- 1694 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
YALNIZLIK YAĞMAKTA HUZUR EVLERİNE
Sitem edip terketmişliğin veya terkedilmişliğin acısıyla huzurevlerine sığınan yaşlıları kaçımız ziyaret ettik?
Ziyareti boşverin, onların yaşamlarını yerinde incelemek için kaçımız gidip, gördük?
Sevdikleri tarafından dışlandığını ama yine de onlara duyduğu özlemlerini dinleme ve onların yaşlı kişiliklerinde hayatın bir başka yönünü anlama düşüncesi kaçımızda uyandı?
Bir evlat, bir torun, bir arkadaş özlemiş de başını koyduğu yastığa sarılıp, onu gözyaşlarıyla ıslattığını kaçımız hayal edebiliyoruz?
Bayraaaamdan bayrama üçümüzün-beşimizin, sırf objektiflere yakalanabilmek ve kendimizden söz ettirmek için gittiğimiz günlerin, onların belleklerinde ne denli önemli olduğunu kaçımız kavrayabiliyoruz?
İnsan sevgisi olmayan bir toplumda hayvan sevgisinden bahsetmenin, hiçte çarpık olmayan gerçeği, bizim bu ilgisizliğimizle su yüzüne çıkmıyor mu? Ve bakımına milyonlarca lira verdiğimiz filanca cins köpeğimizi caddelerimizde kendimizle birlikte vitrinlerken utanmıyoruz mu?
Öyleyse insan ve hayvan sevgisinden bahsetmeyelim.
Belirlediğimiz amaçlara ulaşabileceğimizi ne kendimiz ne de bir başkaları garanti edemez.
Ama eninde-sonunda hepimizin varacağı bir nokta var: YAŞLILIK
Ve yarınların bize ne kazandıracağı, neler kaybettireceğini de garanti edemeyiz. Sağlığımızı bir saniyede, mal varlığımızı bir imza atış sürecinde kaydedebiliriz.
Bu gerçekleri göre göre erkeklerimizin zamanlarını oyun salonlarında, kadınlarımızın günerde geçirmeleri, kendilerini sorumluluk almadıkları bir ortamda vitrine etmeleri, kendi yaşamlarına bile değer vermediklerini göstermiyor mu?
Kurumlar, sırf huzurevleri ve yaşlılar için bir birim oluştursa da, başvuruda bulunan insan değeri bilen insanları, nöbetleşe bu iş için organize etse iki taraf da mutlu olacak, niçin yaşamaları gerektiğini kavrayacaktır.
Biz, zamanı yok ettiğimizi zannederken, zamanın bizi yok ettiği gerçeği, bizimle, bilhassa şu hayvan sevenlerle alay etmektedir.
Hayat çarkının hangi dişlileri arasında kalabileceğimiz hepimiz için meçhul değil mi?
Sık sık kullandığım bir cümlem vardır:
"-Gülümseterek yaşlandır ki gülümseyerek yaşlanasın."
Geleceğimizdeki bir olasılığı görmek ve acı gözyaşlarını kurutmak için, haydi; huzurevlerine ve yaşlılara...
Yüksel ÖNAÇAN
Foto: Feyza BAYRAM www.fotokritik.com)
YORUMLAR
"-Gülümseterek yaşlandır ki gülümseyerek yaşlanasın."
Hocam aslında yukarıda sık, sık kullandığım dediğiniz cümle var ya. Bir iki huzur evine düşmüş yaşlının hayat hikâyelerini öğrenmiştim tesadüfen. Dikkatimi bir şey çekmişti. Maalesef bu şahıslar geçmiş zamanlarında bu cümleyi ne ağızlarına almışlar, ne de uygulamışlar.
Sakın ha “oh olsun” şeklinde haince temenniler güden merhametsiz birisi zannetmeyin beni. Benimkisi genelleme olmasa da bir tespit sadece.
Yoksa huzurevlerine kadar gidemesem de yakın çevremde, komşu ve akrabalarımın içinde tabiri caizse böyle zavallı kalmış yaşlılara elimden geldiğince maddi-manevi desteği göstermeye çalışıyorum.
