- 2374 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
TEMİZLİK GİBİSİ VAR MI?...
“Ne yapıyorsun?” Dedim yüreğime. “Neden kapattın kapılarını?”
“Yerim kalmadı.” Dedi.
“ Nasıl kalmaz yahu? Koskocamandın hani? “
“ Tamam, koskocamanım ama benim de var bir sınırım. Kendine ayırdığın o odacığın var ya, hani herkeslerden sakladığın?”
“Eeee ? “
“Uzun zamandır temizlemedin orayı, farkında mısın? Öyle bir şişti ki, yer kalmadı geriye. Sığmıyor artık bir kişi bile.”
…/…
Yıllar yıllar önceydi. Hayatın en başındaydım. Bir kâse kondu önüme. İçinde onlarca kelime: Evlat, kardeş, arkadaş, eş, anne, komşu, vs.
Dedim ;“ Nedir bunlar? “
Dediler; “ Rollerin “
Dedim; “ Ne olacak? “
Dediler; “ Ezberleyeceksin.”
Dedim; “ Ya sonra? “
Dediler; “ Oynayacaksın.”
Dedim; “ Ya ben? “
Dediler; “ Unutacaksın.”
Aldım kâseyi ellerinden, kalktım. Gülüşlerini duydum, arkamdan. Bağırdılar hep bir ağızdan: “ Hoş geldin, aramıza.”
Tek bir kelime çıkmadı ağzımdan. Duyamadılar. Onlar duymadan, yemin ettim içimden: “ Sizin gibi olmayacağım, ben. Öyle bir yerde saklayacağım ki kendimi ne bilen olacak ne de gören. Ve ben olacağım en son gülen.”
Böylece geçti günler.
Günler üstüne günler. Yıllar üstüne yıllar. Sandılar ki; yok oldu, unutuldu gerçek ben.
Günler, yeni bakışlar ekledi gözlerime. Yıllar, bilgiler yükledi beynime. Daha derin bakar oldum insanların gözlerine.” Gizledikleri bir Ben var mıdır?” diye içlerinde.
İnsanlar da bana baktılar, görmesini bilmeyen gözleriyle. Bir kadına takıldı gözleri. 1.70 cm boyunda, 58 kg ağırlığında. Tanıdık, sandılar. Bildik, öğrendik sandılar. Oysa kumraldı saçlarım, aşk’la ilk tanıştığımda. Siyahtı rengi, Funda’yı ilk gördüğümde. Sonra kızıl olmuştum, Aysel’le tanıştığımda. Bir kısacık kesildi saçlarım. Bir uzadı enseme kadar.
İnsan olduğumu unuttular. Cisim oldum sandılar.
Hakkımda yorumlar yaptılar. Eleştirdiler, kınadılar. Akıllarınca ben’i çok iyi tanıyorlar.
Ben, sadece güldüm. Onlar konuştukça.
Kızdılar. Bilmedikleri gülüşümün nedenini aradılar. Asıl gülenin gerçek ben olduğunu anlayamadılar.
…/…
Dedim; “ Yüreğim öyle kolay kızmazdı bana. Hele bir bakayım, neler dolmuş odacığıma? ”
Açmamla kapısını, insanlar düştüler kucağıma. Yüzleri gitmiş, bedenleri kalmış hatıra.
Sözler uçuşuyorlar, havada. Anlamları yitmiş, harfleri asılı kalmış her tarafta.
Öfkeler ve sevinçler paylaşmışlar rafları, kendi aralarında.
“ Seni seviyorum “ lar suskun oturuyorlar, bir kenarda. Sahipsiz dillerin ucunda. Ne demek olduklarını unutmuşlar. Her biri aptal aptal sırıtmakta.
Aldım elime bir torba. Tıktım içine, ne varsa. Bir de düğüm attım ucuna.
Çevirdim… Çevirdim… Çevirdim…
Fırlattım havaya…
Ohhh..Temizlik gibisi var mı ya?
Hele de mevsim Bahar’sa….
Odam boş…Yer bol…
Hani bilmem…Anlatabildim mi acaba?...:-)
Eser Akpınar
İzmir
04.05.2010
YORUMLAR
Harika bir tarz,harika ve akıcı bir anlatım.Gerçekten iyiydi.Teşekkür ediyorum efenim.Saygıyla...
işte yazmak bu değilmi.......bir kelimeye etkilendiğin bir cümleye hayran olduğun bir resme iyiye kötüye her şeye......yazmak......dolu kalem bunu çok güzel yapıyor.......eşsiz bir yazı.......bu sayfalara çok yakışıyorsunuz eser hanım kutluyorum....saygılar
Eser Akpınar
Yıllar yıllar önceydi. Hayatın en başındaydım. Bir kâse kondu önüme. İçinde onlarca kelime: Evlat, kardeş, arkadaş, eş, anne, komşu, vs.
Dedim ;“ Nedir bunlar? “
Dediler; “ Rollerin “
Dedim; “ Ne olacak? “
Dediler; “ Ezberleyeceksin.”
Dedim; “ Ya sonra? “
Dediler; “ Oynayacaksın.”
Dedim; “ Ya ben? “
Dediler; “ Unutacaksın.”
Hoş bir yazıydı,Eser Hanım...Ellerin dert görmesin...Yazılarını her zaman dört gözle beklemekteyim...
Selamlar...
Eser Akpınar
Saygılarım size...sevgi ve selamlarım eşinize..
Anlatabildiniz kesinlikleee...harikasınız..sevgiler size çok çok..:)))
Eser Akpınar
teşekkür ediyorum...sevgiler..