Günbegün Notlarım 31/ Saplantılarımız
................................................
Sıkıntılarımızdan, yer yer büyüttüğümüz acılarımızdan, boş yere kafamızı yediğimiz alışkanlıklarımızdan kendimizi korumak lazım...
Böyle olmuş, böyle gider dememek için; ipleri ellerimize almamız elzem...
Acıları bir bir içimize atarak, birikinti göllere dönüştürmemeliyiz bütünlüğümüzü...
Nasıl ki midemizi üç parçaya bölmemiz gerektiğini söyler bir hadis-i şerif...
O formül de şöyle:
Bir bölü üçü aş için, bir bölü üçü içeceğimiz için(bu su olmalı), bir bölü üçü de boş kalmalı(rahat rahat nefes alması, hanesine gelen yemeği iyice sindirmesi için midenin) midemiz...
Midemiz her ağza alınanı kabul ederse, iflas eder ve çeperleri hasar görür...
Midemiz gereğinden fazlasını aldı mı, bocalanır yahut kusar...
Midemiz vücuda yeteni almakla yükümlü, bunu unutmayalım...
Başımıza gelenleri de kategorileştirmeliyiz... Küçük parçalara bölüp, ç-özümlemeliyiz...
Sınıf sınıf, çeşit çeşit değerlendirmeliyiz önümüzde duran fırtınaları...
Yanımıza uğrayan rüzgarlara hükmetmeyi bilmeliyiz... Bilmezsek, telef olup yok oluruz...
Her başımıza geleni olumsuz bir durum, şer kabul etmeyelim. Hayrımıza olanlar var, muhakkak...
Muhakkak bazıları küçük acılardır...
Muhakkak bazıları kaale değmez...
Muhakkak bazıları, ya da hepsi kaderimizde olması gerekenler...
Kaderimizi güzelleştirmek için, bize düşen eylem ve söylemler çok...
Omuzlarımızın kaldıramayacağı yükleri taşımaya niyetlenmemeliyiz...
Yapabildiklerimize uzanmalıyız...
Ettiklerimize şükretmeliyiz, bunları da bulmayabiliriz...
Gücümüzün yetene odaklanmalıyız...
Daha doğrusu işimize yarayan, yarar getirecek faydalı davranışlara sahip olmalıyız....
.................................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
10 Mart 2010,,,12.27
Mardin