Bir Bergüzardır Bakışların Erguvanlardan
Sen, zamana damlayan gül ıtırı. Seni saklar özünde yazdığım yazıların her harfi her satırı. Bahar senle bahar. Gülüşünü hatırlatır açtığında zambaklar. Gün aşıp giderken erguvan bakışlı akşam üstülerinde, erguvanlardan bergüzar bakışların ruhuma akar. O bakışların içimde kandiller yakar. Seni söyler “gökyüzünde bölük bölük turnalar.” İçimde bir türkü olur bakışların yâr. Semaverimin nefesi, çayımın demi her şey senden iz taşır. Bahar hayalinle bahar.
Hüthütler, güvercinler, kumrular, daha bir nice kuşlar; seherlerde seni sayıklar. Bulunduğun iklimleri ihya eder, erguvanlardan bergüzar bakışların. Şahı sensin yazların, kışların… “Ekmek gibi mübarek su kadar azizsin” güllerden esin isminle hayalimde gittikçe gülleşirsin. Elifçe duruşunla imrendirirsin nihalleri. Yadırgama ne olur bendeki bu halleri. Sen, nisan yağmurları kadar bereketli ben çoraktan çorak. Ak ellerin kalem tutsun, yazsın dost hanene ki yeşersin kuruyan dallarım. Sen olmazsan yok benim yarım… Hani şair demiş ya “Sen yoksun ya seninle binlerce yerim yok!”
Sen, hangi şehirdeysen orada bahar olur karakışlar. Çayların üstündeki buğu ayrı bir ısıtır mekanları. Karlar elif elif tozarak yağar. Hayalin gülümser yağan karlarda. Daha bir içten çekilir güne başlarken bismillah. Ah adına gül dibace olanım! Senden sebep abatlığım, talanım. Gel mamur et viranemi. Dağılsın elemim, gamım. Bilirsin, gördüğüm demden beri sinem mihmandarın. Sensin telaşım, heyecanım, sığınağım korkularım.
Sen yoksun ya, geçip giden turnalara boynum büküp bakarım. Yokluğunda yâd oldu cümle aşinalarım. “Bir göz aşinalığı vardı aramızda.” Şimdi imkansızlıklar girdi, mesafeler girdi araya. Oysa, sen bu şehirdeyken bu şehir ne güzel şehirdi. Her yer ışıl ışıldı geceleri. Daha bir büyülüydü güzellikler. Uykularım kaçmazdı böyle. Seninle, aynı şehirde nefes alıp vermekten bahtiyardım. Yokluğunda naçar kaldım. Sen uzaklarda olsan da hâlâ, bir bergüzardır bakışların erguvanlardan…
Ankara, 06.05.2010 İ.K