- 467 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Heyecanınızı ve stressinizi kontrol edin.
Mesleğimizde çeşitli zorluklar ve sıkıntılarla karşılaşsak da bizim için önemi tartışılmaz bir yerdedir. Belirli bir yaştan sonra insanlar sadece meslekleri ile anılır ve hatırlanır. Mecbur kalınmadıkça farklı bir mesleğe geçiş yapabilmek elbetteki zordur. İş hayatımızda durmak bitmeyen bir tempo ile çalışıyoruz. Ne kadar yorulduğumuzu söyleyip sızlansak da işimizi, ( farkına varmasak da ) gerçekten hakkıyla yaptığımıza inanıyoruz. İşverenlerimizden, sorumlu olduğumuz kişilerden bir teşekkürü görmek için değil, kendimize verdiğimiz sözler doğrultusunda amaçlarımıza ulaşmak için işimize olan bağımızı güçlendiriyoruz.
Uzun yıllardır aynı meslekte yada işyerinde çalıştığınız için her türlü duruma hakimsiniz. Herhangi bir problem çıktığında nasıl halledeceğinizi biliyorsunuz. İşyeriniz sınırları içindeki problem çözümleri için birçok kere deneyiminiz olmuş fakat dolayısı ile size yansıyan problemlerde yada durumlarda aynı sakinliğinizi koruyamıyor olabilirsiniz. Aşırı sevinmek yada fazlaca sinirlenmek sonucu edindiğiniz tüm tecrübelerin bir kenara itilip, bir stajyer gibi davrandığınızı da farkedebilirsiniz . (ya da farketmezsiniz)
Örneğin : Çalıştığınız işyerine dışarıdan gelen bir kargo yada sevkiyattaki ürün sayısının eksik geldiğini farzedelim. Ambalajlı kutu içerisindeki malların, irsaliyedeki sayı ile tutmamasını karşı firma ile görüştüğünüzde bir anlaşmazlığa düşebilirsiniz. Böyle bir durumda sakinliğinizi korumak ve iki tarafında suçsuz olduğunu kabul ederek hareket edebilmek çok önemlidir. Yaşanan bu durum nedeniyle zarara uğrayacağınızı bilseniz dahi çalıştığınız firmayı hemen zan altında bırakacak bir konuşmada bulunmayın. Probleminizi belirterek , onların bu problemin gerçekten kendi sevkiyat hatalarından mı kaynaklandığını tespit etmelerini bekleyin. Çalıştığımız firmaların isimleri sadece fatura ve kartvizitlerden ibaret olduğu için , ne olursa olsun insanlarla çalıştığınızı unutmayın. Çeşitli problemler ve dalgınlıklar sonucu en ünlü firmalarda bile aksaklıklar olabilmektedir. Asabiyet göstererek ve aşırı heyecanlanarak , "yandım, bittim, kül oldum şeklinde" bu hatayı karşı tarafın olabildiğince başına kakmak , bundan sonraki çalışmalarınızda da kredinizin düşmesi şeklinde size geri dönecektir.
İşyerlerimizde olsun evlerimizde olsun kullandığımız çeşitli yazılımlar içinde gerekli yerlerden destek almaktayız. Zaman zaman oluşan yazılım hataları yada virüsler nedeniyle işlerimiz yarım kalmakta ve geçen her süre için aşırı stressleniyoruz. Destek alınan firma yada kişilere ulaştığımızda problemimizi veryansın ederek , karşı tarafı suçlayıcı bir şekilde ilettiğimizde emin olun ki , tüm iyi niyetleri boşa çıkarmış oluyoruz. Destek alacağımız kişiye / firmaya, ne işini öğretmek ne de gazel okumak için çenemizi yormadan sadece oluşan problemi sakinlikle aktararak iletmemiz yeterlidir. Bu tür durumlarda müşterinin yaklaşımı inanılmaz derecede önemlidir. Destek aldığınız kişi / firma meşgul bile olsa sizin yaklaşımınız onun sorumluluk duygusunu işlerinin önüne alarak, sizin yardımınıza daha çabuk yetişmesini sağlar.
Herkes için işi çok acildir ve hemen yapılması gerekir. Karşılaştığınız sorunlar için destek aldığınızda da , bunu belirtirseniz emin olun ki hiçbir işe yaramayacaktır. Çünkü bu laf artık çok klişe olmuştur. Önemli olan destek aldığınız kişinin iş yoğunluğundan zaman aldığınızı kibar bir dille belirtmek ve size yardımcı olmasını sağlamaktır. Her ne kadar ücretli destek hizmeti aldığınızı bilseniz de , iş yoğunluğu içinde beklemek zorunda olduğunuzu bilirsiniz. Bu yüzden, zaman kazanmak için, oluşan problemin hangi saatte, en son yapılan işlemin ne olduğu ve sonucunda nasıl bir uyarı / hata ile karşılaştığınızı not ederek ilgili kişiye iletin. Heyecan yada stress nedeniyle yapılan belirsiz tanımlamalar hatanın tespitini daha da güçleştirecek ve karşı taraf açısından aşırı telaş yapan birisi gibi düşünüleceksiniz. Böyle bir durumda çözümün telefonla tarif edilmesi yerine problemin yaşandığı yere kadar gelinerek gereksiz bir zaman kaybı yaşanması da muhtemeldir.
