- 863 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EMEVİ SÜNNİ İSLAM TUZAĞI-2
Emevi Sünni devlet, bu gibi iddiayı koz bilip, Aleviler’i yavaş yavaş eritme planını devreye sokmaya devam etmektedir. Aslında bu gibi hataları tekrarlamak ne derece doğru ve yerinde olur, bilemiyorum? Bir zamanlar sol gruplar içinde böyle hastalıklar ağırlıktaydı. Neydi bu hastalık? Enver hoca usta mıdır, değil midir? Mao Zedung usta mıdır, değil midir? gibi hastalıklar vardı. Yok efendim Türkiye kapitalist mi değil mi? Ne yazık ki Alevi kisvesi altında sol olarak gelen bazı unsurlar, eski sol hastalıklarını Alevilik içinde de devam ettikleri görülmektedir. Aslında Alevilik islamın içinde veya dışında olsa da değişen bir şey olmaz. Aleviler’in kaderinde değişen bir şey olur mu? Kesinlikle hayır! O halde, egemen sınıfın tuzağına düşmeye neden gerek duyuluyor? Neden hem nalına hem mıhına? Bir toplum ki hem Alevi Türk ırkçılığına soyunur, hem Kürt olur, hem de Arap islamcısı olur! Bu nasıl olur? Bu kadar yabancılaşma mı olur? Gerçek öz neyse onun kabul edilmesi gerekir.
Ancak öncelik ve sonralık ilişkisinde Alevilik mi olduğu, islamlık mı olduğu tezini dillendirmek de henüz erkendir? Bu gibi bir tartışma da tarihsel ve bilimsel bilgi alanını ilgilendirir. Alevilik ve islamlık eş zamanlı olarak doğdu ve gelişti diyen bazı Arap bilginlerin deyimini de göz önünde tutmak gerekir. Kanımca islamın içi veya dışı diye bir kör sapma içine düşmek, ileri insanlığın gelişimine yardımcı olmaz. Aleviliği tartışma konusu yapmak, onu kendi özünden uzaklaştırmak demektir. Aleviler, kısa süre içinde bu yanlıştan da dönmeleri gerekir.
Alevi olup da ırkçılığı savunmak bu felsefeye ters düşer. Benim asıl vurgulamak istediğim konu, bu noktadır. Aleviliğe ırkçı gömlek giydirmek mantıklı değildir. Daha doğrusu insanlığa genetik ırkçı gömleğini zorla giydirmek insanlığın özüne ters düşer. Böyle bir durum, insanlık evensel hukukuna bile ters düşer. Güzel insanların mücadelesi bu olmamalıdır. Aleviliğin ve ileri insanlığın hiçbir zaman ırkçılıkla, dincilikle ilgisi olmamalıdır. Onu besleyen asıl kaynak insan sevgisi olmalıdır. Bu pınarı unutmamak gerekir. Alevilik, Emevi Sünni islamın dayattığı islamın içinden de olsa, dışından da olsa, onun değişmez felsefesidir. Ama bu felsefede asla ırkçılığa yer yoktur ve olmamalıdır.
Eğer illahi bir gömlek giymek zorunluluğu varsa, bu da Arap Haşimiliğidir. Bunu kesinlikle vurgulamak gerekir. Aksi taktirde Alevi olup da Türk veya Kürt veya başka bir gömlek giymek de yanlıştır. Nedeni ne olursa olsun, islamdan gelen Muhammedî Aleviliği (!) kesinlikle Türk olamaz. Kürt de olamaz, Alman da olamaz.
Emek-sermaye çatışması içinde bu gibi çelişkileri ön plana çıkarıp asıl mücadele biçimlerini tali planda bırakmak, büyük bir tarihi talihsizliktir. Emperyal sistem, günümüzde sürekli ırkçılığa ve milliyetçiliğe yönelik durumları hep ön plana çıkarmaya çabalamaktadır. Asıl emek-sermaye çelişkisini de özellikle tali planda bırakmaya gayret içindedir. Günümüzde her aklı başında kişiler de, bunun farkında değildirler. Sürekli emperyallerin dümenine su taşıyorlar. Demokrasi güçlerinin yanlış yola sürüklemede heba edilmesinin, daha nice bedellere mal olcağı da şimdiden kestirmek güç değildir. Önemli olan Anadolu’daki halklar üzerinde nasıl bir oyunun oynandığını önceden görüp sezmek ve emperyal oyunları boşa çıkarmaktır. Aksi durumda emperyallerin istediği ve yarattığı tuzağa bile bile düşmek de apayrı bir konudur. Bu anlamda esas olarak vurgulamak istediğim, söz konusu emek-sermaye çatışmasının sadece bir parçası olan, Aleviler üzerinde oynanan oyunu görmek gerekir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.