Gül Rengi Şafaklara Düşen Çiy Damlası
Gül açan şafaklarda , dibacesinde gül olan taze bir başlangıçtır sevdan… Zaman, yelesi alev alev bir yılkı koşan. Yolun sonunda sen varsan, her meşakkate katlanır bu emanet can.
Mazi ve an seni soluyan bir harman. Ne zaman elime bir kalem alsam, adın akar billûr billûr kalemin ucundan. Ayrı bir ilham alırım adından…
Sana yetişmek için işler yüreğimde akreple yelkovan. Bilirim yaratılmış zaman ve yemin edilmiş üstüne teyidi Furkan. O yüzden zamandan kuşku duyamam. Zaman da senin gibi akıp gider avuçlarımdan… Sensin benim asırlarıma damgasını vuran.
Gül, şafaklarda bir anın güzeli. Sen cümle zamanların gülüsün, şefaati umulan… Çağlar ilham alır soluğundan. Adının hürmetine tazelenir iman. İklimin çaresizlere en güvenilir liman. Dostlarımız olsun dostlarından. Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali (R.A) . Biliriz dostluklarda eskimez zaman. Hep bir seher tazeliğinde çağlar an. Her şeyin sahibi, bir gönül versin bize aşkla çağlayan. Bir göz rızayı bari için ağlayan.
Sen, gül rengi şafaklarımıza düşen çiy damlası serinliğisin. Yetiş ey sevgili! Çöl yangınları yüreklerimizi sarmadan. Kurtar bizi şeytanla çelik çomak oynamaktan…
Ankara,05.04.2010 İ.K