- 795 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FREDERİK DE JONG’A MEKTUP
Sayın Dr.
Malatya’ya geldiğinizde birkaç saat bile olsa birlikte oturduk, sohbet ettik. Hatta üzüm suyu bile içtik. Mektup yazacağıma söz vermeme rağmen ancak yazabiliyorum.
Size, “Malatyalı Gönül Sultanları” kitabını verdiğimde Ballıkaya ile ilgili bazı yazıların fotokopilerini göndereceğimi de söylemiştim.
Ballıkaya’yı her yönüyle tanıtmayı amaçladığım “Yenilenen Köy BALLIKAYA” adlı çalışmamdan, sizin bilim alanınızı ilgilendiren bölümlerden bazılarının fotokopilerini mektupla birlikte gönderiyorum.
Her ne kadar bilimsel yanı olmasa da sözlü kültür geleneğini yazıya aktarmak açısından “kaynak” özelliğini taşıyacağına inanıyorum bu yazıların. En azından halkın inancını yansıtmakta ve Ballıkaya’nın merkezilik özelliğinin ürünüdür bu yazılar.
Sayın İlhan Başgöz Fuat Bozkurt ile birlikte Ballıkaya’ya geldiğinde (1986) henüz hazırladığım çalışma olgunlaşmamıştı.1988, 1989 ve 1990 yıllarında Malatya’nın mahalli basın organlarında yayınlanan ve büyük ilgi gören çalışmalarımın kitaplaşmasını dört gözle bekleyenler var. Ancak, ekonomik olanaksızlıklar ve bazı eksiklikler “Yenilenen köy BALLIKAYA”yı halen dosyalara mahkûm etmekte.
İleride, kitaplaşma durumunda sizlere de bir örneğini göndermeye “söz “ diyorum.
Sayın Nejat BİRDOĞAN’ın ocaklarla ilgili kitabı elime geçti. Şah İbrahim Ocağı ile ilgili Sayın M. Fuat Bozkurt’tan aldığı bilgileri kullanmış. Ancak inandırırcı bulmadığını da belirtmekte… Halktan bir kişi olarak (Kendimi bilim adamı olarak görmüyorum) ben de Sayın Birdoğan’a katılmak zorunda kalıyorum. Çünkü “Belgeler bilgilerin doğrulayıcısıdır”. Belgeler yetersiz olunca bilgiler yavan kalıyor.
Ballıkaya ile ilgili bilgiler yavan da olsa, belgeler yetersiz de olsa; burasının “Şah İbrahim Ocağı’nın bulunduğu yer” gerçeğini değiştiremez. Çünkü KARADİREK halen ayaktadır. Şah İbrahim soyundan Şah Velinin dergâhıdır. Yüzyıllardan beri halkın ziyaretgâhıdır. Halk inanmıştır, inanmaya devam etmektedir. Şah Velinin Pabucu (Bir teki var, diğer teki M. Fuat Bozkurt’un köyündedir) ve hırkası halen Ballıkaya’dadır.
Ballıkaya’nın merkezilik özelliğinin canlı kanıtlarıdır. Yine Şah Veli ile ilgili söylenceler halkın dilinde yaşamaktadır. Ben bunları yazıya dökerek unutulmalarını önlemeyi amaçlıyorum. Size göndereceğim yazıların çoğunluğunu bu söylenceler oluşturuyor. Kitaplaşma aşamasında olan çalışmamdan bazı bölümleri konuyla ilgilenen bazı kişilere de verdim. Örneğin size verdiğim kitapta Vayloğ Dede ile Şah Veli bölümleri var. Ayrıca Antalya İli Kültür Md. Yardımcısı Musa Seyirci’nin hazırladığı Abdal Musa Sultan adlı kitapta, iki söylence, iki satırlık bir konu ve dört dörtlükten oluşan bir şiir tarafımdan verildi. Konular Abdal Musa ile ilgili.
Gönül isterdi ki Sayın Musa Seyirci kitabında bunlara yer verirken kaynak da belirtsin. Belirtmemiş, sağlık olsun. Sizin kitabınızı sizden izinsiz çevirdiklerini söylediğinizde “olsun” demiştiniz. Ben de sizin gibi, hoşgörülü davranarak “olsun”, “varsın adımdan söz etmesin” diyorum.
...
Son birkaç yıldan beri pek mektup yazdığım da yok. Ondan olsa gerek, uzattım da uzattım.
Malatya sıcak da sıcak… Köyün serin olduğunu söylüyorlar. Ancak bir türlü gidemedik. Biraz da boşlukta kalmanın etkisi var.
İrene Melikof’un “Uyur İdik Uyardılar“ adlı kitabını aldım. Baş taraflarında sizden de söz ediyor. Sanırım çalışmalarınızı daha da yoğunlaştırmışsınızdır. Çalışmalarınızda eşiniz de size yardım ediyordur mutlaka.
Mektubuma son verirken selam ve saygılarımı sunarım. Eşinize ve size yaşam boyu mutluluklar dilerim. Eşim ve çocuklar (Ozan, Gül, Yazar) selam eder ellilerinizden öperler. Sayın M. Fuat BOZKURT’a ayrıca selamlar...
Cevap yazarsanız memnun olurum.
5 AĞUSTOS 1993
Süleyman ÖZEROL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.