- 1089 Okunma
- 16 Yorum
- 0 Beğeni
CİNSLER ARASI SİNYALLER....
24.04.2008 16:04:28. Bu tarih ve saatten bu yana Edebiyat Defteri’ne üyeyim. Sizlerle çok güzel paylaşımlar yaşadım.
Sizler, çok özel ve çok güzel insanlarsınız. Anlattığım, paylaştığım, acı ya da tatlı, her türlü olayda yanımda oldunuz. Destek verdiniz. Yüreklendirdiniz.
Ne yazık ki, her güzel şey gibi, bu paylaşımının da sonu geldi. Birkaç gün önce, Sayın Ansızın’a mesaj atıp üyeliğimi silmesini istemiştim. Eksik olmasın, bu dileğimi duymazdan gelip silmedi. Kendisini bu yönde bir kez daha rahatsız etmek istemedim. Bu yüzden de, bu kez, sizlerle özel olarak vedalaşma yolunu seçtim.
Her birinize, ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ve bu son yazımla, hepinize hoşça kalın diyorum.
Hoşça ve dostça kalın. Bir gün bir yerlerde karşılaşacağımızdan eminim.
Sevgiler, yüreklerinize….
Yazıma yorum yapan tüm dostlara teşekkürlerimi gönderiyorum...
Eser Akpınar. ( artık Aslanlı değilim )
İzmir
CİNSLER ARASI SİNYALLER...
“Karşı cinsten olan insanlar birbirlerini her zaman daha iyi anlarlar. “
“Kendi cinsinden on dostun olacağına, karşı cinsten bir dostun olsun.”
“ Karşı cins, seni yanıtlarken, tarafsızdır. Kendisi ile mukayese etmeden verir yanıtlarını. Eş cinsli olmanın doğuracağı kıskançlık yoktur, söylemlerinde.”
Bunlar, yetişirken ailem kadınlarının bana sıkça söylediği sözlerdi. Babamın tüm karşı çıkmalarına rağmen annem var gücü ile bizi destekler ve karşı cinsten insanlarla dostluklar, arkadaşlıklar oluşturmamız için çabalardı.
Babamla evlilikleri elli beş yıla dayandı. Elli beş yıl öncesinin Edremit’inde, annemin erkek arkadaşları varmış. Birçoğu ile – hayatta olanlarla – hala görüşür. Kardeş gibi sarılır, öpüşür. Hayatta tanıdığım en sosyal, en özgüvenli insandır. Bizim de öyle yetişmemiz için elinden geleni yapmıştır, her zaman.
Onun bu öğretileri sayesinde pek çok erkek arkadaşa sahip oldum. İçlerinde çok özel olan da oldu. Ama öyle güzeldi ki dostluğumuz, kardeşliğimiz, arkadaşlığımız asla kelimelere dökülmedi özelliğimiz.
İlk yürek titrememdi. Hatta o yaşlarımın ilk ve tekiydi.
Biz, ayrılmaz ikiliydik. İkimizden birini bulmak isteyen diğerimize sorar, öğrenirdi nerede olduğumuzu.
Bütün bu özelliğimize rağmen ne sorsam bana en doğru, en yalın, en olması gereken yanıtı verirdi. Birbirimizi uyarırdık. “ Bak şu kişi sana farklı yaklaşıyor “ ya da “ Sana şöyle dedi ya? Aslında onun açılımı böyle idi.”
Hiç unutmamam, bir cumartesi, her zaman buluştuğumuz pastanenin kapısından içeri girdiğimde donup kalmıştım. Benim de tanıdığım bir kızla yan yana oturuyorlardı. Üstelik kızın ona olan ilgisini fark etmiş ve kendisini uyarmıştım; “ Davranışlarına dikkat et. Seninle ilgili düşüncesi dostça değil. Ve sen farkında olmadan onu destekliyorsun, yüreklendiriyorsun bu konuda” demiştim. Hemen arkasından da gizli bir uyarı göndermiştim; “ Ama bu durumdan memnunsan… “
Bana inanmamıştı.” Yok canım yanılıyorsun. O benim arkadaşım “ demişti. Yan yanaydılar, hem de keyifli bir sohbete dalmışlardı. Benim geldiğimi hissetti – hep hissederdi – başını kaldırdı, gözlerimiz buluştu. O kısacık zaman süresince ben kendimi toparlamış ve gülerek onlara yaklaşıyordum. Bir saniye gözlerime baktı “ Selam “ dedi. Bir daha ne o kızı onun yanında, ne de onu o kızın yanında görmedim.
