YÜREKTEN DAMLAYANLAR -5

• 22 Şubat 2010 Pazartesi 21:21:33

KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA

ROMAN
BİRİNCİ CİLT BİRİNCİ FASİKÜL

YÜREKTEN DAMLAYANLAR – 5

ADI GÜNTÜLÜ OLSUN

Devam edecek olan yolcular koltuklarda yerlerine geçerler. Otobüs hareket eder. Otobüs bu yol üzerinde; Eski Malatya - Sinan ovası - Morhamam – Deregezen - Keban – Saracık yol kavşağı, Ağbayır – Övledik geçidi – Paşikli paharı – Hezenek – Amberge - Ulupahar – Havut Gediği mevkilerinde yolcu indirerek Arapgir çarşı başına ulaşır.
“Arapgir’de inecek yolcuların bagajlarını kontrol ederek teslim almaları, Aşutka, Eğin yolcuları otobüsünüz beş dakika sonra hareket edecektir.” Anonsu yapılınca; Yavuz Selim eğilerek Güntülü’den yana bakar. Güntülü ile selamlaşırlar.
Arapgir yolcuları iner. Yavuz ve Papba nine, Celep Cevdet ve arkadaşları, Güntülü ve anası - babası; Hamdi usta’nın lokantasına geçerler. Birer düğür çorbası söylerler. Üstüne birer demli çay. Güneş kendini yavaş yavaş göstermektedir.
Hamdi usta yanlarına gelir oturur.
- Hayırdır Papba ana
- Hamdi usta Yavuz’la Enteb’e gettik. Mektebe yazıldı. Bizim İrfan’ın oğlusu aynı mektepde muallim.
- Ey etmişin Papba ana, burada mektebin iyisiydi Yavuz, orda da öyle olur.
- Hayırlısı bağalım..
Yavuz başka dünyadaydı sanki. Dalıp dalıp gidiyordu.
Güntülü – Yavuz en çok neyi özledin.
Yavuz Selim - Anam nediyki acaba, anamı çok ösgedim?
Papba nine – Çağam aha geldük. Az sonra evdeyiz.
Yavuz – Bilmem ama Papba ben anamı çok ösgim.
Hadi şimdi kalkalım. Divrik arabası az sonra hareket eder. Yolcu yoluna gerek.
Hep Birlikte Arapgir Birlik yazıhanesine geçerler.
Deli Ehmet yazıhanenin müdavimi. Orada kapının önünde… Arapyer yolcuları… Arapyer yolcuları… Diye ünü çıktığı kadar bağırıyor.
Yavuz – Ya Deli Dayı en iyisi sensin. Gam yok gasavet yok.
Deli Ahmet – Sen eyle belle. Ne gam yoğmuş. Ana yoğ, baba yoğ, uşağ yoğ, avrat yoğ… Deliliğe vurim adamım deliliğe vurim. Başka nasıl çekilir bu bunca yük.
Yavuz – Özür dilerim, Deli Dayı derdini açtım.
Deli Ahmet – Yoğ be adamım. Daha ey ya. Delilerin de bi derdi vardır dersin bundan sonra.
…
Kalın sağlıcakla. Siz buradan önümüzdeki cumartesi sabahı için bize de üç bilet alın. Cumartesi sabah burada buluşma umuduyla…
Minibüs hareket ederken, Güntülü dışarıya el sallıyordu. Yavuz sağa sola bakındı. Kimse el sallamayınca elini kaldıramadı. Utandı… Önce avcunu açtı. Eline baktı, sonra, elini cebine sakladı…
Cevdet dükkana döndü. Papba ana Yavuzla el ele Sulucaya doğru yürümeye başladılar.
Papba nine - Ekmekçi Mıstik erkencidir. Hele varalım. Peynir varsa. Peynirli ekmek yaptıralım…
Sen Yabannı Cevat’ın ordan Papbam istedi diye iki kilo şeker al. Tuzsuz peynir de bulsun. Fırına gel. ..
Yavuz – Papba almazsak olmaz mı? Paramız az kaldı.
Papba nine – Anana götürek çağam, anan peynirli ekmeği çok sever. Yavuz bu sene bide gardaşınn olacağ… Sen oğu ki, küçük gardaşını oğudasın.
….
Çarşı başından Zorhaba giderken bir tek fırın Yıldız Ekmek Fırını… Mustafa Yıldız ile abisinin fırını idi.
EKMEKÇİ MUSTAFA YILDIZ…
SİYASETÇİ, AKILLI, AĞZI LAF EDER. ÇALIŞKAN. YORULMAK BİLMEZ.
EKMEKÇİ – PAPBA ANAM HOŞGELDİN NASSISIN… EYİSİN MAŞALLAH… PAPA ANANIN PEYNİRLİ EKMEĞİNİ HAZIRLAYIN UŞAĞLAR.
Bİ DE DEMLİ ÇAY… ANAM ÇAY TAZE… MÜŞTERİLERİN HEPSİNE İSMİ İLE HİTAP ETMEK MUSTAFA’NIN ADETİDİR.
NECET ABİ GİR ŞU SİYASETE ARTIK… SEN SİYASETE GİR OYUMU SANA VERECEM…
ANA NE DERSİN NECDET GÖMÜÇ BU İŞİ YAPAR DEMİ?
- Yapar elbet oğul. Kimden ne noksan yanı var? Akgullu maşallah.
Necdet – Her şeyin sırası var. Henüz erken. Yarın ne olur bilinmez. Kısmet olursa ilerde belki. Yahu Mustafa sen bana oy vermezsin.
- Yok… Partine oy vermem. Ama sana oy veririm Necdet ağam.
Necdet Papba anaya dönerek
- Ana hayırdır? Bu saatte seni görmeye alışık değiliz.
- Oğul Yavuzla birlikteyim. Yabannı Cevat’ın orya şeker almaya yolladım. Cevat lafa dutmuştur.
- Geliyor, geliyor.. Ana çocuk yüklenmiş geliyor ama. Sırtında heybe filan var.
- Mehleye emanet yüklenmiştir.
- Yavuz hayrola.
- Necdet emmi ya. Bizim bağcanın Yavuz marka yeşil soğanları var ya; bayağı ünlü oldu. Babam getirmişmiş. Satılmış. Onun parası ile babamın siparişleri varmış, Cevat emim de sırtıma sardı bunları. Ben de götüremem diyemedim.
-Çaresine bakarız Yavuz’um hele çayını iç.
Çay lafını duyunca Yavuz durgunlaştı. Heybeyi yere koyup, oradakilere hissettirmeden heybenin gözlerine baktı. Heybede 100 gramlık çay görmemiş olsaydı. Kendine verilen çayı içemeyecekti.

