- 5108 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
TABİAT ANA
Tabiat hepimizi bir ana gibi bağrına basmış; üstündeki canlı, cansız hiç bir varlığı bir evlat misali birbirinden ayırmadan hem de her birine ayrı bir güzellik katarak, öylesine muhteşem öylesine görkemli...
Mücadelesini verdiğimiz yaşam büyük balığın küçük balığı tuttuğu bir sahnenin; oyuncuları farklı, rolleri birbirine benzer bir piyesi aslında değil mi? Başrolünde bazen insan, bazen hayvan bazen de bize hükmeden tabiatın ta kendisi; hava, güneş, dağ, taş, deniz, toprak gibi cana can veren, cana can katan varlıklar.
Tabiatımızı ne de güzel yaratmış yaratan; büyüklüğü, yıkılmazlığı, erişilmezliği, gücü simgeleyen dağlarımız, yaşam kaynağımız aydınlığımız güneş, bizi üstünden geçindiren ve geri dönüşümüz olan toprak, pek çok canlının yaşadığı ayrı bir merkez olan insanın geçim kaynağı, görüntüsü şiirlere konu olan denizler vs. daha sayamadığım pek çok güzelllik...
Bir paylaşım aslında tabiat ve insan arasındaki...bir alışveriş gibi.
Ama tabiatımız; tabiatı kötü insanlar tarafından bozulmakta ne yazık ki. İnsan kendi bindiği dalı keser mi? İşte insanoğlu kesiyor hem de hiç acımadan kesiyor.
Bir şeyler yapılırken birşeyler hep bozuluyor. Böyle mi olması gerek? Kocaman hayır.
Gittikçe artan nüfus artışı nedeniyle doğamıza yapılan en büyük kötülük biz insanlardan geliyor. Yeni yerleşim yerleri kurmak, çığ gibi büyüyen ulaşım sorununa çözüm bulmak adına dağların yıkılması, derin kazılan yol çalışmaları nedeniyle katledilen pek çok canlı...
Bizim evin yakınında bir park var. Daha ağaçları yeni yeni yeni gölge yapmaya başlamıştı. Annelerin küçük çocuklarını götürdüğü, oynattığı, gençlerin temiz havayı soluduğu, top oynadığı, büyüklerin çay yudumladığı bir park... şimdilerde yıkılma kararı alınmış. Neden mi? Tamam amacı çok güzel okul yapılacakmış ama neden başka bir yer değil. Çocuk yetiştirmek ne kadar zor ve zaman alıyorsa, bu ağaçlarda böyle zor büyüdüler. Hepsi ölmeyecek mi? duygusal düşündüğümü sanmıyorum. Çünkü onlar da bir can, bize nefes oluyorlar.
Ne yazık ki insanın faydasına olan her şey insan tarafından tüketilmeye çalışılıyor. Hele denizlerimiz... kenarlarında kurulan yerleşim merkezleri, sanayi tesisleri arttıkça kirlilik de bir o kadar artıyor. Gemilerin verdiği zararlar saymakla bitiremiyorum. Balıklarımız pek çok su ürünümüz ölüyor.
İnsanı insan yapan değerlerimizi, örnek insan özelliklerinden doğruluk, dürüstlük, merhamet, mertlik vb. davranışlarımızı, başka hiç bir canlıda olmayan aklımızı bilincimizi iyi ve güzele kullanmak, aksini yapanları uyarmak hepimizin bir borcu aslında..
Sesimizi duyurmalıyız ki, doğa bizi kucaklasın,
Aysel AKSÜMER
YORUMLAR
Ne yazık ki insanın faydasına olan her şey insan tarafından tüketilmeye çalışılıyor.
ve basariliyor nedense.
ne insana ne canliya nede dogaya duiyarlilik kalmis.
güzel bir yaziydi yine begeniyle okudum sevgili Aysel
sevgilerimle
Aysel AKSÜMER
Bu denli acımasızca katlederken nasıl kucaklar bizi? Duamız Analığının ağır basması ve evlatlarına kıyamaması olabilir, ancak...
Sevgiler yüreğinize.
Aysel AKSÜMER
Doğanın dengesi hergeçen bozuluyor aslında.Yol için vs için kesilen ağaçların yanında sanayi kuruluşlarının atıklarıda tabiatın dengesini altüst ediyor.Şöyle bi baktığımda şehir merkezinde parklar bahçeler var.orada otururken,bir yandan da ezgos gazı soluyoruz.Şehirde yaşamak çok zor.Ama mecburuz yaşamaya.
Umarım doğaya sahip çıkarız,aslında çoğu şeye sahip çıkamıyoruz ya...Anlamlı yazı için teşekkürler...