Çok sonra bana hissettiklerimde haklı olduğumu söyledi. Kız, ona o gün duygularından bahsetmiş ve “ Yanılmıyorsam duygularımız karşılıklı?” demiş. “ Sana inanmadığım için özür dilerim. Hemcinsinin duygularını benden daha iyi anlayacağını düşünemedim. “ dedi.
Biz kadınlar, daha doğrusu dişiler, birbirimizin beden dilinden çok iyi anlarız. Birbirimizin kokusunu çok iyi duyarız. Gözlerimizden, bedenlerimizden yayılan sinyalleri çok iyi algılarız. Bizim olana karşı gönderilen her türlü sinyali daha gönderildiği yere ulaşmadan yakalar ve şifresini çözüveririz. Önce bir karşı sinyal göndeririz “ Yaklaşma “ deriz. Bu ilk ve kibar olan uyarıdır. Sonrasında duruma göre ya sertleşilir ya da karşılıklı anlaşma sağlanır.
Nasıl ki, biz kadınlar erkek dünyasını anlayamıyorsak, erkekler de biz kadınların dünyasını anlayamazlar.
Bu çok ilginç bir olaydır aslında. Herkesin farklı bir naturası vardır. Farklı bir vücut kimyası. Ama cinslerin kendilerine özgü bazı temel özellikleri de vardır. Eş cins tarafından kolayca fark edilen, hissedilen, görülen benzerliklerdir bunlar. Karşı cinsin anlamasına imkân yoktur. Bu konuda ne kadar uzman, bilgili ve deneyimli olduğunu iddia etse de. Bir el hareketi, bir kelime ve hatta o kelime söylenirken ki ses tonu, vurgu. Hatta hatta o kelimenin kullanılmış olması. Hepsi birer işarettir.
Bu sebeptendir ki, çiftler arasında, tartışmalar çıkar. Bir taraf “ Farkında değil misin? Sana yazıyor “ derken diğer taraf “ Saçmalama, olur mu öyle şey? Senin fesatlığın “ diye red eder. Hatta masum bir insanı suçlamış olarak değerlendirilir ve haksız olan taraf oluverirsiniz. Üstelik fesat, kötü niyetli ilan edilirsiniz. Hiç yoktan…
Hangi cinsten olursanız olun içinde olduğunuz bu ve benzeri bir durumu çok net algılayamazsınız. Üçüncü göz, yani olayın dışında kalan kişi, çok daha net gözlemler. Hele taraflardan biri kendi cinsindense; uyarılarını dikkate almak gerekir. Hem cinsdaşlığının hem de dışarıdan bakışının analizi en doğru olandır.
Benim ki küçük bir gözlem ve paylaşım.
Deneyimler ve yaşananlar sonucu oluşmuş bir saptama.
Tabi ki karar, size ait…
Eser Aslanlı ( son kez )
izmir
YORUMLAR
Nazik yorumunuza nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim.
Burası sizin ikinci yuvanız. Bizlerde aile bireyini dışarı yollayan diğer kardeşler gibiyiz.
Zorunlu hale gelen ayrılığın en kısa sürede bitmesini ümüd ediyoruz. Son yorumunuz bizi daha da ümitlendirdi.
Unutulmamak dileklerimizle sana hayırlı ıstırahatlar diliyoruz.
Her zaman mutlu kalın.
Demiyoruz hoşçakalın.
Selam ve sevgiler.
Sevgili Eser Hanım, siteye veda ettiğinizi okuyunca çok şaşırdım. Bir süredir iyi bir okuyucu değilim ama, fırsat oldukça rastladığım yazılarınızı severek beğenerek okuyordum. Paylaşımlarınızdan tanıdığım kişiliğinizi seviyordum.
Helede üyeliğinizi sildirmek istemek; Tüm paylaşımlarınızı bunca emeğinizi sildirmek demek. Buna neden gerek gördünüz hiç anlam veremedim ve üzüldüm. Yine de bir anlık gecici bir karar olduğunu düşünüyorum...
