedi.
Bodrum mu? Bodruma mı gideceğiz? Allah’ım Allah’ım insan bodruma taşınır mı?
Orda yaşanır mı? Ben başladım ağlamaya, ağlamak da değil hani resmen zırlıyorum:
-Ya bana ne ben gitmem bodruma falan... Anne n’olur siz de gitmeyin...Anne n’olur gitmeyelim.
Benim minicik yüreğim üzüldü, süzüldü, büzüldü, daha da bir koyulaştırdım ağlamayı.
Ama nasıl feryat figan ağlıyorum:
- Ben bir daha hiç güneşi göremeyeceğim!
Diye ver yansın ediyorum, iki gözüm iki çeşme...
Anneciğim her ne kadar anlatmaya çalışsa da, yok! Yok! İnanasım gelmiyor ona.
Benim bildiğim bodrum, binaların en alt katında, odun kömür konulmaktan başa işe yaramayan , izbe, karanlık, rutubetli ve benim kapısına yaklaşmaktan bile korktuğum bir yer.
Aklı olan adı bodrum olan bir yere taşınır mı? Demek ki burası bizim bodrumdan daha büyük, kocaman, bir sürü insan yaşıyor... Hepsi deli olmalı...
Ne kadar çırpınsam boş. Kamyon geldi yanaştı kapıya. Zaten fazla eşyamız da yok. Annemler zamanında’ bir döşek iki yastık, haydarın kulağını astık’ deyip evlenmişler.Babacığım yetimmiş zaten. Çalışırsa ekmek yiyecek yedirecek bize. Öyle babadan kalma han, apartman yok yani.
Fakirlik had safhada. Neyse kısa sürede eşyalar kamyona yüklendi. Biz de ön tarafa oturduk.
Babam şoförün yanına, kucağında ben, annem kapı kenarında, kucağında, daha yaşına girmemiş kardeşim.
Ben kanatları koparılmış bir kuş kadar çaresiz hissediyorum kendimi. Hava da kararıyor yavaş yavaş. Kamyon hareket etti.Önce evimizi bıraktık geride, sonra sokağımızı, mahallemizi ve nihayet Muğla’yı...
Ağlamaktan gözlerim yanmış, uyumak istiyorum ama uyuyamıyorum. Kardeşime baktım mışıl mışıl uyuyor annemin kucağında.Sanırım bir ara ben de kendimi uykunun kollarına teslim etmişim ki babamın:
-Hadi kızım uyan bak yaklaştık Bodrum’a.
Sesiyle uyanıyorum. Hava iyice kararmış. Gece, yarısını devirmiş çoktan. Her yer karanlık.
Al işte ben biliyordum başıma geleceği. Zindan burası zindan. Hani nerde güneş?
-Anne !!! Yok işte gördün mü? Ben bir daha güneşi hiç göremeyeceğim.
Anne n’olur geri dönelim ... Baba n’olur evimize gidelim.
Tabii şimdiki gibi değil o zamanlar Bodrum. Küçük bir balıkçı kasabası. Gece ışıl ışıl yanmıyor şimdiki gibi her yanı. Sessiz, sakin, hatta biraz ıssız...
Hayatımın en uzun en zor yolculuğuydu bu üç saatlik yolculuk. Aksilik üstüne aksilik.
Babamın daha önce gelip kiraladığı ev hala boşaltılmamış. İçinde çuvallar, otlar, samanlar, defne balyaları ( tanel diyorlar Bodrum yerlileri)... Allahtan aylardan eylül, yaz henüz bitmemiş.
Eşyalarımızı evin yan tarafındaki büyük incir tarlasına indirdiler.Dayım bizden önce gelmiş, babamla anneme yardım etmek için. O kocaman incir ağaçları öyle korkunç geldi ki bana gecenin karanlığında. Her biri ellerini kollarını sallayarak sanki üzerime üzerime yürüyorlardı. Çaresiz o ağaçların altında sabahlayacaktık. Annem yere bir kilim onun üzerine de yataklarımızı serdi.
Biz o gece yıldızları izleye izleye, tarlanın ortasındaki yataklarımızda uyuduk.
Ben uyudum diyemeyeceğim, ağlamaktan heba olmuş bir vaziyette sızmış kalmışım.
Ertesi gün yüzümde o alışkın olduğum sıcaklığı hissederek uyandım.
-Yaşasın güneş doğmuş.... Yaşasın, yaşasın bodruma güneş doğmuş... Anneeeeeeeee,
babaaaaaaaaaa, dayııııııı, baksanıza bodruma güneş doğmuş!
Nasıl mutluyum, nasıl keyifliyim anlatamam.
