- 595 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Siyâsetçi Nasıl Olmalı?
Bir toplumun ayakta durabilmesi için, olmazsa olmaz dört meslek dalı vardır. Bu meslek dallarının her birinin mutlaka ehil ellerde bulunması gerekir, toplumun huzur ve refahı için.
Bunlar; beslenmemiz için ziraat, barınmamız için inşaat, giyinmemiz için sanat, huzur ve güvenliğimiz içinse siyâset’tir. Ben burada güncelliği nedeniyle siyaset üzerinde duracağım.
Önemine binâen, bir kez daha altını çizerek tekrarlamak istiyorum ki; siyâset; hayatımızın "olmazsa olmaz"larındandır. Öyle ki; güvenliği ve huzuru o sağlar. Her meslek mensubuna o hükmeder.
O hâlde ideal bir siyasetçide hangi vasıfların bulunması gerekir?
İşte bâzı ana kraterler.
-Siyâsetçi; her şeyden önce âdil olmalı.
-Aldığı her kararı istişâre ile almalı.
-İlmi bir kariyere sahip olmalı.
-Kendisine güvenilir olunmalı.
-Asla yalan söylememeli. Siyâsetçinin sözü, kanun hükmündeki kararnâme gibi olmalı.
Halkın tâbiriyle onun her sözü, “buz üzerine değil, mermere yazılmış” gibi olmalıdır.
-İşinin ehli olmalı
-Şahsi menfaatını düşünmemeli.
-Hizmet aşkıyla dopdolu olmalı.
-Herkesi sevgiyle kucaklamalı.
-Seçilene kadar bir partinin mensubu olsa da, seçildikten sonra herkese tarafsız davranmalı.
-Yerine getiremeyeceği hiç bir vaatte bulunmamalı.
-Elindeki imkânları en verimli şekilde kullanmalı.
-Yapacağı her işte; “ehemmi, mühimme tercih etme”li.
-Disiplinli, kararlı ve vakarlı olmalı.
-Dürüstlüğü asla elden bırakmamalı.
-İnsanlara tepeden bakmamalı.
-Karizmatik olmalı, fakat kibirli olmamalı.
-Mütevâzi olmalı.
-Zengin fakir ayırımı yapmamalı.
-Söz ve davranışlarında tutarlı olmalı.
-Taraf tutmamalı, herkese eşit davranmalı
-Yiğit olmalı, kararı doğru vermeli, doğru verdiği karardan da asla dönmemeli.
-Fikrinde, sözünde ve yaptığı her şeyde samimi olmalı.
-Siyâsetçinin dâima; eli ve sofrası açık olmalı.
-Ayrıca; bir siyâsetçinin başarılı olabilmesi için, hayatının her dönemini ve her gününü yarın seçim olacakmış gibi değerlendirmesi ve ona göre hareket etmesi gereklidir.... diye düşünüyorum.
Kısacası; halkının derdiyle hem hâl olmalı, tasada ve kıvançta onun yanında yer almalıdır...
Nasrettin Hoca’nın fıkrâsında da ifâde edildiği gibi, elbette bu söylenenlerin de bir de tersi vardır. Biz müspet bir siyâsetçide bulunması gereken vasıfları saydık. Menfilerine dokunmadık. Onları da; “mef’ulü muhâlifinden” siz çıkarınız.
Bir gün Nasrettin Hocaya sorarlar.
“Hocam kuyu nedir?”
Hoca; cevâben,
“Minârenin tersidir” der...
“At izinin, it izine karıştığı” puslu seçim ortamlarında Allah; hem seçene, hem de seçilene yardım eylesin...
Ne olur; siyâseti politikalaştırmayınız!!!...
Hanifi KARA
hanifikara45.sitemynet.com