- 1993 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Hayat, sorumluluklarımızın farkında olmaktır.
Öyle bir zaman gelir ki daraldığımızı hissedip, sorumlu olduğumuz kişilerden, işlerden , evimizden, işyerimizden köşe bucak kaçmak, yok olmak isteriz. Üzerimizde giderek baskı haline gelen bu duygu, bizi teşvik etmek yerine herşeyden soğutmaya başlamıştır. Sorumluluklarımız kazandırdığı imtiyazlardan daha çok sıkıntılarıyla biz kendini gösterir. Peki çözümümüz daha az sorumluluk almak mı? yada hiçbir sorumluluk almayarak gelişi güzel bir yaşam biçimi seçmek mi?
Sorumluluk bilincimiz ile bireyselliğimizin temellerini başlatmış oluruz. Çeşitli bahanelerle yapmaktan kaçındığımız görevler, sorumluluk almaya başladığımız andan itibaren bizleri rahatsız eder ve artık bu doğrultuda bilinçli bir şekilde yaşarız. Verilen görevlerin sonucu, başkasına karşı sorumluluktan ziyade kendi disiplin sürecimizin temel dayanak noktasıdır. Bunu, sorumsuz birisi olmanın, disiplinsiz birisi olmakla eş değer tutulmasına benzetebiliriz.
Sevdiklerimizle zaman zaman çıkan tartışmalar sonucu görüşmeye ara verebilir, aynı ortamda bulunsak dahi birbirimizi görmezden gelebiliriz. Fakat birbirimize karşı sorumluluklarımızın devam ettiğini de unutmamamız gerekir. Eşimiz, kardeşimiz yada sevdiğimiz bir insanın kötülüğünü istercesine ona karşı sorumluluklarımızı yerine getirmememiz, bu kişinin hayatında daha da olumsuz etki yaratabilir. Bizim açımızdan sorumluluk eşittir koruyup kollamak, yardımına koşmak ise karşımızdaki kişi tarafından sorumluluğu almamanın nefret edilmek yada umursanmamak anlamına gelebileceğini de farketmemiz gerekir. Daha büyük problemlere yol açmadan orta yolu bulmaya çalışmalı ve sorumluluklarımızı yerine getirmekten kaçınmamalıyız.
Arkadaşlarımızın çeşitli kötü alışkanlıklara başladığını, sürdürdüğünü biliyorsak , “ne ederse kendine eder” mantığından uzaklaşarak , onunla bu konu hakkında konuşmalı ve düşüncelerini öğrenmeliyiz. Sadece boşlukta kaldığını hissetmekten dolayı oluşan yada bir ortamda yer edinebilmek için edinilen kötü alışkanlıklar ileride bir yaşam biçimi halini alacaktır. Bu duruma sıcağı sıcağına müdahale etmekle, iş işten geçtikten sonra müdahale etmek çok farklıdır. Kötü alışkanlığını savunacak kadar alışmış bir kimseye, öncelikle bunun kendine karşı bir sorumsuzluk olduğunu anlatmak bir hayli güçtür. Sorumluluk duygusu ile arkadaşımıza yardımcı olmak bu kişi için her ne kadar önemsiz gelse de(başına gelebilecek herhangi bir kötü duruma karşı) hiçbirşey yapmadan öylece durmak bizleri daha çok rahatsız edecektir.
Hayatımızın her alanında bireysel ve toplumsal sorumluluklarımız giderek artıyor. Eğer sorumluluklarımızı dengeli bir şekilde hayatımıza paylaştırmayı ilke edinirsek üzerimizdeki baskısını azaltarak, faydalarını daha çok görebiliriz. Özgüvenimizi sağlamanın en belirgin yolu olan sorumluluk hissi, bunu kabul ettikçe bizi güçlendiren bir etkendir. Ondan kaçmak sorunları ertelememize yol açarken, onu kabul etmek beraberinde gelen fırsatları da en uygun şekilde değerlendirebilmemiz, sağlar. Sorumluluk kavramını 3 ana başlıkta toplayabiliriz :
Sorumluluk Almak : Verilen görevin zorluğuna değil sonuçlarını düşünerek bize kazandıracağı yetki genişlemesi ve tecrübe artışına odaklanmamız gerekir. Hakkıyla yerine getirilen görevler, mükafatlarını da birlikte getirecektir. Bu yüzden sorumluluk almaktan kaçmamalı, bunun çok zor bir şey olduğunu sanan kişilere, sonuçlarının hayatınızda neleri değiştirdiğini de paylaşabilmelisiniz.
