- 628 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİYİ YARINLARA BIRAKTINIZ!..
Evet böyle der, aynen böyle söyler Behçet Necatigil bir şiirinin bir dizesinde. Sevgiyi mi sadece, neleri neleri bırakmadık ki yarınlara, neleri ertelemedik veya ısmarlamadık ki?!
Basım aşamasındaki kitabımda yer alan mektuplardan birinde, benzer duyguları ben de dile getirmiştim. (Bugün, dünün yarını. Dün de bir evvelki gününkiydi. Hani yarın belki, hatta muhakkak dediklerim? Hani yarınlardan beklediklerim, umut ettiklerim, yarınlara ertelediklerim? Bugün neredeler?) Ve yine benzer bir şiirimden birkaç dize;
Ertelendi yarınlara bugünler
Bugünlerse dünlerin yarınları.
Gel değiştir seyrini kaderin
En güzel şafağı göreceksin
En güzel yarınları o zaman
O yarınlar ki
Sevgi dolu, umut dolu.
Aydınlık ve sımsıcak.
Hiçbir şeyi, evet hiçbir şeyi bırakmayalım yarınlara. Hemen bugün, hemen bu an hayata geçirelim.
Öncelikle sevgiyi ertelemeyelim. Sevelim insanı, doğayı, hayvanı, havayı, suyu. Sevgisizliğin bizi getirdiği nokta vahim, görelim bunu lütfen.
Gelinen bu noktada düşünüyorum ki, insanlar sevgiyi, sevmeyi mi unuttu ki acaba? Ne olduğunu ya da sevmek denen duygunun. Nasıl bir şey olduğunu veya.
Bakıyorum da herkes herkese aşkım diye hitap ediyor, bir tanem, hayatım, canım… Daha on dakika olmuş, hatta daha ilk merhabada yine aynı sözcükler, yüzünü dahi görmediği, bir vesileyle telefon görüşmesi yapmakta olduğu herhangi birine bile, kimdir, nedir, kaç yaşında ve konumu nedir bilmek düşünmeksizin.
Bu kadar basit mi bu duygu, bu sözcükler, bu kadar mı sığ taşıdığı anlam? Adı üzerinde, bir tane, bir tane bir tanedir ve bir kişiye söylenir, tektir o, bir ikincisi yoktur. Varsa da bir tane olmaktan çıkar o bir tane, bir insanın onlarca bir tanesi olmaz. Can, en aziz, en değerli, kolay kolay vazgeçilemeyen, o halde, öylesi aziz, yüce, değerli ve vazgeçilmeze söylenebilir ancak ve uğrunda canını verebileceğine. Her önümüze gelene verebilir miyiz canımızı? Hayat da öyle. Aşk, o ulvi, o müstesna duygu. Kolay kolay rastlanamayan, yaşam boyu bir, bilemediniz iki kez rastladığımız, ya da hiç tanımadan yılları tükettiğimiz. Kolay mı telaffuz rast gele, aşkım demek her önüne gelene. Yapmayalım ne olur, ucuzlatmayalım bu yüce duyguları bu denli.
Ve yürekten sevelim sevdik mi, canı gönülden, dilde olmasın sözcükten öte gidemeyen. Evet, seviyorsak söyleyelim ve yaşayalım o sevgiyi. Hemen şimdi, hiç ertelemeksizin ve de sık sık yineliyelim davranışlarımıza da yansıtarak.
Yaşatıp yaşayalım o duyguyu tüm görselliği ve içtenliğiyle, yarınlara bırakmadan!..
Yarınlar yok belki, hatta yarın bile yok belki de!
YORUMLAR
Can İnsan, Asil Yürekli Duygu Yüklü İnsan Perihan Reyhan Alkan,
Merhaba canım.
Yazına kısa dizelerimle eşilik edeceğim...
Özlemişim sana dair sözcüklere gözümün, gönlümün temasını...
Emeğine sağlık, kalemin daim olsun...
Sevgi ve ışıkla
KAYBETTİK AŞKI
Erteledik hep kendimizi,
Erteledik hep sevinçlerimizi,
Erteledik hep neşelerimizi,
Erteledik hep sevmelerimizi…
Ama,
Ertelemedik üzüntülerimizi,
Ertelemedik nefretimizi,
Ertelemedik hüzünlerimizi,
Ertelemedik kinlerimizi, öldürdük zamanı..
Sonunda;
Kaybettik kendimizi ve AŞKI..
Emine Pişiren/Akçay/2009
Elinize ve yüreğinize sağlık...Çok çabuk harcıyoruz sevgileri...Canım,birtanem,aşkım demek günümüzde o kadar kolaylıştı ki...Senin için canımı veririm deyiveriyoruz...Verir miyiz gerçekten? Tabi ki hayır...O kadar çok dağıtıyoruz ki sevginin tam anlamını bilmeden...Gerçek sevgiyi bile ayırt edemez olduk...Sevgilerimle