- 596 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KÜLTÜR HİZMETİ / VURGUNU !
Geçtiğimiz hafta IMF ile müzakerelerin sona erdirilidiği açıklanmıştı.
İktidar kesimi ; ülke ekonomisinin iyi durumda olduğu ve IMF’ e ihtiyaç kalmadığı için müzakerelerin bitirildiğini açıkladı. Alkışlanıldı, sevinildi ; IMF’i kovma şerefine ermişik ! Ne mutlu bize !
Oysa kısa süre önce, aylardır direnmesine rağmen, IMF’i görüşmelere çağıran aynı iktidardı.
IMF avukatlığına, Emperyalist propagandaya avukatlık edecek değilim elbet. Bu ülkenin kimseye bağımlı olmaması, faizle başka ülkelerden borç almaması, almak zorunda kalmaması, vatanını seven herkes kadar benim de dileğimdir !
Görüşme talebinde bizzat bulunanların, IMF’in hangi dayatmasına, özellikle karşı gelip, müzakereleri bitirdiğini gerçekten biliyor musunuz ?
İki ana başlık var bu konuda. İki tarafın da olmazsa olmazları bunlar. 1- Gelecek genel seçimlerde, seçim ekonomisinin uygulanıp uygulanmaması, 2- Borç batağındaki belediyelerin borçlarının yeniden yapılandırlması.
Hiç şüpheniz olmasın ki ; seçimleri geride bırakmış olsaydık, şu anda IMF ile yeni bir stand-by anlaşması çoktan imzalanmış olacaktı. Alınacak dolarlarla da, seçimde yapılan savurganlıkların yarattığı boşluklar doldurulmaya çalışılacaktı.
Sağ olursak eğer, göreceğiz ki ; seçimlerden sonra IMF yeniden çağırılıp satand-by anlaşması yapılacak ve o boşluklar faizle alınan dolarlarla doldurulacaktır !
Seçim ekonomisi uygulamak bu ülkede gelmiş geçmiş tüm iktidarların hastalığıdır. Ancak bazıları ölçülü olurken, kimileri abartmışlardır bu işi.
Son seçimlerde, Sosyal yardımlaşma fonunun, son bir ayda yaptığı harcamanın, daha önceki on iki ayda yaptığına eşit olduğunu biliyor musunuz ? ( Hani şu elektriği-suyu olmayan köylere buz dolabı, çamaşır- bulaşık makinesi dağıtıldığı günlerde .)
Gelelim borç batağındaki belediyelerin borçlarına. Bu borçların temelinde, yine seçim önceleri dağıtılan kömürler, erzaklar ve asfalt üzerine asfalt, taş üzerine taş döşenerek savrulan paralar ve borçlanmalar var !
Son kömür olayını hepiniz duymuşsunuzdur. Randımanlı olmadığı için, zehirlenme riski olduğu için, kapatılması istenen kömür ocağından, ihale verildikten sonra alınan teklif sonucu satın alınan kömürler dağıtılımıştı halka...
Bunlar işin duyulan ve tartışılan tarafları..Bir de pek gündeme taşınamayan tarafı var ki işin; duyduğumdan beri uykularım kaçıyor benim !
İki gün önce bir tanıdığıma rastladım. Oldukça yakından tanıdığım ve samimi olduğum, inandığım bir insan. Kısa süre önce iflâs etmiş, iş yerini kapatmıştı. Tiyatro, konser organisyan işi yapmaya çalışıyormuş son günlerde. Biraz açıklamasını istedim.
Bazı tiyatro grubu ve müzik topluluklarını değişik il ve ilçe belediyelerinin düzenledikleri kültür faaliyetlerine pazarlıyormuş. Belediyeler kültür etkinlikleri çerçevesinde halka ücretsiz tiyatro gösterileri ve konserler sunuyor.
Görünüşte olumlu bir iş. Belediyelerin kültüre, sanata ve bunların halkın hizmetine sunulmasına önem vermelerini eleştirmek mümkün değil.
Bu tanıdığım gidip belediyedeki yetkililerle bu konuda görüşüyor, sonra da müzik ya da tiyatro grubunun menajeri ile pazarlık yapmalarını sağlıyordu. Karşılığında da bir miktar komisyon alıp geçinmeye çalışıyordu.
Fakat şahit olduğu bu görüşmelerde çok çirkin pazarlıklar döndüğünü anlattığında, inanmakta güçlük çektim. Belediyelerin en çok tercih ettikleri, genelde ucuz isimler. Bunlarla yapılan pazarlıkların iki- üç katı fatura isteniyor aracıdan ! Yani , bir yerine iki-üç ! Beş yerine on- on beş !
Ahlâk dışı pazarlıklar, büyük vurgunlar ! Halka hizmet maskesi ardında, halkın soyulması !
İktidar partisine mensup belediyelerin iyice yüzsüzleştiği, bu katlamaları artırmaktan hiç çekinmedikleri, muhalefete mensup olanların ise, korktuklarından kabul etmekten bile çekindiklerini duyduğumda aklım duruyor adeta !
Sonuçta en büyük harcamalar ve bütçeler kültür hizmetlerine gidiyor.Daha doğrusu birilerinin cebine gidiyor. Sırf bu yüzden borçlar dağları aşmış .
Bunun hesabı kimden ve nasıl sorulur ? Kim çıkıp da ’ Biz falanca belediye ile anlaştık, böyle bir halt yedik diyebilir ? Dese bile ispat etmek mümkün mü ?
Birisi çıkıp ihbar etse, ’Gizli tanıklar ’ devreye girse ; hangi yargı buna itibar eder ?
Peki bu ahlâksız soygunlar, vurgunlar nereye kadar devam edecek ? Çünkü , özellikle belediyelerin tüm harcamalarında, alımlarında benzer olaylar yaşandığı anlatılıyor.
Böyle bir ahlâksızlık yapmayan, görevini namusuyla- şerefiyle yapan hiç kimse sözlerime alınmasın ve kendisiyle gurur duyarak görevine devam etsin. Böyle kim varsa- partili, partisiz- hepsinden Allah razı olsun !
Fikret TEZAL