- 836 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATA VE OLAYLARA FARKLI BAKIŞLA BAKMAK
Hayat bir sınanma, hayat bir imtihan, hayat kazanma ya da kaybetme yeri. Zamanla insan çok geç fark eder bunları. Hayatın gayesinin, amaçlı bir hayat olduğu unutulunca, yaşamın da tadı tuzu kaçar, ölçüler şaşar.İnsanların birçoğu düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten ya da yanlış anlaşılacağından korktuğu için. Doğruları seslendiremiyor, dokuz köyden kovulacağı için. Ölmekten bile korkuyor, aslında hayatın gayesini, yaşamayı bilmediği için.
Hayatta adalet olmadı mı yönetimin de faydası olmaz, Güven olmadıkça sevincin faydası olmaz. Her şeyin başında adalet gelir, ondan sonra iyilik yapmak gelir. Adaletin olmadığı yerde güven, huzur, iyilik ve mutluluktan bahsedilemez. Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek önemli olan.Şu dünyada yalnız olmadığımızı, kurtuluşun bile birliktelikle olduğu unutulmamalıdır. Bir millet, bir toplum yalnız bir ya da birkaç kişinin çabası ile zafere, kurtuluşa, mutluluğa ulaşamaz. Mücadele her alanda topyekûndur ve zafer şartları birliktelikle olur.Bir işi yaparken, bir şey hakkında konuşurken, iyi bir araştırma yaparak, şahıs ve olayları akil ve kalp süzgecinden geçirmekle işe başlanmalıdır. Hissi ve nefsi değil sağlam iradeyle sorunun parçası olmadan çözüme ulaşmak gerekir. Biz bu gün hayatımızda bunları yaşıyoruz.Şu bizim idareciler bazen kendilerini akıllı veya zeki, halkı da enayi yerine koyarlar. Her zeki adam akıllı olmadığı gibi her akıllı insan da zeki değildir. Türk insanı akıl ve vicdan süzgecini yerine geldi mi iyi kullanır. Türk idarecilerin ve aydınlarının birçoğu ne yazık ki akıllı oldukların sanırken başka akıllıların oyununa geliyorlar... Düşman manevraları karşısında pes ettiriliyor ya da kendisini savunamaz hale getiriliyorlar...
Cumhuriyeti kuran düşünce ve insanlarla şimdikiler arasında farklılıklar var. Ogün manda ve himaye kabul edilmezken bu gün mandacılığı benimsemeye başladık. Siyasal ekonomik ve kültürel olarak batının güdümünde gider olduk. Şahsiyet ve kimliklerimiz işportaya kadar düşmüş, kendimizi ne olduğumuzu ve aslımızı unutup inkâra kadar gider duruma geldik. Milletini, vatanını sevenler, yönetici ve aydınlar, bu işe bir dur demelidir. Hep birlikte çözümler sunmalı ve çözümlerde görevler almalıyız.
insan kendisinin, hayatın, olayların, gidişatını farkında olmalı... Ne zaman adam oluruzun cevabını bulmak zor ama niçin adam olamıyoruz un cevabını bilmek kolay. O da şu; kendimizi, değerlerimizi ve egemenliğimizi ipotek altına sokmak. Hükümranlık haklarımızı batıya emanet etmekten kaynaklanıyor. Sonuçta, birçok konuda batıya biat etmek… İşte bu gün yaşadıklarımızın özeti burada yatmaktadır.Kuvay-ı Milliye heyecanı ile İstiklal Savaşı ruhu ile yabancı sermayeyi, sömürüyü yurdumuzdan uzaklaştırmanın, fetih ruhuyla dışa açılmalının çabasında olmalıyız. Bu gün tüm milli değerlere bağlı insanların yapacağı; ticarette, siyasette, eğitimde, kültürde, her alanda top yekûn bir dirilme hamlesini başlatmak ve bu hamleye katılmaktır.
1500 yıllık İslam, 5000 yılık Türk ve 1000 yıllık Anadolu tecrübesine sahip bu yüce millet birbirine, değerlerine sımsıkı sarıldığı oranda inşallah dimdik, asırlara hükmedecek ve bayrak gibi dalgalanacaktır.
HAYATA VE OLAYLARA FARKLI BAKIŞLA BAKMAK Yazısına Yorum Yap
" HAYATA VE OLAYLARA FARKLI BAKIŞLA BAKMAK" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.