Olmuyor / Bir ayrılık Mektubu
Son sözlerin halen kulağımda,
Kokun burnumun ucunda,
Yine sigara kokuyorsun parmaklarımın ucunda,
Gün geçtikçe kilomu alıyorsun ne?
Ağırlaşıyorsun bak içimde,
Hava soğuk bak üşüyorum,
Kapatmalıyım pencereyi,
Yine sis perdesi olacak gerçeklerle önümde,
Buğulanmış camlara isimlerimizi yazsam,
Ama yok yok yüzsüzlüğe gerek yok,
Aaaaa bak örümcek ağı,
Sahibi yok tabi onunda,
Eskiye benziyor tavanın en sağında,
Beklide sen ve ben ‘’Biz’’ iken örmeye başlamıştır ağını,
Örümceğin adı Kader olsun mu?
Uzaktayım şimdi uzaklarda,
Çocukluğuma geldim aslında,
Senden öncelere indirgeyemesem de hayatı,
Yaramazlıklarım aklımda,
Tepesinden düştüğüm dut ağacını da kesmişler,
Ayağımın kayıp kafamı yardığım beton da çatlamış
Çocukluğumdan geriye kalan bir sarmaşık,
Acaba odamı ben gibi aşık,
Yıllardan beri yoksa ne işi var aynı bahçede,
Aynı duvara sarılı,
Aynı kuşa bir yuva,
Bak yine aynı şey oluyor,
Yüzsüzlük yapasım geliyor,
Dayanamıyorum aslında gerçekten çok zor,
Hangi takvim yaprağını seçersem seçeyim,
Senin benim yani ‘’Biz’’ olduğumuz raylardan geçiyor,
Eskidende adın kara idi, bugün de kapkara
Dünyanın her yerinde Siyah matem kabul edilirken,
Acaba diyorum acaba Japonluk var mı bende?
Yoksa siyahı beyazı seviyorum o sebepten mi,
Sende de hiç fark yok ki,
Siyahı da sende beyazı da,
Bir sigara daha mı yaksam,
Hava hazır yağmurlu ve karanlık,
Ağzımdan çıkan dumanla azıcıkta olsa,
Siyahın üzerinde bir beyaz daha amannnnn,
Yine gözlerin gelecek aklıma,
Başkalarına sen gibi bakmaktansa,
Kendi oluşturduğum ufak dumanlarda bakarım,
Zaten benzer yanlarınızda olmaya başladı bir dumanla,
İçime çektikten sonra gidiyorsunuz.
Bak yine aynı şeyi yapıyorum biraz seni hatırlıyorum birazda yüzsüzlük,
Düşünüyorum be düşünüyorum,
Acaba diyorum dumanı salmasam mı ağzımdan?
Onu da üflemesem mi sen gibi,
Hem oda bulmasın birini.
Yok yok tövbeliyim ne dumana güvenim var nede rüzgara,
Yağmurlarda olmasa,
İşte o benden yana,
Hem de o yetenekli bir çıktımı gün yüzüne,
Herkesler ıslanmamak için koşuşturmaya başlar,
Sonra ilk bulduğu sığınağa girer,
Ben artık koşuşturmuyorum,
sığınağa da gerek yok.
Şemsiye zaten kullanmam,
Rahat ol ıslanmam,
Baksana 2010 kurak geçecekmiş diyorlar sence de öylemi?
Hem zaten dört mevsimde yaşanmayacakmış artık,
Desene hiçbir şey eskisi gibi olmayacak,
Aman aman deme aklıma geliyor!
Aslında ne söylenirse söylensin her şey aynı kalıyor,
Ve sonra bir papatya falı, Kalıyor , kalmıyor , kalıyor , kalmıyor , Kalıyor...
Sertan San