BABAMA MEKTUPLAR-9-ÇARE ARIYORUM..
Çok bir süre geçmemişti annem beni hayatta en çok düşünenim ama naçar kalan anneciğim ...O gün annem olacakları tahmin ettiği için beni bırakıp gidemedi akşam olmuştu eşim yazmak bile zoruma giden o kişi gelmişti eve kapıdan girer girmez alaylı bir tavırla,asık suratıyla bakıyorum kızının başını beklemişsin dedi.
Annem sessiz idi bekliyorduk ne olacağını bir süre sonra kaynanam,iki eltim,büyük kayınımın oğlu,büyük kaynım bize geldiler eşim olacak adam onların yanında beni şerefsizlik,namussuzluk ile suçluyordu kaynanamın resmen gülümsediğini görüyordum çocuklarım küçük olmalarına rağmen çok korkmuşlardı ve sanki etlerini kopartıyormuşçasına ağlıyorlardı onları susturmamın imkanı yoktu..
Annem :tamam memet biz kötü,adi şerefsiz insanlarız kızım da adi bize izin ver gidelim diyordu oradan kurtulmaya çalışıyorduk..Ne yazık ki dışkayıyı kilitleyip anahtarını almıştı tüm akrabalarının içinde bana ayağındaki sivri burunlu topuklu ayakkabısı ile tekmeler atmaya başladı yusufu kucağıma aldım ki belki bana vurmaz diye ama kaynanam oturduğu yerden son hızla kalkarak çocuğu kucağımdan çekip aldı avludaki divanın üzerine bıraktı çocuk ordan betona yüz üstü düştü ve anlı yere geldiği için kırılmıştı..Ona bakmama bile fırsat vermiyordu adeta aklımı oynatacaktım ha bire bana vuruyordu annem arada kalıyordu..Bir an yumruğunu öyle bir şiddetli indirdi ki fakat bana değil araya giren annemin tam iki kaşının ortasına gözüne işte ve bir anda annemin iki gözünden gözünden yaş akan yerlerinden kan akmaya başladı artık tamamen çıldırmıştım onca akrasbasından bir tanesi neden bunu yapıyorsun demiyordu..Adeta tribünden bir şiddet ve vahşet filmi izler gibi avludaki divanda meyvelerini yiyerek seyrediyorlardı bir yandan da kendi aralarında kendi dillerinden zaza ca konuşuyorlardı ben anlammıyordum..
Annemin gözünden akan kanı temizlemeye çalışıyordum annem halen beni teselli edercesine birşey yok kızım diyordu..Ama ben göreceğimi görmüştüm bu an bu tablolar hiç gözümden ve zihnimden silinmeecekti..Kendimi artık tamamen boş vermiştim ama o benim anneme canıma vurmuştu..
Artık tek isteğim annemi ve çocuklarımı alarak o evi terk etmekti ama buna da izin vermiyordu..Eline aldığı iki metrelik ağaç dalı ile annemi öldürecekti ya sen burada kalacaksın ya da annenin cesedi çıkacak bu evden dedi.Anneme onun gitmesini söyledim zorla da olsa gönderdim başka çarem yoktu ne yapsam da kurtulamıyordum bu canavardan..
Bu olaydan bir kaç gün sonra bir gece beni sabaha kadar kayışla dövdü boğazıma bıçak dayadı can havli ile elinden kurtuldum ve mutfaktaki br teneke gazyağını yere dökerek kibriti çaktım alevler yükseliyordu artık hep birlikte bu evde ölmeye karar vermiştim..fakat battaniye v.s ne bulursa alevlerin üzerine atarak ateşi söndürdü...
Burada sadece zihnimde yer eden büyük olayları anlatıyorum.Hiç bir günüm dayaksız geçmiyordu ben bir nezarette mahkum o da zalim gardiyan gibi idi..Kaynanam eşim eve girmeden arabanın sesini duyar duymaz kapıya koşup onu dolduruyordu kapıyı her açışımda mutlaka suratıma bir yumruk inmiş ve arkası da gelmişti..