Başka bir örnek verecek olursak ; büyük bir alım gerçekleştirecek olan müşterinizin işyerinizi ve üretim tesislerinizi ziyaret etmek için geldiğini düşünün. Eksiksiz ve tam bir sunum gerçekleştirmek için gerekli önlemleri alsanız dahi, siz ve çalışan personelinizin de bu durumla ilgili aşırı heyecan ve stress göstermesi aksaklıklara ve yanlış anlaşılmalara yol açabilir. Hata yapma korkusuyla kendinizi çok sıkmak, müşteriniz açısından memnuniyetsizlik gibi algılanabilir. Ya da aşırı heyecanlı olduğunuz için müşteriye uygunsuz hitap şekillerinde bulunmak, çay/kahve devirmek, aldığınız bir habere aşırı tepki göstermek, alacağınız sorumluluk için yeterli olmadığınız gibi bir sonuç çıkartılmasına da neden olabilir.
Bu tip ziyaretler öncesinde kendinizi birkaç saatliğine de olsa bu ziyaretin nasıl geçmesini istediğinizle ilgili olarak düşünmeniz gerekmektedir. Zihninizde ziyaretin ne şekilde başladığı ilerlediği ve bitimine kadar bir prova yapmanız ve sonucunun mükemmel bir şekilde bittiğine dair kendinizle anlaşmaya varmalısınız. Bununla birlikte personelinize de bunu deklare etmelisiniz. Böylelikle belirsizlik duygusu yerine bu yükün altından rahatlıkla kalkabileceğinizin güvenini personelinize de vermiş olacaksınız.
Nerede olursanız olun, haksızlığa maruz kalsanız bile sesinizi yükseltmek , ne yaptığını bilmez bir tavır sergilemek sadece olayları büyütür ve daha da uzamasına neden olur. Başınıza gelen olay , karşınızdaki kişinin çıkarları için yaptığı bir haksızlık ise direk bunu belirtin ve eğer ahlaktan yoksun birisi ise zaten anlaşmaya varamayacağınızı anlayın ve bu küçük kazançlara muhtaç birisi olarak değerlendirip oradan ayrılın. Hakkınızın yenmesine tahammül edemiyor olabilirsiniz fakat kendinizi hiç istemediğiniz durumlara düşürmek ve bunu günlerce hatırlayıp canınızı sıkmaktansa bu küçük bedelleri hibe etmeyi yeğleyin. Göstereceğiniz bu davranış maddi olarak kayıp gibi gözükse de manevi olarak sizi daha çok rahatlatacaktır.
Sınav yada mülakatlar öncesinde gideceğiniz yer için bir ön araştırma yapmanız da heyecanınız ve stressinizin azaltılması için faydalı olacaktır. Özellikle üniversite sınavına girecek olan kişilerin , sınav yeri kendilerine çok uzakmış gibi sadece bir gün öncesinden gidip görmeleri bile ayrı bir stress kaynağı olmaktadır. Sınava girilecek olan yerin sanki kendi okuluymuş gibi birkaç gün ard arda gidilmesi , kendinizi o mekanda daha rahat hissetmenizi sağlayabilir. Aynı şekilde mülakata gideceğiniz işyeri içinde bu durum geçerlidir. Birkaç gün sonra görüşmeye gideceğinizi bilmenize rağmen, mümkünse gidip oradan alışveriş yapın yada hizmetleri ile ilgili bilgi alın. Böylelikle mülakat esnasında dışarıdan birisi olmak yerine , bu firmayla alışveriş yapmış, içeriden birkaç tanıdığı olan bir kişi olarak şansınızı daha da arttırabilirsiniz.
Sonuç olarak ; gösterilecek tepkileri aşırı yaşadığımız için çevremiz tarafından ya çok heyecanlı yada çok asabi olarak bilindiğimizin farkında değiliz. Eğer işinizi çözemiyorsanız, çirkeflik yapmanız gerektiğini söyleyenler olur ve kendi başlarına gelen durumları böyle davranarak nasıl çözdüklerini gururla anlatırlar. Kesinlikle katılmıyorum buna. Firmaların, taahhüt ettikleri hizmetleri yerine getirmeyerek , bu tür durumlara maruz kalmaları kendi becerilerindendir ve devamlılıklarının çok sürmeyeceği açıktır. Önemli olan bu tür durumlarda kendimi ifade edicem diye yıpratmamak , probleminizi belirtip çözüm için onların harekete geçmesini beklemektir. Sakinliğinizi korumanız ve karşı tarafı sıkıştırmamanız sizin için artı puan değerindedir. Yeri gelince bunu belirterek de bazı toleranslar isteyebileceğinizi unutmayın.
Yazan : Turgay GEZİCİ | www.bilincalti.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.