Sorumluluk Vermek : Her işi en iyi, en hızlı kendimiz yaparız mantığından yavaş yavaş sıyrılarak, görev dağılımına önem vermeliyiz. Bireysel olarak hareket ediyorsak, çevremizde boş vakti olan kişilerin hangi işlerde bizlere yardımcı olacağını planlamalı ve buna gönüllü olmalarını sağlayacak küçük mükafatlar belirlemeliyiz. Kazanılan küçük mükafat, bu kişinin kendini işe yarar hissetmesi duygusunun yanında zaten önemsiz kalacaktır. Önemli olan bu fırsatları sunabilmek için kafa yormamız ve insanları hayata biraz daha olsun tutundurabilmemizdir.
Kurumsal anlamda, herkesin belirli bir görevi ve çalışma alanı belirli olduğundan, acil durumlar için birden fazla birimin sorumluluğunu üstlenebilecek kişileri tespit edebilmek çok önemlidir. Aksilikler birbiri ardına gelirken ne yapacağımızı şaşırmış bir halde beklemek yerine, bunun planlamasını çok önceden yaparak görev tanımlarını belirlemek, gerekli eğitimlerin alınmasını sağlamak, risk yönetimi açısından büyük önem taşır.
Sorumluluk Duygusunu Aşılamak : Sorumluluk almanın dertten başka bir şey olmadığını düşünen kişilere “Hatalısın, yanlış düşünüyorsun” gibi çıkışmak yerine bu kişinin neden bu sorumluluktan kaçtığını anlamaya çalışmamız en doğrusudur. Çünkü sorumluluk alanı çizilmiş, kendisinden ne istenildiğini bilen kişiler , sonuçlarının zaten kendisine faydalı olacağını bilirler. Bize düşen en büyük görev, önyargı ve alışkanlıkları kırarak sorumluluk duygusunu daha çok yayabilmektir. Korkmak, çekinmek yada bir işi kendine uygun bulmamanın sorumsuzlukla eş değer olmadığının farkındaysak, karşımızdaki kişiden de ne istediğimizi uygun bir dille yerine getirebiliriz.
Yaşadığımız dünyanın sorumluluklar alınarak bugünlere geldiğini biliyoruz. Yeni sorumluluklar almanın bizleri baskıda tutmak yerine hayatımızı daha da kolaylaştırmak adına girişimler olacağını kabullenmemiz dileklerimle.
