- 636 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
ORTAK YAŞAM
Sürekli artan nüfus ve beraberinde getirdiği olumsuz etkilerle yaşamak gittikçe zorlaşıyor.
Eskiden Kızılay sokaklarında rahat rahat yürürken şimdi insanlara çarpmamak için bazen caddeye iniyorum. Yukarıdan aşağıya, aşağıda yukarı sürekli koşuşturan insanlar, her birinin gittiği yön gibi kendisi de farklı. Hiç kimse, birbirine benzemiyor.
Buz gibi soğuk yüzler, yanında bir arkadaşı ile yürüyenlerde hafif bir tebessüm ama genelde bir mutsuzluk hakim ya da bana öyle geliyor.
Otobüsler ise tıkış tıkış birbirine yabancı ama sevdiği bir insana olabilecek mesafede yakın. Hayatınızda hiç görmediğiniz insanlarla garip bir şekilde burun buruna yolculuk ediyorsunuz.
Alışveriş merkezleri ise çılgın gibi alışveriş yapan insanlarla dolu. Sanki ekonomik kriz yok veya gelir seviyesi en yüksek ülkeymişiz gibi bol alışverişler ve kredi kartları uçuşması.
Eskiden ikinci el arabalar revaçtayken şimdi taksit olanaklarının kolaylığı insanları O km arabaları almaya yöneltiyor. Eski araba alıp tamiriyle uğraşmaktansa yeni araba alırım başım rahat olur düşüncesinde insanlar. Bu da; trafiğin bir o kadar artmasına yol açtı. Şimdi yollar mekanik eşya yığını gibi, gidilecek yere ulaşmak oldukça zor. Hele aceleci insanların yarattığı kaos, arkadan çalınan kornalar, şerit değiştirmeler, trafik kurallarını hiçe saymalar gittikçe trafiği korkunç bir hale sokuyor.
Maalesef pek çok konuda olduğu gibi trafikte de saygısızlık diz boyu. Kimse kimseye saygı göstermiyor, yol vermiyor hatta park ettiğiniz yerden çıkmak istediğiniz zaman dakikalarca bekliyorsunuz bir allahın kulu insanlık yapsın da dursun yola çıkabileyim diye. Ya da arabanızın önüne bir araç parkediyor ve siz arabanızın başına geliyor ve çaresiz kalıyorsunuz. Kim olduğunu bilmiyorsunuz hangi apartmana girdi haberiniz yok. İçinizden bildiğiniz tüm duaları ediyorsunuz "gelsin nerede ise de çeksin arabasını" diye. Aslında arabasına bir not asabilir ama nerede o incelik!
Bangır bangır çaldığı müzikle, arabasının camını açıp etrafa hava atanlar, sigara veya çöpünü gözünüzün içine baka baka arabasından dışarıya atanlar hepsi bizim insanımız işte. Yapılmaması gereken ama yapılan yanlış hareketler.
Üç gün önce Elvankent istikametinde gidiyorduk. Kırmızı ışık yandı ve eşim doğal olarak durdu. Ama arkadan bir dolmuş hızla gelip bize çarptı. Allaha şükür bize bir şey olmadı. Ama halen uğraşıyoruz. Bagaj kapağı kullanılmaz hale geldi. Dolayısıyla tamamen parça değişecekmiş. Şehir içinde bu ne acelecilik anlamak mümkün değil. Adam hem çarpıyor hem de vurdumduymaz davranıyor.
İnsani ilişkilerde en önemli şeylerden biridir saygı ama gösterilmedikçe sevgisizleşiyor insanlar ve uzaklaştıkça uzaklaşıyor birbirinden aynı toprakta, aynı mahallede hatta aynı işyerinde çalışıp birbirine yabancılaşıyorlar. Oysa biz bir millet değilmiyiz? Geçmişi aynı olan geleceği beraber yaşayacak olan...
Son söz olarak diyorum ki; güzel ve mutlu günler için birbirimizi sevmeliyiz ve saymalıyız. Hayatı kendimize de başkasına da dar etmemeliyiz. Dünya o kadar büyük ki tüm sevgiyi içine alacak kadar, kucaklamalıyız birbirimizi.
Aysel AKSÜMER
YORUMLAR
Maalesef ülke nüfusu her geçen gün artıyor.İnsanlar zaten bozuldu.Kalabalık bir memleket,yozlaşmış insanlar e haliyle çokta fazla bir şey beklememek gerek.Hele ki İstanbul'da.Artık her çeşit insan var memlekette.Trafikte de ayrı bir kaos karmaşa hakim.Gürültü patırtı da cabası.Bazen bir anadolu kasabasına gidip kafasını dinleyesi geliyor insanın ama malesef bu kalabalık ve bozulmuş insanlardan oluşan şehre elimiz mahkum.Aysel hanım bu yaşadıklarınızı yadırgamamak gerek.Burası Türkiye :)
Aysel AKSÜMER
Teşekkürler yorumun için. Saygılarımla...
Aysel Hanım! Buraya gel, burda trafik falan yok. İnsanlar gülüyor. Ama alışverişin olmadığı yer yok sanırım. Artık ekmek almazsak oluyor da, kılık kıyafet almazsak olmuyor günlerdeyiz gibi...
Yazınız toplumu ilgilendiren güzel bir yazıydı tebrikler... sevgilerimle...
Aysel AKSÜMER
Kesinlikle haklısın. Biz bence insanlar olarak sevmeyi unuttuk. Anlayış göstermeyi ve saygı duymayı unuttuk. Hepsi bir araya da gelince, bunlar meydana geliyor. Tebrik ediyorum. Sevgilerimle
Aysel AKSÜMER
Aysel hanım,yazınızı okurken, arkadaşım sanki İstanbul'u anlatmış,diyesim geliyor.Hoşgörüsüz,sevgisiz kısacası saygısız bir toplum olduk.Herkes bir yerlere yetişme telaşında,işe,okula veya herhangi bir yere,bu da tahammülsüzlüğe yol açıyor, galiba.
Çok güzel, akıcı bir anlatımla güncel bir konuyu çok hoş işlemişsiniz,ellerine yüreğine sağlık,sevgilerimle.
Aysel AKSÜMER
Ya evet,insanların yüzüne biraz şiir serpmeli değilmi?
Çok güzel yazı..Yürekten kutladım.Selam,saygı...
Aysel AKSÜMER
Çok haklısınız Aysel hanım. Özellikle şu günlerde toplum şok hali yaşıyor gibi. Herkes gergin. Herkes öfkeli. Çok anlayışlı olmamız gereken günlerden geçiyoruz.
Allah hepimize sabır versin....
not: olay biraz da yöresel galiba. "yok" izmirde de aynı "yok" ama bizler yine de gülebiliyoruz...:-)))
Selam ve saygımla...