- 947 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FAHRİ TUNA'DAN YENİ KİTAP
Memleketimizin kültür ağacı, yeni bir meyve daha verdi ve geçtiğimiz günlerde şehrimizin eski Kültür Daire Başkanı Fahri Tuna, “Akşamın Aydınlığında Portreler” adlı eserini yayımladı.Kitabın basına tanıtımı ise, Sadi Tanış Kültür Merkezi’nde seçkin bir topluluğun iştirakı ile yapıldı. Kamu görevinden ayrılma noktasında, fikrini aldığım iki kişiden biri olan Fahri Tuna, bana ayrılma yönünde görüş bildirmişti. Benin tercihim de o yönde olmuş ve ayrılmıştım. Bu bakımdan Fahri Bey’e bir teşekkür borcum var. Zira, emekli olunca çalışma tempomu ikiye katlama imkanına kavuşmuş ve derin bir nefes almıştım. Şimdi aynı keyfiyeti kendisinde görmekteyim. O da yazma ve kültürel hizmetlere devam etme görevinin enerji, hamle ve yenilik dolu çerağını görkemli bir meşale halinde ilâ nihaye tutmaya ve çevresini aydınlatmaya azmetmiş gibi görünüyor. Bu gözlemimizin en güzel tercümanı da, işte şimdi sözünü ettiğimiz “Portreler” adlı harika şaheseridir. Kendisi, benim toleransı bol, biraz fazla iyimser bir yapıda olduğumu, her fırsatta zikreder. Fakat bu defa, iyimserlikten öte, rasyonel bir gözle incelediğimizde, Fahri Tuna’nın bu kitabı hakikaten büyük bir emek ürünü ve harika bir eser. Adeta bir gelinlik kızın gergef işlemesindeki titizlik, Eyüp Peygambere taş çıkartan bir sabır ve nice sanatkarları gölgede bırakan bir armoni kudret ve yeteneğiyle hazırlanmış bir kitap. Kimlikleri ve kişilikleri, meslekleri ve meşrepleri, san’at ve zanaatları birbirinden tamamen farklı bunca insanı ele alıp portrelerini yazmak, her kişinin değil er kişinin kârıdır diye düşünüyorum. Nitekim bu zorluğa kitabın arka kapağında Hilmi Yavuz da işaret ediyor ve diyor ki: “…Yazar, sanatçı, düşünür, hekim, şair…herkes! Bu kadar geniş bir bellek galerisine ait portrelerin her biri için ayrı bir üslup ve anlatım gerekir. Bir Cemil Meriç’i, bir İbrahim Tatlıses gibi anlatamazsınız; anlatmamanız gerekir. Fahri Tuna, zarif inceliklerle bu zor zanaatın üstesinden geliyor. Bize ‘belleğinden insan manzaraları’ sunarak…” Evet! Gerçekten zordur böyle bir çalışma yapmak. Esprileri yakalayacaksınız, özellikleri ve güzellikleri yanında, eksikleri ve yanlışları da tespit edip harmanlayarak yazacaksınız. Fakat bunu yaparken, incitmeyeceksiniz, egobenine fazla dokunmayacaksınız ve hırpalamayacaksınız. Bunu becermek dahi, başlı başına özel kişlilere ait bir mevhibedir. Çok ince ve derin düşünmek yanında, kıvrak bir zekaya ve engin bir bilgi birikimine de sahip olmak gerekiyor. “Espiri, sözün gamzesidir. Zekanın da zekatıdır” derler ya, ben de, yeri geldikçe zeka cüzdanından çıkarıp çıkarıp güzel ve zarif espri yapan kıvrak zekalılara bayılırım. Fahri Bey, portrelerinde bu yöntemi çok kullanır. Belki de fazlaca ilgi uyandırması ve okunması bu yüzdendir. Benim için bu kitap çok yeni bir şey getirmedi. Çünkü burada yer alan portrelerin neredeyse tamamı, Irmak Kültür Sanat Dergisi’nde yayımlanan portrelerdir. Derginin tashihi sırasında, defalarca kılı kırk yararcasına okuduğum ve yeri geldikçe düzeltmesini yaptığım yazılar. Uğruna uykularımı feda ettiğim portreler. Fakat okurken, her defasında zevk duyduğum akıcı yazılar. Kitabı ilk defa eline alanlara tavsiyem, hemen okumaya başlamalarıdır. Hatta derim ki, ilk üç portreyi okuyun ve bırakın. Bırakamayacaksınız ve dördüncüsüne devam edeceksiniz. Fahri Tuna’ya sık sık takılırım. Senin de portreni yazacak birisine ihtiyaç var. Unutma ki, o da ben olacağım. Sevenleri olduğu kadar, sevmeyenleri de bir o kadar fazladır Fahri Bey’in. Zor bir adamdır O. Lâkin, bir Endüstri Mühendisin’in zeka imbiğinden şelale haşmetiyle gürül gürül akan fikirlerin ve yorumların kitaplara dönüşmesi ve edebiyat sahasında büyük bir boşluğu doldurması dolayısıyla, ben kendisi karşısında şapkamı çıkarır ve Fahri Tuna’ya pes arkadaş derim. Bu kültürel çalışmalarıyla O’nu hararetle alkışlamak benim için ayrı bir bahtiyarlıktır. Üstad! Yeni eseriniz hayırlı olsun. Daha nice nice güzel eserlere imza atmanız dileklerimle…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.