Yazan : Turgay GEZİCİ | www.bilincalti.com
YORUMLAR
SORUMLULUK ALIRKEN VE VERIRKEN KENDI KENDIMIZIE DUSUNMELIYIZ,ALIDIGIMIZDA YERINE NE KADAR GETIREBILIYORUZ, NE KADARINI,NASIL ,NE SEKILDE YAPMALIYIZ,KAFAMIZDA DUSUNCE EYLEMI OLUSTURMALIYIZ.YAPTIGIMIZ VE YAPACAGIMIZ OLARAK
IKIYE BOLEBILIRIZ.SIMDIYE KADAR ALDIGIMIZ GOREV VE SORUMLULUKLARININ NE KAADARINI TAM VE DUZGUN,DOGRU SEKILDE
YAPTIGIMIZI KENDI KENDIMIZDE GORMEMIZ VE KENDIMIZIN INANMASI GEREKIR.YETENEKLERIMIZ NEDIR NE KADARINI YAPARIZ
BIZIM ONCE BIREY OLARAK KENDIMIZI TANIMAMIZ GEREKIR.YETENEGIMIZ NEDIR,NEYI NE SEKILDE NASIL YAPARIZ.YAPTIGIMIZ VE
YAPACAGIMIZ SEYIN NE KADARINI YAPABILIRIZ.DUSUNUNCE KAFANIZDAN BUNLAR GECIYORSA,EYLEME GECTIGINIZDE ALDIGINIZ
GOREVIN,BASARI DURUMU NEDIR,NASIL OLUR,NASIL BASARIRIZ KISMI BASLANGIC EYLEM SONUC KISMI OLARAK CIKARABILIRIZ.YAPTIGIMIZ ISLERDE ALDIGIMIZ GOREVLERDE YAPTIKLARIMIZIN BASARI DURUMU NEDIR,NE KADARDIR ONU GORURSEK VE KENDIMIZE BIR SEKILDE MORAL OLUR VE IKINCI BIR GOREV VERILMESINI ISTERIRIZ.BASTAN VERILEN GOREVIN
ISTEMEDEN YAPMAK ZORUNDA KALDIYSAK VE BASARILI OLDUYSA O GOREVIN BIZIM ICIN BASARI OLDUGUNU DAHA IYISINI
YAPABILECEGIMIZIN BILINCINI KENDIMIZDE GORMEMIZI SAGLAR.YAPTIKLARIMIZ VE YAPACAKLARIMIZ UZERINDE ILERISI ICIN
OLMULU SEYLER YAPMA YETERNEGINE GORE DAHA DA ARTAR.AMA ILK BASTA BASARISIZLIGA ULASMISSAK BU GOREVDE IKINCI
BIR GOREVI ALMAMAK ICIN BIN DEREDEN SU GETIRIR,KENDIMIZE HER TURLU SEYI SOYLER VE YAPMAYA CALISIRIZ.YAPARIZ DA
BIN DEREDEN SU GETIRIR GOREVI ALMAMAK ICIN BOGUSURUZ ADETA.BASARISIZ OLMUSSA.BASARI INSANIN KISILIGINE VE
OLUMLU HAREKETLERINE MOTOVASYONUNA KATKIDIR VE MORALDIR.GELECEGMIZ VE DOGRU KARARLAR ACISINDAN DAHA
IYI BIR DENEYIM SAGLAR VE GUVEN VERIR.KENDI KENDIMIZIN MOTOVASYONUNU SAGLAYAN KISI KENDINE HER SEKILDE BASARI
MERDIVENLERINI DE SAGLAMIS VE UYGULAMIS OLUR.YETERKI O DOGRU ZAMANI VE SEKLI DOGRU OLARAK KARARA VARARAK KARSIMIZA CIKMASINI SAGLAMAK VE YAPMAK.SANIRIM SIMDILIK BU KADAR.
( yasaklıyım sana ) tarafından 4/14/2010 8:37:38 PM zamanında düzenlenmiştir.
Birey olarak sorumluluklarımızı bilmemiz gerekiyor. Ne var ki, sınırını çok net belirlememiz gerekiyor diye düşünüyorum. Bizim sorumluluk bilinci ile yaptığımız eylemler karşı tarafta farklı değerlendirilebilir hatta suistimal edilebilir. Sorumluluk dediğimiz eylem giderek taviz haline dönüşür. O zaman da yük olmaya başlar.
Saygılarımla.
Turgay GEZİCİ
Sorumluluk kavramının sınırlarını her zaman biz belirleyemiyoruz. Bize yüklenen sorumlulukların uygulanması esnasında, diğer kişilerin anlaşılmaz tavırları, görevimizi yapmamıza engel oluyorsa sınırlamızın dışına çıkmak zorunda kalıyoruz. Belirttiğiniz gibi suistimaller, bizleri daha sert yaptırımlara yönlendirerek işlerimizi öyle de böyle de tamamlamızı sağlıyor. Önemli olanın çizgilerin dışına taşmadan herkesi mutlu edecek ölçüde sorumluluk taşımak olduğunu düşünüyorum. Aksi halde sorumluluk, gaddarlık sınırlarına yaklaşmamalı. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim.