- 670 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İnsan Bir Kainat
İnsan Bir Kainat
“Bir düşünceden ibaretsin sen ey kardeş, yalnızca bir düşünceden… Gerisi ya kemiktir, ya kıl…” Mevlana
İnsanın en fazla merak ettiği şey kendi varlığı ve evrendeki konumu diyebiliriz.
Maddeyi anlayan kainatın sırrını ve kendini de anlayabilir.
Madde ve mana ilişkisini çözen bu yolda büyük mesafe kat etmiş sayılır.
Soyut ve somut olarak algıladığımız her şey izafi, göreceli olacaktır. Çünkü algılarımız izafidir.
Madde nedir?
Bu soruya verilecek cevap bilimin ilerlemesi ile paralel gelişir.
Enerjinin maddeyi oluşturması için tercih gereklidir. Varlık ve yokluğu eşit ihtimalde olan madde, tercih ile vücuda gelir. Bu tercih ise şuur ile olabilir.
İnsan kainatın örneği gibidir, kainatta mevcut olan her şey insanda şuur ile açığa çıkabilir. Hatta insan belli bir şuura ulaştığında “En el hak” ben Hak’ım diyebilir. Şuuru “data”, bilgi, ruh gibi düşünebiliriz. Ruh veya data herhangi bir maddi şekli olmadığından somut olarak algılanamaz. Datanın soyut olarak algılanması için sembollere ihtiyaç vardır. Semboller ise izafidir her insanda değişik çağrışım yapması doğaldır. Datanın somut algılarla bilinebilmesi için ise maddeye ihtiyaç vardır. Bu yüzden madde çok önemlidir. Bir çiçek madde (somut) olarak hayvani gıda olurken, mana (soyut) olarak aşk,sevgi, güzellik, v.b. Manaların aktarılmasında kullanılabilir. Ders araçları da bu maksada hizmet eder. Soyut bilgi, somut araçlarla (kağıt, kalem, bilgisayar v.b.) aktarılır. Madde kalıcı değildir, ölümlüdür, eskimeye yok olmaya mahkumdur. Soyut mananın somut duyularla algılanabilmesinde maddenin işlevi çok mühimdir. Bilgisayarın hafızasında kayıtlı olan soyut data ancak maddi araçlar kullanılarak açığa çıkar. Hard diskte yüklü soyut bilgiler hoparlör ve monitör aracılığı ile ses ve görüntü olarak algılanabilir.
Şöyle diyebiliriz; somut olarak algıladığımız her şeyin bir datası soyutu vardır.
Bu data sabit midir?
Değildir, tekamül ve evrim sonsuz ve sınırsızdır. Bu değişim, gelişim ileri veya geri doğru olabilir! Bilgisayarımızın soyut bilgilerini güncellememiz nasıl gerekli ise evrendeki her varlık da gelişim ve değişim halindedir. Bilgisayardaki soyut güncelleme somut araçlarla yapılabilir; klavye, flaş bellek, disket, kablo, verici aygıt v.b.
Bu güncelleme insan için nasıl olabilir?
Soyut olarak akıl ve hayal ile olabilir. Akıl ve hayale bilgi aktaracak olan şeyler ise somuttur. Göz, kulak, el, v.b.
Herkes programcı olmak zorunda değildir. Ya da bu konuda çok yetenekli değildir. Bu nedenle insanlar aralarında yardımlaşma gereği duyar. Herkes kendi ihtiyacına ve zevkine uygun programı alır, kullanır. Birey kendi kişisel gelişimini bu şeklide yapar. Geçmiş insanların ürettiği bilgileri, birikimleri de kullanabilir dilerse… İdeal olanı herkesin kendi özgün programını oluşturmasıdır. Bu programların bireye izafi olması kaçınılmazdır.
Gücü elinde bulunduranlar veya bir şekilde kitleleri etkileyebilmiş olanlar ise kendi izafi algılarını bazen topluma dayatmak ister. İzimler ve din algılarının dayatılması çok görülen bir haldir. Diktatörler de kendi algılarını topluma dayatırlar. Bu dayatmalar ancak özgür ortamda “Ortak Akıl” işletilerek önlenebilir. Ortak akıldan ise “Ortak Karar” çıkar ve toplum izafi olarak kendi kendini yönetir. Azınlık fikirler ise her zaman özgür olmalıdır. Fırsat eşitliği çerçevesinde ele alınmalıdır.
Aydınlanma ile bilinçlenen toplumlar bu sıkıntıları aşabilir, aşmak zorundadır.
Saygılar.
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.