YARALI MAVİŞ
Okuldan çıktığım zaman lapa lapa kar yağıyordu.Karlara bata çıka eve geldim.So-
ğuktan kulaklarım ve ellerim neredeyse donmuştu.Soğuktan donmakta olan ellerimle
botlarımı zor açtım.Kabanımı giysi dolabına koyarken pencerenin camına taş gibi bir
şey çarptı.Merak edip pencereyi açıp baktım.Karlar üzerinde bir kuşun çırpındığını gördüm.Koşarak evden çıkıp kuşun yanına gittim.Kuş çırpınmaya devam ediyordu. Karın
üstüne kanla kaplanmıştı. Kuşu karların içinden tutup aldım.Kanadından kan akıyordu.Kanadının kan akan yerine parmağımı bastırarak kuşu alıp eve geldim.Yaralı
kuşu elimde gören annem:
-Ah yavrum! Ne yaptın bu zavallı kuşa?İnsan buna kıyar mı? dedi.
Anneme durumu anlattım.Annem,kuşu elimden aldı.Kanayan yarasını temizledi.Üze-
rine ilaç sürdü. Yara bandıyla yarayı sardı. Sonra da benim odamdaki kuş kafesine koyup
kapısını kapadı.Yaralı kuşa dikkatle baktım. Kedimiz Boncuk’un parçaladığı konuştukla-
rımızı anlayan ve konuşan Maviş’e çok benziyordu.Anneme:
-Anneciğim!Bu kuş ne kadar Maviş’e benziyor. Bunun adı da Maviş olsun ,dedim.
Annem:
-Tamam Burcu.Sen adını Maviş koymuşsan Maviş olsun.Ancak bu kuş kafes kuşu değil.
Doğada özgürce uçarak yaşamaya alışmış bir kuştur.Yarası iyileşince onu doğaya bıra-
kacağız,dedi.
Maviş’e her gün yemini ve suyunu verdim. Kafesinin kapısını açınca odanın içinde
uup duruyordu.Gözü hep penceredeydi.Onun özgürlük istediğini anladım.Güneşli bir
günde onu bırakmaya karar verdim.Nihayet beklediğim gün geldi.Güneşli bir günde
Maviş’i kafesten aldım.Gagasından öptüm.Avucumun içine alarak kanatlarını sevdim.Pencereyi açıp bıraktım.Avucumun içinden "Pıırr!" diye uçtu.Ona:
-Güle güle Maviş! Beni unutma,yine penceremin yanına gel,dedim.29.04.2010
Müfit AKSAKAL
YORUMLAR
Yaşınızın kaç olduğunu bilmiyorum ama düşüncem o ki, iç buruklukları ile dolu bir yaşam bekliyor sizi. Biliyorum sizin için kötü bir haber oldu bu; belki de bana epey kızdınız. Çünkü çevrenizde o kadar çok kanadı kırık kuşla karşılaşacaksınız ki; hangisinin yarasını saracağınıza şaşacaksınız. Bu ülkede öylesine çok kanadı kırık kuşlar var ve insanlarımızın büyük bir kısmı onlara karşı duygusuz. Bir siz onların yardımına koşmaya çalışacaksınız ama hepsine yetişemeyeceksiniz ve bu yetişememenin acısını yüreğinizde hissdeceksiniz. Ve belli bir yaşa geldikten sonra öğreneceksiniz hayatın ne kadar acımasız olduğunu. Yanılmayı çok isterim. Hoşça kalın.