- 616 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Nevruz Kimlerin Bayramı?
Nevrûz; Farsça bir kelimedir. Yeni mânâsına gelen ’nev’ ve gün anlamına gelen ’rûz’ kelimelerinden oluşmuştur. "Yeni gün" demektir.
Kaynaklara baktığımızda, eski İran ve Celâli takvimine göre yılbaşı, ilkbaharın başlangıcı, Güneş’in koç burcuna girdiği gün, gece ile gündüzün eşit olduğu ve Rûmi takvime göre Mart’ın dokuzuna rastlayan gün mânâlarına da rastlamaktayız. Ayrıca eski Türk müziğinde bir makam...
İran’da devlet kuran Cemşit’in tahta çıktığı günü yılbaşı; dolayısıyla nevruz ilan ettiği rivayet edilir. Bazı tarihçilere göre Cemşit’in, Hz. Adem’le aynı kişi, bazılarına göre ise Hz Adem’in yedinci oğlu Geyûmers’in torunu olduğu, başka bir rivâyet ise, ateşin keşfiyle ilgilidir. Bu rivâyete göre Cemşit, tavşan avına çıktığı bir gün, avcının biri, bir yılan görerek okunu ona atmış, ok yılanın bulunduğu kayalıklara çarparak kıvılcım çıkmasına sebep olmuş ve bu kıvılcım çevredeki kuru otları tutuşturmuştur. Böylece ilk defa ateş gören halk, korku ile ateşe secde etmiştir. İşte bu yüzden ateşi kutsal saymışlar, karanlığı yok ettiği içinde devamlı olarak onu yanık tutmaya çalışmışlardır. Böylece ’ateşgede’ denilen tapınaklar yapılarak İran’da, Mecûsîlik adı altında bâtıl bir inanç doğmuştur. Bu bâtıl geleneğin yaklaşık beş bin yıllık bir mâzisinin olduğu söylenir.
Nevrûz’a saygı göstermenin ve onu bir bayram gibi kutlamanın menşei, tamâmen İran’dır. Nevrûz’u kutlama geleneği, İran’dan diğer milletlere geçmiştir Bunların başında da Araplar ve Türkler gelmektedir. İşte bu yüzdendir ki nevrûz her yönüyle bir Farisi geleneği ve inancıdır. Bu bâtıl inancın Araplarla ve Türklerle hiçbir ilgisi yoktur.
Nevruz kutlamanın İslam diniyle uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmadığı gibi, Peygamber Efendimizin Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde ilk yaptığı işlerden birisi de Medine sâkinlerine bu bayramı yasaklamak olmuştur.
Bakınız bu konuda Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yayınlanan İslâm Ansiklopedisinde, ramazan ve kurban bayramlarından bahsinde şunları yazmaktadır: "Ayrıca bu iki bayramın, İslam toplumunun eski dönemlerinin izlerinden arındırılması ve müstakil bir kimliğe bürünmesinde de rol oynadığını söylemek gerekir. Nitekim Medine’ye hicret ettikten sonra, Medine sakinlerinin İran’dan alınma Nevrûz ve Mihrican bayramlarını kutladıklarını gören Hz. Peygamber, "Allah sizin için o iki günden daha hayırlı iki günle, -kurban ve ramazan bayramlarıyla- değiştirmiştir" sözleriyle, İran menşeli bu iki bayramın kutlanmasını yasaklamıştır." Böylece nevrûzun bir bayram gibi anılmasının, Müslümanlarca ’kıymet-i harbiye’si kalmamıştır...
Bayramlar hoşgörünün, kardeşliğin ve dostluğun pekiştiği günlerdir. Bu günlerde küs ve dargın olanlar barışır ve böylece sosyal dayanışma gerçekleşir. Zenginler fakirlere yardım elini uzatır. Bayram geliyor diye ayrıca genel bir temizlik yapılır. Herkes en güzel elbiselerini giyer ve en güzel yemeklerini pişirir...
Bayram adı altında devletin ve milletin malına zarar veriliyorsa, güvenlik güçleriyle çarpışılıyorsa, her kutlama mal ve can kaybına sebebiyet veriliyorsa... Böyle bir güne, bayram denilemeyeceği gibi, şenlik ve şölen de denilemez.
O halde;
Eğer bu gün bayramsa kan akmamalı, mal ve can kaybı olmamalı, ne devlet ne de halk endişelenmemeli, güvenlik güçlerine ihtiyaç duyulmamalı, güvenlik güçleriyle iştirak eden halk karşı karşıya gelmemeli... (Zeytinburnu/Kazlıçeşme meydanında kutlanacak olan Nevruz şenliğinde güvenliği sağlamak için; 10.000 polis ve bir tabur askerin ne işi var? Şimdi size soruyorum böyle bayram olur mu?)
Eğer 21 Mart günü Nevruz bayramıysa bu gün, buram buram kardeşlik kokmalı, hoşgörü öne çıkmalı, dostluk yeşermeli, ilgi, bilgi ve sevgi cemiyetin harcı olmalı...
Hâlâ, neyin bayram, neyin bayram olmadığını anlamanın zamanı gelmedi mi?
Nevruz; bayramı olmayanların bayramıdır diye düşünüyorum...
Selâm... Sevgi... Duâ ile...
Kalın sağlıcakla...
Hanifi KARA
hanifikara45.sitemynet.com
YORUMLAR
Nevrûz’a saygı göstermenin ve onu bir bayram gibi kutlamanın menşei, tamâmen İran’dır. Nevrûz’u kutlama geleneği, İran’dan diğer milletlere geçmiştir Bunların başında da Araplar ve Türkler gelmektedir. İşte bu yüzdendir ki nevrûz her yönüyle bir Farisi geleneği ve inancıdır. Bu bâtıl inancın Araplarla ve Türklerle hiçbir ilgisi yoktur.
Nevruz kutlamanın İslam diniyle uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmadığı gibi, Peygamber Efendimizin Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde ilk yaptığı işlerden birisi de Medine sâkinlerine bu bayramı yasaklamak olmuştur.
SELAMÜNALEYKÜM.
Hocam değerli insan siz gerçekten değerli bir zatsınız .nevruzu baharın müjdecisi plarak biliriz biz kimileri bayram demiş onlarada saygı duyarız fakat onu vesile edipte kan dökenleri kınıyorum ve diyorumki Allah hidayet etsin.
Sizi kutluyorum efendim.Allaha emanet olunuz.Emine Erdem.