- 968 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BOYABAT ve PANAYIRI
BOYABAT ve PANAYIRI
Mehmet Sancak
Boyabat SİNOP’a bağlı şirin bir ilçedir,şirin olduğu kadar sinop’un en büyük ilçesidir.tarihi yüzyıllara dayanır,karadenizin en eski ilçelerindendir.geçim kaynağı prinçtir.Pirincin kökenini araştırdığımızda osmanlılar dönemine kadar uzanır.
Boyabat’ın toplam 106 köyü mevcuddur.
İlçe merkezinde 7 adet mahalle mevcuddur bunlar sırasıyla Kemaldede,Gökdere,Zincirlikuyu,Kumluk, Çamlıca,
Esentepe,ve Camibekir mahelleleridir.---Sanayi bakımından ilçede mevcud 30 adet tuğla ve kiremit fabrikası,2 adet cam mozaik fabrikası, 2 adet çivi fabrikası, 5 adet çeltik fabrikası, 1 adet parke fabrikası bulunmakdadır.
Boyabat kelimesi Boyova kelimesinden gelir. Sonraları bu kelime boy abad şeklinde yazılmaya başlanmıştır. Abad bayındır ve ekili arazi manasınadır.Boy ise uzun manasında kullanılmıştır.Böyle olunca boyabad kelimesinin kısa karşılığı uzun ovadır.çocukluk yıllarımızda panayır zamanı gelince , büyük küçük herkez bayramı yaşardık,annelerimiz börek,pasta yaparlar semaverimizi de kaptığımız gibi panayır alanına.Panayır tepesinden seyretmesi,yemesi içmesi çok hoşumuza giderdi.
Tesadüf olacak ya her panayır zamanı mutlaka yağmur yağar,panayır yeri çamurlara bulanırdı. çocukluğumuzda paramı vardıki,kıymetini bilelim,yoktu ki..verirlerdi elimize ( 2.5 )ikibuçuk lirayı arkamızdanda tembih ederlerdi, OĞLUM sakın PARA yı harcama, haydaaa harcamıyacaktımda neden verdin ozaman parayı ,böylede bir durum vardı.panayıra giderdik herkez halka atardı ben parasızlıktan bakakalırdım,çok zoruma giderdi.bir gün halka attıran amca beni kenardan bakarken görmüş yanına çağırdı,dedi ki..şimdi şu beş kuruşu al döner masaya geç abin ne yapman gerektiğini sana anlatacak dedi,döner masa dediği de İSTANBUL-ANKARA- İZMİR gibi şehirlere para yatırıyorsun dönen top kime gelirse o parayı alıyor,tabii kaç misli bastı ise ona göre.parayı istanbula basıyorum, istanbul - izmire basıyorum İZMİR nereye basarsam oradaki şehir geliyor tabi benim kazandığımı gören benim bastığım yere paralarını yatırmaya başladılar,bu seferde spor loto gelmeye başlıyordu,spor toto gelince haliyle kasa kazanıyor du. sonra anladımki dönen platform da mıknatıs varmış istediği gibi yönlendiriyormuş,anlayana kadar bir kaç arkadaşımın canı yanmıştı..önemli olan doğruyu bulmaktı,öylede oldu inşallah.
Şimdiki panayırlara bakıyorum da eskisiyle hiç alakası yok ,hani ÇAKMA diye tabir kullanıyorlarya işte o ÇAKMA.eskiden cıvıl cıvıl olurdu ahbaplıklar komşuluk ve yardımlaşmalar en üst düzeyde idi ama maalisef o diyalokları mümkün değil göremiyoruz.boyabat esnafı daha işin farkına yeni yeni varıyor, malının reklamını yapmaya utanırdı ,ya ayıp olur öyle şey olurmu hiç diyorlardı,yoksa boyabat princi şimdi yok satması lazımdı. haaa....yeri gelmişken bilmeyenler için söylemiş olayım,BOYABAT’ın princi TÜRKİYe nin en kaliteli princi olmasının yanında ,pişirmesi diğer prinçlere bakarak gayet kolaydır.birde marketlerde satılan parlak,albenisi olan prinçten, BOYABAT princinden aldığınız lezzeti almanız mümkün değil,bunuda bir aneknot olarak aktarmış olayım.
Boyabat panayırı bence artık panayır olmaktan çıkarılmalı, festival ve fuar alanı haline getirilmelidir. Belediye esnafla el ele verip mutlaka panayırın geleceğini tartışmalı boyabatın yararına ne gerekiyorsa çıkar gözetmeksizin yapmalıdır. Bunu yapmak o kadar zor bişey değil kafanızı kaldırıp çevrenize bakarsanız,komşu ilçelerin neler yaptığını, görebilirsiniz. bizlerde gurbetteki BOYABAT’lılar olarak mutlaka elimizi taşın altına koyarız diye düşünüyorum.
Belediye Osmanlı Devleti zamanında kurulmuş olup, kuruluş tarihi bilinmemektedir.
Mehmet sancak
( Duyguların şairi )
Öykü mehmet sancak’a aittir
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.