- 596 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SİZİN TAPTIKLARINIZ BENİM AYAKLARIMIN ALTINDA
KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA
SİZİN TAPTIKLARINIZ BENİM AYAKLARIMIN ALTINDA
Onun umutları vardı.
Birincisi "Yüce." Bir milletin ferdi olarak dünyaya gelmişti.
Sistem bezirgânları, yakala, sahtekâr, riyakâr, haysiyet cellatlarının
"Yücelik." Olgusunu ve duygusunu silip süpürdüğünü nereden bilsin
ki...
Onun umutları vardı.
Liseyi bitirdi...
Hem çalışıyor, kendinden küçük kardeşlerine bakıyor, hem de okumak
için planlar yapıyordu. Anası ile birlikte bir dersaneye gitti.
Nerden bilsin ki;
o meşum dersanede yüzlerine insanlık maskesi takmış olan vicdanlarını
köprübaşındaki reklam panosuna asmış olanlar, anasına dersane
senetlerini imzaladıktan sonra... Bir tek taksit ödenmeyince; işlem
yaptıracak mevzuat hazretlerinin ardına sığınacak ve biricik anasını
hapse attıracaklarını....
Anası dersane ücretini ödemediğinden dolayı hapse girmiş olan bir
üniversite öğrencisi adayı...
İnsanlığın tükendiği, herşeyin para olduğu;
Kıblenin Kâbe değilde, para olduğu bir dünyada yaşıyordu.
Muhittin Arabi yüzyıllar önce "Sizin taptıklarınız benim ayaklarımın
altında." Diyerek insanlığı tüketecek olan para ve şafşatanın hele ki
makamla da süslendiği zaman akılları durduracak şekilde kontrolden
çıktığını nereden bilsin ki?
Avuç içi kadar bir yerde Fethiye’de herkesin birbirini tanıdığı yerde
çaresizliğe düşmek mümkün olamazdı...
Kendince böyle düşündü... Yüzüne gülenlere dert yandı. O esnada çok
insaflı olan ev sahibi de sırf kadıncağızı evden atmak için evini
sattı...
Evi satın alan ondan daha insaflı olan kişi; "Madem bu kadını evden
atmak için evi satışa çıkardı, fırsat bu fırsat ben de evi almaktan
vazgeçtim diyeyim de fiyatı indireyim". Diye insanlık ötesi bir
düşünce ile evi almaktan vazgeçer..
Niyesi belli; adam kafaya koymuş kadıncağızı başka türlü evden
çıkartamıyor. İnsaf galabe çalmış bir kere... Çoçuk denecek yaşta
kahrolası sistem çarklarının arasında kalan genç çare arıyor, her yöne
her yana koşuyor....
Yok çare yok...
Şu insanlığa bakınız...
Şu insafa bakınız...
Avuç içi kadar yerde, Fethiye’de
İnsanlık nutuklarının gırla olduğu bir ilçede...
Evde oturanı atamıyor... Ev satışa çıkıyor... Alıcı- satıcı
anlaşıyor... Alıcı satış nedenini öğreniyor. Fiyatı daha da aşağıya
çekiyor. "Evi almaktan vazgeçtim; madem satacaksın şu fiyata ver de
alayım." Diyor...
Evi alan kişinin;
"Madem bı insanlar zor durumdalar, hemen onlara iş ve aş temin edelim.
Düşmez kalkmaz bir Allah’tır. Biz insan isek bu insanlara omuz
verelim, şu zor anı hele geçsinler Biriken borçları var ise; Sosyal
Hizmet diye bir birim var, onların var oluş nedeni bu zorlukları
çekenlere yarıdmcı olmak, hele bir onlarla görüşelim. Bir vakıf da;
çocuğun dersane ücretini ödesin de çocuğun anası şu hapislikten
kurtulsun" Diyemiyor...
Ne diyor;
"Eğer evi satacaksan benden bu kadar lira işler, keyfin bilir diyor:"
Ev sahibi ne diyor;
"Bu kadını evden atamıyorum, bu evi satacam."
Çocuğun dersanesi;
"Dersane parasını ödenmedi, girsin hapse aklı başına gelsin...."
Bir kadın hapiste...
Bir geleceğimiz artık yok... Anasının hapsedilmesi, evden atılmaları için türlü sahtekârlıklara başvurulması, dersanede kendisine alaycı bakılması; omuzundaki yükü daha fazla kaldıramamasına neden oldu
Sistem bezirgânları eserinizle övünün....
SİZİN TAPTIKLARINIZ BENİM AYAKLARIMIN ALTINDA...
Bu gencimiz intihar etti.....
Bir umut söndü....
El ayası kadar yerde, Fethiye’de Bir fidan yok artık.
Kınalar yollayalım mı?
İnsanlıktan dem vuran sistem bezirgânları...
Şimdi mutlu musunuz?
Bir genç bu kadar yüke dayanamadı... İntihar etti...
Sevgili koca koca adamlar (!) siz ne dersiniz...
Bu sistemi başımıza bela edenler... Siz ne diyorsunuz...
İntiharlar devam etsin, biz kazandığımıza bakarız... Demeye devam mı
edeceksiniz...
SİZİN TAPTIKLARINIZ BENİM AYAKLARIMIN ALTINDA... (Muhiddin ARABİ)
PARA VE MEŞİN KOLTUKLAR KENDİNE TAPTIRACAK HALE GELDİYSE İNSANLIKTAN DEM VURMAK SAHTEKÂRLIĞIN DANISKASI OLUR...
.........
BU YAZI DEVAM EDECEKTİR.....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.