Bir gün yine sabaha kadar işkence görmüştüm ve o sabah iki çocuğumu da alarak annemin de yardımı ile ablamın evine gitmiştim.Ablamı daha önceki mektuplarımda anlatmıştım sizlere gelin görün ki denize düşen yılana sarılır misali oradan başka gidecek yerim yoktu...Çok zorluklarla adanaya gittim ama oraya da sığmadım bulunduğum ev maneviyattan uzak bana uygun değildi üç gün uyku tutmadı.Gece sabahlara kadar evin içinde dolaşan sözde enişte.Girip çıkanın bellisiz olduğu bir ev tekrardan dönmek zorunda kaldım..Döndüğüm gece bana soyunmamı söyledi bedenimde iz varmıymış ona bakacakmış bunu kabul etmedim bu ne iğrençlik,bu ne şerefsizlik,bu ne alçaklık ,bu ne namussuzluk idi akıl sınırlarım felaket zorlanıyordu buna şiddetle karşı çıktım tabi ki yine dayak attı..
Yuvası olmayan sahibi olmayan bir kuş gibi çaresiz idim..Ne konacak bir dalım,ne de tutacak bir elim ,ne de sığınacak bir sahibim vardı.Bir anam o da babalığımın yüzünden çaresiz idi..elinden birşey gelmiyordu..Babalığım çocukları atarak gelmeme razı oluyordu ama ben onları atamıyordum vazgeçemiyordum...
Bir iki yıl daha bu evde aynı şekilde yaşamaya devam edecektim..Başka çarem yoktu..
Daha sonra o evden başka bir eve taşınacaktık.Taşınacağımız ev malatyanın en güzel yerinde ana cadde üzerinde 6. kat bir ev idi..Ve yine bir pazar günü artık o evden kurtulacaktım en azından yanıbaşımda bana 6 yıl boyunca işkence eden veya buna sebep olan insan kılıklı canavarlar olmayacaktı...
YORUMLAR
değerli handan akbaş kardeşim bu işkencelerin aynısı hala bu dostumuzun başında.hala devam ediyor,gecesi ayrı bir zulum,gündüzü ayrı bir zulum.ama MAZLUMUN AHI HİÇ BİR ZAMAN YERDE KALMAZ..EYYY BÜYÜKKK RABBİM NE OLURSUN BU CAN DOSTUMUZU EN YAKIN ZAMANDA BU ZALİMİN ZULMUNDEN KURTARIVER.SENİN HERŞEYE GÜCÜN YETER RABBİİİİM.AMİNNN
kader44
kader44
Vay be vay vaybe.Allah kahretsin kaderin böylesiini.Böyle insalığın içine................... edeyim.Yav kardeşim neler gizli bu yüreğinde senini.İşte insana derlerki neden ktil oldun.Niye oooooooooooooo oldun.işte sana sanat abidesi.Izdırab kalesi,Allah sana büyük kolaylıklar versin bacım ne deyim.Söyleyecek sözüm kalmadı,insanlığımdan ben burada utandım..bahtı kara kardeşim.bir insana bir kadına bu yapılımı ya..?
kader44
Bu hasletlerden uzak kalan birisi de Allahtan korkmadığı için herşeyi yapar..
Allah c.c bu dünyada ve ahirette bizleri zalimlerin zulmünden korusun..Amin .Amin ..Aminn...
Rabbim razı olsun.Abim
Değerli kardeşim,okudukça daha çok üzülüyorum.Hangi yıllarda oluyor bu işkenceler ,bilmiyorum ama,şunu anlıyorum ki o adamın
ve ailesinin ne Allah(C.C.)'dan korkuları var,ne de kuldan utanmaları!Rabbim kurtarsın bu canavarların elinden.
Tedavi olması gereken bir deli ,böyle zulüm yapar belki.İstediği ne, onu da anlamadım ya!Saygılar