ağlayarak yazdığım bir yazı..
Ne düşündüğümü bilmiyorum artık, düşünmekte istemiyorum aslında… Ne unutmaya çalışmak ne de bir gün belki demek geliyor içimden, zorlamak istemiyorum artık, ne iyi ne de kötü sadece susmak, sadece olmamış gibi, öncesi yokmuş gibi yaşamak istiyorum ve sonrası için hiçbir fidan kalmasın filizler bile kaybolsun, olmasın istiyorum. Gökyüzünde bulut kalmasın, karanlıklar olsun gözlerimde sonrasında yolumu bulmak için çabalamayayım diye…
O kadar saçma ki yaşananlar anlamıyorum, neyim ben, nasıl biri oldum, yapmam dediklerim şuan yaptıklarım ve ben buradayım, nerde olduğumu, neden olduğumu bilmeden anlamsız bir düş gördüğüm ve ben düşlerden bıkmış durumdayım, niye olduğunu bilmeden, neyi, neden sevdiğimi bilmeden, bir şeyleri yaşamak bir şeyleri acı çekerek yaşamak ve sebepsiz sonuçsuz anlarda olmak…
Bu saçmalıklar boğuyor beni artık, bazen neden diye sorsam da cevabı yok bazen cevaplar kaçtıklarım oluyor ve ne zaman kaçtığım bir şey olsa gelip yüreğime yerleşiveriyor sinsice… Ben ne zaman ölümden korksam bir cinayet oluyor gözlerimin önünde ve en merkezinde ben bu cinayetin, kendi mantığım kendi gerçekliğim yüreğimin elleri arasında kana bulanmış, paramparça olmuş, bir ben, sonunda kanlar ve silinemeyen bir sahne şimdi…
Ve her şeyden haberdar ben her şeyi göz ardı eden kaçan yine ben çünkü biliyorum ki dursam burada, kalsam uğraşsam çabalasam, kendimle savaş vermeye kalksam bir gün, GÜCÜM YOK ki BUNA… kalamıyorum kendimde daha fazla ve her yeni gün yine aynı cinayet benliğimde, tüm sarsıcılığıyla ve ben YİNE KATLANMAK ZORUNDAYIM BUNA, her yeni gün yeni bir var oluş diz kapaklarımda koşma arzusuyla yanıyor bedenim, ruhum, yeni bir hayata yeni bir güneşe ama her şeye rağmen aynı güneşte aynı günde kalmayı yeğleyen bir uyuşukluk işte, dizlerimi durduran bir yürek fısıltısı içinde, bu fısıltılar mahvetti ya benim hayata koşan çığlıklarımı, her neyse…
Napmam lazım diye düşünmeye başladım neyi neden ertelemem gerekiyor ve kim ertelediklerimde yer almalı bugünlerimde ve kim yarınlarıma taşınmalı benim
Aslında çok bir şey yok biliyor musun, boş vermeyi sevmem ben ama en anlamlısı bu mu bu dört duvarın içinde.
Boş veremiyorum saçmalamak ben oldu hayatımın bu döneminde ve ben şuan bile bir şeyleri bilerek, korkarak ta olsa yapmaya devam ediyorum
İşte yine bir fısıltı duyuluyor bir yerlerden yine bir kandamlası, bu sefer gözlerimden damlayan ve cinayete hazırlıklar parmak uçlarında hissedilen, yapmam gereken sadece çığlıklarımı susturmak sanıyorum, bu da geçer korkma, ölüm sonlanır ve bir gün son cinayeti olur, son savaş verilir ya yok oluş ya yeniden doğuş kalır, korkma zamana bırakıyorum seni ve hayatımı boş veriyorum yaşadıklarımı değil…
Çığlıklarımı susturuyorum, KORKMA BU DA GEÇER, SONLANIR ÇÖZÜMLERDE VE GERİYE SADECE BİR KAÇ DAMLA KAN KALIR EN FAZLA
YORUMLAR
kahkahalarla yazdığınız yazıları da okumak isteriz doğrusu, dilerim en yakın zamanda olur.