Çayları içerlerken Çökelekçi Hüseyin bitti fırının önünde.
Necdet – Hoş geldin uyanık Hüseyin. Geç kalmışsın.
- He abi biraz geciktim. Zorhaptan geldim. Şimdi de Şıhlar tarafa gidecem.
Hüseyin başını fırının kapısından içeri uzatıp Papba anayı görünce…
- Papba ana ağabeyimin kabrine gül ektim. Ağabeyim sıhhiyeyken bana çoğ ilaç vermiştir. Ondan Allah irazi olsun.
- Hüseyin ne diyeceksen sonuca gel. Ben seni bilirim işin düşünce kabir ziyaretinden başlarsın söze.
- Yoğ be ana.
- Hadi hadi, ben tanımam mı seni.
- Hüseyin emmi bana de… Diyerek Yavuz söze girdi.
- Yavuz sen benim yanımda dükkânda kalsan bugün olur mu? Ben de kövleri dolaşim.
- Emmi yoldan geldik. Anamı çoğ ösgedim. Anamı görem geri gelem.
- Hadi çayları içtiysek gidek ben sizi götürem.
Yavuz ninesinin yüzüne bakar.
Papba ana – Hüseyin sen git, biz sonra gidecük.
…
Hüseyin ekmeğini alıp çıkar.
- Mustafa ekmekler hazırsa yolcu yoluna gerek, Vakit geçiyor. Biz gidelim.
Necdet – Ana ben sizi bırakayım. Hüseyin’le gitmediniz ben götürem yol epeyce var.
- Yoğ be Necdet oğlum. Günde iki kere Enizeğe gidip geldik yürüyerek şurdan şura sen işinden olma.
- Hadi ben götürem ana başka işiniz yoksa buyurun arabanın bagajina alalım şu eşyaları…
Mahalleye yaklaştıklarında bir gariplik vardı. Yavuzların evin önü çak kalabalıktı. Babası da dağa kevene gitmemişti. Yavuz endişeyle Papbasına baktı.
- Hele telaşlanma çağam…
- İyice yaklaştıklar.. Araban indiler.. Makbule teyze Yavuz’un saçlarını okşadı onu bağrına bastı… Gözleriniz aydın olsun Bir kardeşin oldu Yavuz…
Hayırlı olsun. Allaha analı bayalı bahtiyar kılsın.
- Amin…
Yavuz konuşmuyor konuşanları dinliyordu.
- Anamı görebilir miyim?
- Tabiî ki göreceksin.
Necdet. Hayırlı olsun diyerek ayrıldı.
Papba anayla Yavuz eve girdiler.
Anası – Yavuz’um seni çoğ ösgedim. Bağ kardeşin oldu yavrum. Adı ne olsun.
- Adı Madum olsun.
- Oğul Madum erkek adı. Senin kız kardeşin oldu.
- Adı Güntülü olsun….
>>>>>>>>>>> DEVAM EDECEK
…………
Pahar – Pınar
Düğür – İnce bulgur
Ehmed - Ahmet
Ösgemek – Özlemek
Uşağ – Çocuk
Akgul – Akıl
Bağca – Bahçe
Köv - Köy