Selamlar.
Yükselenyıldız
Saygı öncelikli sevgiler.
HUZUREVİNDE
Sınırlara bölünmüş alından akan terden
Utanmadan göz attım küs kaldığım aynaya.
Kırık bir hayal düştü bana yansıyan yerden
Ruhumda uyuyan lav başladı kaynamaya.
Dinlenmek hayaliyle çalıştım çabaladım
Yaş aksa da gözümden aldırmadım yaşlandım.
Gerçeği unutuldu, şimdi ihtiyar adım
Yıllar yıldırdı beni akan terle haşlandım.
Ekmek parası diye peşine düşüp hiçin
Viran ettim ömrümü bilemem ki ne diye.
Maddiyata kul oldum yalnız yaşamak için
Titreyen ellerimi yıllar verdi hediye.
Ufalırken büyüdüm büyülü düşler ile
Bir masalı bitirip kapağını kapattım.
Kâbusla uyanırken ufku görmedim bile
Son geceyi süsleyen hayalleri de sattım.
Dökülen saçlarımda unutuldu ninniler
Ve tekleyen yüreğim bir hekim kapısında.
Beynimdeki eskiler gelir yeniyi siler
Çilelerle örülmüş bu Hakkın yapısında.
Umut bitti yalnızlık salınırken iplerde
Yumak yumak içime derdini sarıyorum.
Kapıdan görünür mü aşina yüz ilerde?
Huzurevi içinde huzuru arıyorum.
AFET KIRAT
Konuya uygun düşer diye paylaşmak istedim. Umarım yanlış anlaşılmaz. Bu sefer çok ciddi bir konu seçmişsiniz, çok beğendim. Başarılar...
Hepimiz üzülürken huzur evlerinde kalan yaşlılara, çoğumuzun yaşlandığında sığınabilecek bir huzur evi bile bulamama ihtimalleri de var üstelik. Kendi büyüklerimize göstereceğimiz ilgi ve bizim davranışlarımızı örnek alacak çocuklarımız olacak mutlaka. Yani, galiba iş yine bizde bitiyor.
Yükselenyıldız
Günümüzde sanırım dualarımızın arasına bunu da katmalıyız.
Yorumunuz için teşekkür ederim.
Çok etkili ve gerçekçi bir yazıydı. Kaçınılmaz bir sona yaklaşıştır yaşlılık, yaşlandığımda tek istediğim muhakeme gücüm yerinde olsun ve elim ayağım tutsun. İnsanı ürkütüyor yaşlılık belki yaklaştığımız için....Bazı yapmamız gerekenleri hatırlattığınız ve yaşlılara verdiğiniz değerden ötürü sizi kutluyorum. Saygılarımla...
Yükselenyıldız
Arkadaşımdan isteği, -oğlunun kendisini görmeye gelmesiymiş. - Arkadaşıma rica etmiş, oğluyla görüşmesini.
Oğlunu bir birahanede bulduk.
Arkadaşıma verdiği cevap şuymuş:
"- Evin tapusunu verirse görmeye gelirim."
Fazla söze gerek var mı?
Yorumunuz için teşekkür ederim.
Aysel AKSÜMER
Ne garip bir düzen, değil mi? Ana-baba kaç evlada bakar, yetiştirir de o evlatlar bir ana-baba ya bakamazlar." İnsan eti ağırdır " derler. O insan, sıradan biri olmasa da...
"Biz, zamanı yok ettiğimizi zannederken, zamanın bizi yok ettiği gerçeği, bizimle, alay etmektedir." Güzel bir söz ve güzel bir yazıydı.
Teşekkür ederim. Saygılar.
Yükselenyıldız
Hepimiz aynı şeyleri düşünüyoruz. Ama düşünmesi gereken bizler değil, bizden sonra gelecek olanlar.
Teşekkür ediyorum arkadaşım.
Eser Akpınar
Güzel ve düşündüren bir yazıydı. Tekrar teşekkür ediyorum.