İçime Gülüşünle Bahar Serpilir
İçime, gülüşünle bahar serpilir. Erguvanlar açılır gönlümün yamaçlarında. Erguvanlar ki baharın muştucusu. Dal uçlarında, gamzen ışıldar onların. Turnalar geçer katar katar sevda diyarlarına. Turnalar, gözlerinde hüzün okunur, hasret okunur… Ucu benim yüreğime dokunur. Gökyüzünde bölük bölük uçarlar.
Baharın, en gözde çiçeği sen olursun. Itrında gizlidir aşkın öz suyu. Gönül, seni saklar özünde; şiir seni söyler, sükût seni ikrardır zamana. Mazinin ve atinin gülüsün. Sığmaz güzelliğin şimdiki zamana…
Adını, gülle harmanlamış kader. Gülle tartmışlar doğduğun zaman. Sen, ağır çekmişsin; İncecik narin yapınla. Gamzendeki güle binaen, adına da gül eklemeyi uygun görmüşler. O gün bugündür, gülle birlikte anılır olmuş adın. Ve cümle güllü şiirler,şarkılar seni çağrıştımış dinleyene, duyana…
Hüzün çiçeği olmuşsun sevenlerinin yüreğinde zaman zaman. An gelmiş , gözlerde nem senmişsin. Seni şerhe kalkan şârihler, yaya kalmış. Sığmamış güzeliğin cilt cilt kitaplara. Nasirler seni anlatmaya boş yere heveslenmişler. Seni betimleyecek cümle kuramamış hiçbiri. Hurufat aciz, kalem kadit kalmış… Şairler, şiire küsmüş, alt üst olmuş redif, kafiye. Kifayetsiz kalmış kelimeler, sükût kök salmış…
Gittiğinde bir gülüşün kalmış, bir adın yâdigar. Onu da yüreğim sarıp sarmalamış. İçime, gülüşünle bahar serpilir. Erguvanlar açılır gönlümün yamaçlarında. Erguvanlar ki baharın muştucusu. Dal uçlarında, gamzen ışıldar onların…
Ankara,22.03.2010 İ.K
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.