- 608 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kurbağa Geliştirme Yüksek Okulu
… “Bir varmış bir yokmuş. Diyarıkurbağa denen gözden uzak bir yerde binlerce kurbağa birlikte yaşamaktaymış. Dünyanın diğer yerlerindeki kurbağalar gibi onlar da bir su kenarında sinek, böcek yiyerek hayatlarını sürdürmekte ve hayatları da genelde bir kuşa yem olarak noktalanmaktaymış.
Bir gün bilge kurbağalar toplanmışlar ve genç kurbağaları eğitme kararı almışlar. Bu sayede onları geleceğe hazırlamakmış amaç. Hızlı koşmayı, suda daha derinlere dalmayı öğretip kuşlardan kaçmalarını, yükseğe zıplamayı öğretip havada uçan sinekleri de avlamalarını sağlamak.
Bu karar bütün kurbağaların çok hoşuna gitmiş. Küçük küçük kurslar açmışlar. Bu kurslarda genç kurbağaları yetiştirmeye başlamışlar. Kısa sürede çok güzel neticeler aldıklarını görünce hem çok sevinmişler hem de daha fazlasını ister hale gelmeye başlamışlar.
Bu amaçla toplanan bilge kurbağalar sansasyonel bir projeye daha imza atmışlar: KUGEYO (Kurbağa Geliştirme Yüksek Okulu). Halihazırdaki kurslarda yetişen genç kurbağalar istenen seviyeye gelince bir sınava tabi tutulacak ve bu sınavda başarılı olan elli kurbağa KUGEYO ya kabul edileceklermiş.
Peki ama bu KUGEYO ya kabul edilen kurbağalar orada ne yapacaklar? İşte en vurucu nokta burasıymış. Bu kurbağaların her biri seçtiği bir dalda daha ileri eğitim görecekmiş. Yani bazıları suya dalmada, bazıları koşmada uzmanlaşacaklar ve fakat elbette ki diğer dallarda da geri kalmayacaklarmış.
Bir anda çalkalanmış Diyarıkurbağa. Tüm kurbağalar artık sadece KUGEYO yu konuşuyorlarmış. İlk sınav bir ay sonra yapılacak ve sonra her ay yeni bir sınav uygulanacakmış. Her kurbağanın merak ettiği tek soru şuymuş: Bu sınav nasıl yapılacak? Kurslarda alınan onca eğitim bir sınvla nasıl ölçülebilecek? Bunu kimse bilmiyor ve bilge kurbağalar da hiçbir açıklama yapmıyorlarmış.
Bir ay sonraki sınava yaklaşık bin beş yüz kurbağa katılmış. Sınavın başında bilge kurbağaların başkanı sınavı açıklamış:
- Sevgili gençler. Şimdi sınavın kurallarını açıklıyorum. Hepiniz aynı anda koşmaya başlayacaksınız. Amacınız tepede diktiğimiz bayrağa ulaşmak. Yolda bulunan gölün içinde her biriniz için onar metre aralıklarla üçer balık duracak. Bu balıkların her biri su seviyesinden yarım metre derinlikte bulunacaklar. Her bir yarışmacı suya dalıp bu balıklara dokunacak ve sonra gölden çıkıp koşmaya devam edecek. Ağaçlık bölgedeki ağaçlara yine her biriniz için onar metre aralıklarla üç tane sinek astık. Her bir sinek yerden 50 cm yukarıda. Her bir yarışmacı zıplayıp bu sinekleri avlayacak. Bayrağa en önce varan elli kurbağa KUGEYO ya girmeye hak kazanacak.
Ve beklenen an gelmiş, sınav başlamış. Sınavın sonucunda seçilen elli kurbağa KUGEYO ya girmeye hak kazanmışlar ve Diyarıkurbağada yeni bir dönem başlamış.
Her ay yapılan bu sınav KUGEYO ya giren kurbağaların kazandıkları sosyal statü ile gittikçe önemini arttırmış. Önceleri her kurbağaya gerekli bilgileri veren kurslar gitgide sadece bu sınava hazırlama kursları gibi algılanmaya başlamış.
Zamanla KUGEYO mezunları kurslarda eğitici olmaya başlayınca hazırlık olayını daha profesyonel ele almışlar. Bazı değişiklikler yapmışlar kurs programında. Örneğin önceleri her kurbağaya dalabileceği kadar derine dalmaları öğretiliyormuş. Oysa bu sınav için gereksiz ve hatta zararlı bir uygulama. Çünkü istenen derinlikten daha derine dalan kurbağa sınavda vakit kaybetmekteymiş. Aynı şey zıplama konusunda da geçerliymiş. Ayrıca o güne kadar kurslarda hep zıplayarak havada hareket eden sinekleri avlama öğretiliyormuş. Oysa sınavdaki sinekler sabit durduklarından kurs öğretmenleri bunu da gereksiz görmüşler. O yüzden artık kurslar sınavda istenen derinliğe kadar en çabuk sürede dalıp çıkma ve istenen yüksekliğe asılmış sinekleri avlama üzerine yoğunlaşmış.
Kurslar birbirleriyle rekabeti arttırınca her sınavda yeni bir rekor kırılır olmuş. KUGEYO ya giren kurbağaların sınavlardaki dereceleri her ay daha iyi oluyormuş. Değişmeyen tek şey ise alınan kurbağa sayısıymış. Bu yüzden genç kurbağalar için en büyük paradoks bilge kurbağaların her ay sınav açılış konuşmasında bütün kurbağalara başarılar dilemesiymiş.
Zamanla her kurs daha çok başarı kazanabilecek kurbağaları eğitmeye yönelmiş. Başarı sağlayamayacak kurbağaların kurslara ilgisi azalmış. Kursa gelseler bile başka meşgaleler bulmuşlar kendilerine. Bazı kurbağalar da yapamayacakları halde zorluyorlarmış kendilerini. Kurs öğretmenleri de onları kırmamak için her zaman ümit veriyorlarmış onlara.
Kurslarda ve sınavlarda başarısız olan kurbağalar kuşlar tarafından çok rahat avlanabilen hedefler olmaya başlamışlar. Havada uçan sinekleri avlamak ise neredeyse bütün kurbağalar için imkansız hale gelmeye başlamış.
Bir sabah bütün kurbağalar şok bir haberle uyanmışlar. Bir gün önce yapılan sınavda başarısız olan iki genç kurbağa kendilerini bilerek bir kuşa yem etmişler. ”…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.