- 2205 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
"ELEŞTİRİ" VE "TARTIŞMA" ÜZERİNE
"Eleştiri" ve "tartışma" Türkçede anlaşılmak bakımından haksızlığa uğramış iki sözcük. Bunların gerçek anlamları ile anlaşılan anlamları arasında dağlar kadar fark var. "Tartışma" genellikle "tatsız konuşma ve atışma" biçiminde anlaşılır. "Eleştiri" denince de genellikle "bir şey ya da kişi hakkında olumsuz görüş bildirmek" anlaşılır. Bu iki kavramın kökenine inilince durum nedir acaba?
"Eleştiri", eskiden evlerimizde genellikle un elemeye yarayan aracın "el" ile tutulmasından hareketle oluşturulmuş olan "elek"in eleyici işlevinden hareketle ve örnekseme yoluyla mecaz anlam kazanmış bir sözcüktür. Öyle ya, her eleştiri, yöneldiği yapıtın olumlu ve olumsuz yönlerini ortaya koymaya, iyi ve kötü yanlarını sergilemeye çalışır. Tıpkı bir elek gibi. Peki biz eleştiriyi nasıl işletiyoruz günlük hayatımızda? Genellikle bir kişiyi, kurumu ya da yapıtı yerin dibine batırarak. Yıkıcı olan bu eylemimiz gerçekten eleştirici bir yaklaşım mıdır?
"Tartışma"nın kökü de "tartmak" eylemidir. Farklı düşünceleri adil bir terazinin iki kefesine koyup tartarak ağır basanı tercih etmemize yarayan bir etkinlik olarak düşünülerek oluşturulmuş, oldukça uygar anlamlı bir sözcüktür. Sözcük son derece masum bu anlamıyla. Gelgelelim biz bu sözcüğe de bu anlamından çok farklı bir anlam yüklemişiz. Buna: "Annem, babamla tartıştı yine." cümlesindeki "sürtüşme,atışma" anlamını yıkarak, onu olduğundan ve olması gerekenden çok uzak noktalara götürmüş, bu anlamını yazınsal tartışmalarımıza da taşımışız. Sonra da tartışma geleneğini bozarak tartıştığımız her insana ilkel bir anlayışla saldırma düşüncesine kapılır olmuşuz.
Toplum bu sözcüklere böyle anlamlar yükleyince, ister istemez "eleştiri" ve "tartışma" ortamlarındaki tepkilerimiz de değişiyor. Örneğin biri bize bir eleştiri getirince "eleştiri"yi hakaretle karıştırıp ya onu mahkemelere verip sürüm sürüm süründürmeyi ya da gücümüz yetiyorsa ona hak ettiği bir ton sopayı atıp onu cezalandırmayı akıl ediyoruz. Bu tavırlarımızın örneklerini topluma mal olmuş kişilerde de görebiliyoruz. Sanatçı, sözümona sanatçı, siyasetçi, bürokrat vb. birçok kesimde bu tutumun yığınla örneği var. Sayın Başbakanımızın, yakın zamanda, eleştirilere TV’lerde görüntülenen tepkileri, Bir bakanın "ulan"lı konuşmalarla eleştirilere cevap vermesi...
"Tartışma" ortamlarında tartıştığımız kişilere karşı sergilediğimiz hoşgörü anlayışı da bundan pek farklı değil tabii ki. Bizi köşeye sıkıştırdılar mı fikir anlamında, aklımıza ilk gelen sözlü hakarettir. Bu da yetmezse "Ben sana tartışmanın ne olduğunu gösteririm gerekirse" türünden son derece insancıl(!) tehditlerle başlayıp kanlı bıçaklı kabgalara kadar tepkilerimiz uzanıyor bazen.
Büyüklerin bu medeni, tavırları küçüklere ister istemez örnek olduğundan onlar da bu kavramları gördükleri biçimiyle uygulayarak büyüyor. Böylece son derece "medeni"(!) bir toplum yaratılıyor.
"Eleştiri" ve "tartışma" kavramnlarının anlamsal temellerine dinamit koyanlar, acaba bu sözcüklerin anlamını genç beyinlere iyi öğretememiş olan okullarımız mı acaba? Anne ve babalara da bu konuda görev düşse de bu iki kavramın özellikle okullarda gençlere yeniden öğretilmesi gerekmez mi?
Nuri SAĞALTICI
Yazar Eposta : nurisagaltici@
YORUMLAR
Genellikle bir kişiyi, kurumu ya da yapıtı yerin dibine batırarak. Yıkıcı olan bu eylemimiz gerçekten eleştirici bir yaklaşım mıdır?
yerin dibine batirircasina olan bir elestiri
heves ve onur kiricidir.
bu da ukala bir kisilige sahip olmanin göstergesidir bir sekilde.
ve bir de su var yapici bir sekilde elestirilse bile bunu cok tersten algilayan beyinlerde var.
elestirmek tartismak hep paylasimlarin bir parcasidir.
olmasa elestiri ya da tartisma ne fikirler ne de düsünceler bir anlam tasimazdi.
ve medeni bir insan görüs farkliliginin da farkindadir
elestirse bile olumlu ya da olumsuz hangi acidansa üslubunda kirici olmaz.
ama beyin yapisi dar bir insan lap diye düsünmeden bir lafi söyler.
kirar ve büyük ihtimal ardindan pismanlik duyar.
insanin yapisi da önemli tabi agressiv bir kisi ile saygi icinde konusmak da mümkün degildir.
yüreginize saglik
saygilarimla
nurisagaltici
Bu güzel düşünceleriniz beni mutlu etti gerçekten. Elbette dedikleriniz çok doğru... Saygılarımla...