Babamlar ev sahibinin de yardımıyla yeni (bana göre yeni yoksa dökülüyor harabe gibi) evimizi
boşalttılar. Hep bir elden badana temizlik derken (zaten iki odalı küçücük bir kulübe )akşama
varmadan eve yerleştik biz. Evin sol tarafında gece altlarında uyuduğumuz incir ağaçları, sağ
tarafında yemyeşil bir tarla, ön tarafımızda da uçsuz bucaksız bir mandalina bahçesi.
Ferahlamıştım, korkularım geçmişti. Yeni bir hayat, yeni bir çevre, yeni arkadaşlar, yeni bir dünya bana kucağını açıyordu.Bu Bodrum benim bildiğim bodrumdan çok çok farklıymış.
Yaşadıkça sevdim, sevdikçe tutuldum, Muğla’da doğmuşum ama Bodrum’da büyüdüm, yaşadım, yaşlandım biraz da.İlk kez burada aşık oldum, ilk hayal kırıklıklarımı burada yaşadım. İlk sevinçlerim, mutluluklarım, üzüntülerim ve bunları paylaştığım arkadaşlarım... Hepsine burada sahip oldum. Burada evlendim, iki oğlumu burada dünyaya getirdim. Okumayı, yazmayı, bisiklete binmeyi yüzmeyi... Hepsini burada öğrendim... Gezip dolaştığım her sokağında, caddesinde, oturup çay içtiğim her köşesinde bir anı bir yaşanmışlık saklı. İnsanları, güneşi, denizi, çarşısı, sahili...
Velhasıl seviyorum ben, bu adı karanlık kenti...
Eee... Hadin gari yetivesin bugadaaa, ellem acıdı...
Hayat bu yaza yaza bite mi hec...
Mutluluğun inahtarı emme yazmak, yazmak ve yaşamak.
Dalan yaprakları dalakene ellemizi bi tutam ilmik dalına sarılıvemek umutla...
Alamalaa konulmuşken yollamıza höle itivemek onları ayağın tersiynen.
Ucu iğne oyalı bii mandile kimseciklee çaktımadan gözyaşlamızı silivemek.
Mor şahboylede koklayıvemek hasretin kokusunu...
Zerdali çiçeklene asıveemek asker türküleni...
Eee napıdduru sunuz? Koşudduru musuzun hayatın peşinden siz de?
Hindi koşma izamanı durma değil.
Yaşam beklemez kimsecikleri.
Koşcez tutuvecez ucundan ki biz de nasiplenelim de mi emme.
Kızanlaamıza sevmeyi öğretelim ve şunu belletelim:
Kimse güneşimizi çalamaz bizden, özgürlüğümüz hayatımızın mahyasıdır,
kimse indiremez bizi gökyüzünden...
inahtar: anahtar
mandil: mendil
alama: taş
dalan: ısırgan otu
ilmik: ebegümeci
kızan: çocuk
Hicran Aydın Akçakaya/Bodrum
10Mayıs2010
15:00
YORUMLAR
ne güzel bir anlatım böyle Hicran Hocam, yazınızı okurken gözlerim doluktu ama okuyarak sona doğru yaklaştığımda da çok sevindim. Bodrum'u ev bodrumu olarak düşünen hayal eden Hicran, birden Bodrum aşığı oluvermiş iyide olmuş çünkü Bodrum'u görüp de aşık olmayan var mıdır. Bodrum'a bende aşığım hele o tek tip evler var ya benim çok ilgimi çekiyor. tarihini kültürünü çok seviyorum. çok güzel bir yazıydı tebrik ederim hemşehrim saygılarımla....
Zaten sen güçcüklüğünden beri bıdık akıllıydın.
Boynun yere gelmesin e mi...
Hicran Aydın Akçakaya
teşekkür ederim...
Hicran hanım öyle güzel anlatmışsınız ki, ben de sanki sizin kamyonun kasasında, beraber yolculuk yaptım.
Yüreğinize sağlık, sevgi ve saygılarımla.
Hicran Aydın Akçakaya
ne mutlu bana sizden böyle övgü sözler duymak çok hoş tşk ederim sevgilerimle...
tabiiikiii okudukkk ne güzel bir anlatım sanki o anları yaşar gibi oldum canımsın kutluyorum seni sevgiler...
Hicran Aydın Akçakaya
Yorummu?? O da ne ...Yap-mı-yorum.Kanaat bildireyim sadece.Eşimle beraber okuduk.sanırım Dört damla mutluluk ikram ettiniz bize.Allah razı olsun.Paylaştıkça çoğalan güzel şeylerin.İçimizdeki karanlıklara ECEL olması temennisi ile.Çok sağ olun el ve kaleminize sağlık.
Hicran Aydın Akçakaya
Günaydın,
Çocukluk anınızı ne güzel anlatmışsınız,içinde yaşadım sanki.
