Sütüm, Balım İnsan

• 30 Mart 2010 Salı 18:35:48

Süt, bal ve insan… ilk bakışta ne alaka dedirtecek cinsten üç kelime yan yana duruyor. Var mı dersiniz bir bağlantı? Vardır elbet diyerek bir düşünce yolculuğuna doğru yelkenleri açtık gidiyoruz, sonumuz hayrola!
Bu gün biraz da muziplik olsun diye farklı bir şeyler karalayayım dedim ama başarabilecek miyim bilemem? Galiba sonunda dönüp, dolaşıp yine aynı yerde demirleyeceğim. Hani derler ya “dervişin fikri ne ise zikri de odur” diye… Ben şimdiden okuyanların hoşgörüsüne, affına sığınayım da gerisine karışmam. Yazıda ne pişerse hayrola diyelim…
Süt, bir bilgi yumağı, neler yok ki onda neler? Süte yoğurt mayası eklersiniz yoğurt olur, peynir mayası ilave ettiğinizde de peynir… Yoğurt kılığında bir süt, sevene hitap… Peynir kılığındaki yoğurt daha katı, o da sevenlerine… Ben süt sevmem diyen peynirden, yoğurttan buyursun, fayda üstüne fayda, lezzet üstüne lezzet.
Peki maya ne? O da bir bilgi değil mi? Süte bir bilgi ilave ediyoruz görüntü değişiyor, başka bir bilgi, başka bir görüntü…
Peyniri yapan ilave edilen bilgi mi? Bütün etki onda mı? Bu iş sadece mayaya ait ise, sütten bir katkı yoksa buyurun suya ilave edelim de peynir olsun…
O halde peyniri yapan ne tam olarak mayanın ne de tam olarak sütün bilgisi… biri eksik kalsa olmaz, ikisi birleşince o tat, o lezzet. Peki, peynir süte geri döner mi? yoğurttan tekrar süt çıkar mı?
Peynir ve yoğurt sütte yazılmış öncesinden ve iki bilgi bir araya gelince faydalı dediğimiz bir hakikat çıkıyor ortaya…
Süt aynı süt, ama kimi zaman lezzet farklı, farklı bir bilgi daha girdi lezzet olarak işin işine. O da ineğin otladığı sahanın, ya da yediği şeylerin cinsinin katkısı diyebilir miyiz?
Peki, süte başka bilgiler ilave etsek; mesela küf, toksin bilgileri… Bu seferde zehire, ekşiye, kötüye döner mi süt?
Demek ki sütte hem faydalı, hem de zararlı, hem tatlı, hem de acı bilgileri var. Aynı yerde aynı şeyde yazılmış. Demek ki süt bütün bunlara dönüşebilecek, bu görüntüleri verebilecek bir ayna! Siz ona nasıl davranırsanız o da size öyle cevap vermede… Cevabı oluşturduktan sonra da geri dönüşü yok.
Peki ya insan? Onda da sütte olduğu gibi her türlü bilgi yazılı değil mi? o bir ayna değil mi?
Hangi bilgiyi verirsen insana, o da süt gibi ya faydalı ve tatlı, ya da zararlı ve ekşi bir hale dönmez mi? Yani ona nasıl bakarsan o da sana öyle bakmaz mı? Sütle insan birbirine benzedi mi şimdi? Diyelim ki benzedi, peki bu benzerlik aynılık mı? Hayır, sadece benzerlik çünkü insan geriye döner, süt gibi sabit değildir.
İnsan süt gibi beyaz, tertemiz doğar, bütün bilgiler onda yazılıdır, büyür, gelişir, kimi zaman tatlı olur, kimi zaman da ekşi. Çevreden hangi ışık vurursa o hal görülmez mi insanda?
Gelelim “Asıl azmaz bal kokmaz, kokarsa ayran kokar onun da aslı süt” atasözüne. İyi bakın; sütün mayasında (aslında) bozulmanın olduğu, ama balın aslında böyle bir bilgi olmadığı söylenmekte değil mi? Arıcılık yapanlar bilir, saf bal yıllarca kalsa bozulmaz. Ama süt öyle mi, hemen bozulmakta…
Peki, süt ineğin çevreden topladığı otlarla, bal’da arının çiçeklerden topladıklarıyla ortaya çıkmıyor mu? Sistem aynı değil mi?
O halde birinin bozulur, diğerinin bozulmaz olmasında küçük bir nüans gizli olmasın sakın? Hani “arıya vahiy” geldi ya! Aslında diğerindeki de farksız, ama birine doğrudan hitap var diğerine dolaylı ve gizli. Biri saf, değeri karışım! Biri ilave kabul etmez, diğeri eder. Örneklemeleri artırabilmek mümkün, ama bu kadarı da maksadı anlatmaya yeterli.
İnsanlardan da kimi zaman bal gibi, kimi zaman yanına yaklaşılmaz olanlar olduğu gibi, her zaman bal gibi olanlar yok mu?
Kimler onlar? İyi bakın da bulun bakalım diğerlerinden farklarını! Hani iki resim arasında 7 fark var derler ya, o farkları bulmak gibi…
Saygılarımla
Almuti