Meçhule Yazılmış Mektuplar - 29
Gümüşî bir bahar sabahında , dallar çiçeğe durmuş. Hayallerimde zambak ellerin, paha biçilmez tebessümlerin.
Söyle, çiçekler boşuna telâşlanmasınlar. Çünkü, en güzel çiçek sensin. Gül, adının dibacesinde yer almaktan mağrur. Erguvanlarda seni temsil etmekten gurur.
Şu kırık kalbim sana aşiyan. Nabzım senin heyecanınla atar durur…
Ey gönül dağıma yağan yağmur! Nicedir, gül yüzünden mahrum edersin beni. Ben, hayal hanemde senden başkasının hayaline dahi yer vermedim. En çok da ellerini ve tebessümünü özledim. Ellerin, düşlerimde beyaz zambaklarca açar daima. Sen bazen hüthüt olursun, bazen hüma. Tebessümün, yeni açmış güle misal dururken karşımda. Yüreğim, meçhul ve muhayyel iklimine sefere çıkar yeşil turnalarla. Turna kanatlarının her teleği sana benim iklimimden aşk ıtırlı nefesler getirir. Bilmem haberin olur mu?
Adresini bir bilsem, ne yapıp edip güzelliğinin gümüş renkli kıyılarına ulaşırdım. Eşiğini aşındırırdım sabah akşam bıkmazdım usanmazdım. Yüzsüz bir değilim aslında.Ama yolun sonunda sen olunca, demir çarık demir asa yollara düşmekten, seni dilemekten vazgeçemem asla. Dinlediğim her şarkıda, okuduğum her şiirde senden bir iz buluyorum. Onca hurufat arasında seni soluyorum. Yazdığım yazılarda imge, tema ,ana fikir sensin. Kurduğum cümlelerde gizli öznesin. Öykülerimin kahramanısın. Tüm zaman çekimlerimde sen varsın. Geçmiş , hâli hazır, gelecek. Hiçbir zamana sığmazsın.
Kısaca” şarkılar seni söyler dillerde name adın.” Her mektubumda olduğu gibi bu mektuba da seninle başladım, seninle noktaladım. Sana dair hislerimi, sen dahil kimselere anlatamadım. Anlatamazdım. Sen de bilirsin sırrı faş haneye tecavüz haramdır. Beyaz zambağım, gönül muradım…
Ankara,26.03.2010 i.K
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.