Beni de Lise yıllarıma götürdünüz.Milas Lisesi mezunuyum,3 yıl kaldık Milas'ta.
Babamın görevi nedeniyle,taşınmalar kolay yaşanmıyor.Yazları da Güllük ve Bodrum'da geçirdik.
Çok güzel anılarım,dostluklarım var yaşanmış.Kutluyorum sizi,Edebiyat Defteri sayesinde tanıştık..
Çok memnunum,umarım dostluklar devam eder.Sevgiler...
Hicran Aydın Akçakaya
çok sevindim arkadaşım...
bitmeyen dostluklara... selam ve sevgilerimle...
Canımsın benim güzel Hiçranım
Ne gzel bir sızcaklıkla anlatmışsın güzel Bodrumumuzu
Ağzına sağlık.Güzel sade sevece yüreğim tutuştu
okurken. Anlatiş tarzına da bayıldım da
okuyu okuyu vedim gari
sevgilerim seninle
Hicran Aydın Akçakaya
Yürekten kutluyorum karanlık bodrum anızı paylaştığınızdan ötürü oyıllar geçen muğladan bodruma üç saatte varmışsınız
o güneşi yüzünüze vurduğu sevinç anı okurken sanki bende oradaymışım gibi duygulandım ne güzeldi.paylaşımınızdan dolayı var olun sevgi ve saygılarımla.
Hicran Aydın Akçakaya
TIPKI İNSANIN İLK GÖZ AĞRISI GİBİ İLK YAŞADIĞI YERLER FİZİKEN TÜM YOK OLMASINA RAĞMEN BELLEĞE KAYITTAN HİÇ SİLİNMİYOR..HATTA DAHA BİR ÖZLEMLE HATIRLANIYOR..AYNI ŞEYLERİ YAŞAMIŞ BİRİNE KIRK YILLIK BİR DUYGUYU YAŞATTIĞINIZ İÇİN SİZE TEŞEKKÜR EDRKEN KALEMİNİZDEKİ SADE VE YALINLIĞI OTANTİKLİĞİ DE AYRICA KUTLAMAK İSTİYORUM..
Hicran Aydın Akçakaya
Nasıl imrenerek nasıl beğenerek okudum anlatamam.Eğer kısmet olursa 5 yıl sonra yaşamak istediğim yer Bodrum, Gümbet olursa çok daha mutlu olurum.Eylülü zor bekliyorum Bodrumun(daha doğrusu Gümbetin) Eylülünü çok seviyorum.
Bir kaç gündür bunalmıştım yaşananlardan yazınız iyi geldi bakayım Bodrum tatili resimlerine bir daha.
Sevgimle.
Hicran Aydın Akçakaya
hem komşu olabilme ihtimalimiz daha yüksek arkadaşım...
tşkler...
HÜLYALVER
Harikaydı beni de eskilere götürdün. Ben de kızıma bir gün şekerparem dedim başladı ağlamaya ben fare değilim şeker fare hiç değilim diye hatta babasına gidip beni şikayet etmişti... Çok beğenerek okudum tebrikler... Sevgilerimle...
Hicran Aydın Akçakaya
şekerfare haaa... tatlım benim yaaa...
ne kadar masum oluyor insan küçükken ...bi de babasına şikayet etmiş haa.. hay Allah!ım:)))
sağolun siz de beni gülümsettiniz yorumunuzla... sevgiler...
durmuş oturmuş.....kafasına bir kelime gelmiş yaşadığı yer BODRUM..... al başına belayı.....kardeşim yürek yanardağ mağmalarıyla dolu fışkıracak yer arıyor..... al işte kurgusu hazır...FUSFUKARA......düşerse yazılar bölümüne nal toplarız vallaha.....eline aldığın her şeyi inanılmaz bir şekilde motifliyorsun....TEBRİKLER KARDEŞİM SAYGILAR ÇOK SADE VE HOŞTU.... BEN MAKYAJI PEK SEVMEMDE .....
Hicran Aydın Akçakaya
eyvallah sağolasın saygılar...
Hicran Aydın Akçakaya
tşk ederim saygı benden...sağolun...
Hicran Aydın Akçakaya
tşkler saygı benden...
Hicran Aydın Akçakaya
çok sağol arkadaşım selam saygı benden...
Hicran Aydın Akçakaya
nerde nasıl ve neye tepki verecekleri bilinmez...
ve ne masumdurlar çocuklar...
Hicran Aydın Akçakaya
Hicran Aydın Akçakaya
çok uzaklar da kalsa da bazen böylesine çocukluğumuza yolculuklar yapabilmek ne güzel... ve yaptırabilmek...
eyvallah selam saygı benden...