- 1524 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Deniz’im / Nefesim / Geleceğim
“Doğumunla bebeğim,
Nur topu gibi yaşama sevincimle,
Ölümün arifesindeyim…
Bir damla gözyaşı kirpiklerimde,
Neden diye sorma, mutluluk işte”
Deniz’im,
Yıllardır içimden sayıkladıklarımı yazmalıyım sana… Okuduğun her satırda sakın ağlama… Bu mektuplar sana tüm hasretimle, bu satırlar sana Allah’ın emriyle yazıldı bir tanem… Niye yazdığımı merak ediyorsun değil mi bebeğim… Doktorlar doğumu kaldıramayacağını düşünüyorlar yorgun bedenimin… Söyleyemeyeceğim sözlerim, içimde kalmasın istedim… “Doğum yapmak ölüm” demekmiş benim için… Üzerime yıkılsa da dünya caydıramazlar beni… Sensiz hayatın rengi kapkara değil mi ki… Bin canım olsa hepsi kızıma feda değil mi ki… Sana hasretlenmek bunca yıl ve ölümü seçmek nihayetinde… Karanlıkları yırtıp bağırasım geliyor… Deniz... Deniz’im… Bebeğim… Ölmeyeceğim !…
Mutlulukların arifesindeyim biliyorum… Hüzünlü sıcaklığımda büyüteceğim seni… Hep iyinin, hep aşkın çiçeklerine tomurcuklanacak yüreğin… Güllerin en öksüzü olmayacaksın kıyamam sana… Anne yoksunluğunda, fakir çocukluklarda büyüme sevda tomurcuğum, boynun bükülmesin bayram sabahlarında sevdalı baharım…
Nefesim,
Sana yaklaştıkça zaman, olmadık şeyler geliyor aklıma… Cümlelerimde iyice devrildi kusuruma bakma sen…Ya diyorum… Ya gerçek olursa doktor amcanın söyledikleri, zamansız kaparsam gözlerimi hayata… Sabah ezanlarında dualar ediyorum bebeğim… Yalvarıyorum seni bir kez olsun sarıp o mis kokunu birgün olsun yaşayabilmek için… Durma yaklaş hadi bana, yüreğimin ağır ağrısına dayanamıyorum… Bak kanım çekiliyor… Bir dilek tuttum kızım diye diye… Buruk ve acı bir mutlulukla kapattım gözlerimi senli düşlere…
Gecelerimin sancıları arttı, zaman azaldı… Payıma düşeni yaşayacağım diyordum… Kimse duymadı sesimi yavrum… Su misali aktın içimden… Kalbim alevlenirken, son saati vuruyordu ömrüm… Canım yansa da bu beden hazır canından vazgeçmeye… Yeter ki kundakla kucağıma minik bedenini… Cennet kokunu bir kez duyduğumda mutluluklarımı sana bırakarak açtım gönlümü soğuk ölüm rüzgarlarına… Bir damla yaş gözlerimde, özlemli başımı bırakmışım karanlıklara… Mutluluk işte… Yüzümün kıblesine çevir yüzünü bir mucize olmalı iki hece sayıklamalı dudakların son nefesimin hatırına… Hadi gül dudaklım söyle..
An-ne, an-ne, anneciğim de…
Kendini suçlama sakın… Yüreğimi kanatan acılarımla koyu karanlıklara kanatlansam da… İyi ki doğdun mavim… İyi ki doğdun Deniz’im… İyi ki doğdun bebeğim… Nice mutlu yıllara…
Yüzünü cansız bedenime çevir hadi, anne kokumu bıraktım sana… Acılarını ben aldım ağlama sen… Bembeyaz bir sayfa olarak bıraktım seni hayatın kucağına… Biliyorum sımsıcak ana kucağının yerini tutamayacak hiç birşey… Varlığımı saramadan yokluğuma alışacaksın zamanla…
Geleceğim,
Dilimde bir ayrılık bestesiyle soğuk iklimlerin kucağında olsam da seni bırakıp gittim diye kızma bana… Sesimi duymalısın şimdi fısıldamalıyım kulağına sesim deli akan sularda… Sitemli ellerinle resimlerimi asmalısın odanın duvarlarına sevdam baharda… Baharlar geldiğinde Deniz’im, her düşen yaprağa sormalısın beni, kokum rüzgarda… Hissiz bedenimle ve yarım kalmış mutluluklarımla sana hasret ellerim yağmurlarda bebeğim… Islan doyasıya ve beni özlediğinde cennet gözlerinle gökyüzüne bak bebeğim… Anne sevgisi ile yüklü bulutlarım, üzerinde… Gelmeyen mektuplarım, cennetimde olacaktır her daim…
“Her şarta inat bıraktım seni avuçlarıma…
Bu savaşın galibi bendim…
Ölüm peşimdeyken seni kazandım bebeğim…”
22/08/2007
Ayşegül TEZCAN