TÜRK TARİHİ

• 1 Mayıs 2010 Cumartesi 17:58:12

Melisa,Cumhuriyet İlköğretim okulunun dördüncü sınıfında okuyor.Dün Türk tarihi
konusunda araştırma ve inceleme yapmak için kütüphaneye gitti.Yaptığı araştırma ve
incelemenin sonuçlarını dershanemizde bizlere anlattı.Melisa2nın anlattıklarından yeni
birçok bilgi öğrendik.
Sosyan Bilgiler dersine girmiştik. Barış söz alarak dedi ki:
-Öğretmenim! Arkadaşım Melisa’nın anlattığı Türk tarihi konusunun bazı bölümlerini
pek anlayamadım. Bu konuyu bir de siz anlatır mısınız?dedi. Öğretmenimiz:
-Belki senin gibi anlamayan arkadaşların da vardır.Elbette anlatırım.,dedi ve dünya haritasını tahtaya asarak anlatmaya başladı:
-Çocuklar!Türk tarihinin köklü ve zengin bir tarihi vardır. Bunu yaklaşık 1200 yıl önceki ilk yazılı belgelerimizden anlıyoruz.Yazarlarımızın,bilginlerimizin yazdıkları kitaplardan tarihteki gelişmeleri öğrenebiliyoruz.
Atalarımız bugüne kadar Hun,Uygur,Göktürk,Gazne,Selçuklu,,Osmanlı Devleti gibi
devletler kurmuşlardır.Büyük devletler kuran atalarımız gittikleri yerlerde hayvan beslemeyi,demirden araç gereç ve silah yapmayı o yöre insanlarına öğretmişlerdir.Ayrıca
bu devletlerdeki Türk bilginleri matematik,tıp,,coğrafya konularında eserler yazmışlardır.
Atalarımız yaptıklarını gittikleri ülkelere götürerek bilimin ve güzel sanatların gelişmesine de katkıda bulunmuşlardır. Böylece insanliğa büyük hizmet etmişlerdir.
Osmanlı Devleti zamanında tarihimiz konusunda yeterli araştırma yapılmamıştır.Cum-
huriyetin ilanından sonra Atatürk bu konuda çalışmalar yaptırmıştır."Büyük devletler
kuran atalarımız büyük ve kapsamlı uygarlıklara da sahip olmuşlardır.Bunu araştırmak,incelemek Türklüğe ve dünyaya bildirmek bizim için borçtur.Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır ."diyen
Atatürk 1931 yılında Türk Tarih Kurumunun kurulmasına öncülük etmiştir. Bilimsel
araştırmalar yaptırmış tarih kitapları yazdırmıştır.
Türk tarihinin köklü ve zengin bir geçmişi olduğu Türk Tarih Kurumunun çalışmalarıy-
la da kanıtlanmıştır.
Atatürk,ulusal kültürümüzün çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkılmasını istemiştir.
O, Türk kültürünün geliştirilmesi ve yükseltilmesi yolunda tarih konusuna özel bir önem
vermiştir.Ortak yaşanmış bir tarihin,bir ulusun oluşmasında en etkili bir eleman olduğuna inanmıştır. Çünkü tarihe bağlılık,bir arada bağımsız yaşamanın da başlıca dayanağıdır,dedi.
Arkadaşımız Aysun söz aldı.
-Öğretmenim!Ulusal kültürümüzün temelleri ulusal tarihimizdedir.Yarının büyükleri olacak ve ulusumuzu,devletimizi yönetecek olan bizlerin de tarihimizi çok iyi bilmemiz
gerektiği kanıındayım,dedi. Öğretmenimiz:
-Aferin Aysun!Çok doğru söyledin.Her Türk genci köklü ve zengin olan tarihimizi
öğrenmeli ve bilmeyenlere de öğretmelidiridedi.
Öğretmenimizin sözü biter bitmez arkadan "öğretmenim"diye bir ses duyuldu.Baktım
Cengiz konuşmak için söz istiyor.Öğretmen konuşmasına izin verdi.Cengiz:
-Öğretmenim!Aysun,büyüyeceğiz,gelecekte bu ulusu ,bu yurdu biz yöneteceğiz,dedi.
Bununla ilgili bir şiir biliyorum.onu okumak istiyorum,dedi.
Öğretmenimiz ,Cengiz’in şiir okumasına izin verdi.Cengiz tahtaya kalktı.Bizleri ba-
şıyla selamladı ve aşağıdaki şiiri okudu:

DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ

Bugün küçüğüz ama,
Yarın büyüyeceğiz.
Bu ulusu,bu yurdu,
Bizler yöneteceğiz.

Tüm dünya çocukları,
Gelin birlik olalım.
Tüm kaygılardan uzak,
Yeni dünya kuralım.

Dünya bizim olunca,
Savaşlar olmayacak.
Tüm dünya ulusları,
Kardeşçe yaşayacak.

Bugün bizim günümüz,
Coşalım,oynayalım.
Irk ayrımı yok artık,
Gelin kucaklaşalım.
Cengiz,şiiri okuyup bitirdikten sonra başıyla tekrar selam verip yerine oturdu.Cengiz’
in hem bu saygılı davranışı hem de okuduğu şiir nedeniyle kendisini coşkuyla alkışladık.
Yaşasın atalarımız!
Yaşasın Türk tarihi!
Yaşasın Atatürk!

Müfit AKSAKAL
(Atatürkçü Öğrenciler,Mir Yay.İstanbul 1999)