Eser hanım,şu saate kadar dışarıda işlerim olduğu için sitemize giremedim. İki ayı aşkın bir süredir bu siteye üyeyim,başladığım günden beri yazılarınızı mümkün oldukça kaçırmamaya gayret ediyordum .
B u yazınızı görünce ,hem şaşırdım hem üzüldüm .Sizin gibi ,yazılarını severek okuduğum bir yazarın ayrılmasına üzüldüm.
Umarım tekrar dönersiniz.Sevgi ve saygılarımla,Rabbime emanet olun.
Hep hayırlar ve iyi insanlar çıksın karşınıza.
Hoşça kalın....
Öncelikle hepinize çok teşekkür etmek istiyorum. Beni onurlandırdınız, gururlandırdınız. Çok özel ve çok değerli hissetmemi sağladınız.
Geçmişim olan birinden duysaydım bu sözleri inanıyorum ki bu denli etkilenmezdim.
Bizler, birbirimizi paylaşımlarımızla tanıyoruz. Tanıdık. Kimselere açamadığımız özelliklerimizi biliyoruz. Duygularımızı biliyoruz.
Sizlerle ailemi paylaştım. Kızımı, oğlumu paylaştım. Kendimi paylaştım. Elimden geldiğince hiç saklanmadım. Örtünmedim. Ben ve Tanrı ne biliyorsa, aynen sizler de bildiniz. Mutluysam, mutluyum dedim. Kızgınsam, kızgınım. Ret ediyorsam, ret ediyorum dedim.
Evet, boşandım. 16 Şubat günü otuz üç yıllık evliliğim sona erdi. Üç yıldır ayrı yaşadığım eşimle yollarımızı resmen ayırdık. Ama sorun bu değildi. Bu beklenen ve olması istenen bir durumdu. Süreç zordu. Bunu da aynen paylaştım sizlerle.” Bir Öykünün Sonu” başlıklı yazımda. Avukatın bürosunda yaşananları aynen aktardım.
Elli bir yaşımdayım. Her zaman bir çizgim olmasına özen gösterdim. İnsan olarak, kadın olarak doğru bildiğim, bana öğretilen yoldan bir santim olsun ayrılmamaya dikkat ettim. Kadın olmanın çok üstün bir meziyet olduğuna inandım, her zaman. Asaletin, zarafetin ve aklın kadında illa ki olması gerektiğini savundum.
Çoğu zaman cinsimi eleştirdim. “ Yanlış yapıyorsunuz “ dedim. “Kadınsanız, eşseniz, anneyseniz gık demeden görevlerinizi yapacaksınız” dedim.
Benim inancıma göre kadın, dik durmasını bilmelidir, her zaman. Sorun ne olursa olsun, hâkim olmalıdır. Aileyi toparlamalıdır. Sızlanmadan, şikâyet etmeden.
Bir kadın, asla kadınlığı ile övünmemelidir. O, kadın oluşu ile zaten ödüllendirilmiştir.
Bir yerde tıkandım. “ İnsan “ olmakta tıkandım. İnsanları anlamakta, tıkandım.
“Hala mı tıkanıyorsun?” Demeyin. Tıkanıyor insan.
Bu yazım, böylesi bir tıkanmanın sonucudur. Ulu orta yüzü gülen bir insanın, bire bir, özel sohbetinde, nasıl farklı bir kişiliğe büründüğünü gördüm. İnsanların, menfaatleri, amaçları uğruna nasıl kişilik değiştirdiklerine şahit oldum. Ve o kişiliği nasıl savunduklarına.
Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ama içinizden birine en özel teşekkürlerimi göndermek istiyorum.
Sevgili “ nerten” ve çok sevdiğim site dostumun ablası “ N.B.Ç” sizlerin yeriniz çok ayrı, biliyorsunuz. Tüm diğer dostlarımın da öyle.
Ben, özel teşekkürümü sevgili Engin’e göndermek istiyorum.
Sitenin haşarı çocuğu olarak bilinen Engin’e. Ben, her zaman, sizin çok duyarlı bir yüreğe sahip olduğunuza inandım. Yazılarınız sürekli silinebilir. Hiç önemli değil. Siz, hiç kıvırtmadan en olduğu gibi olan insansınız. Kelimelerinize takılanlar olabilir. Olacaktır da. Ama tanıdığım en düz, en net insansınız. Sayfama eklediğiniz şu yorum, görüşümün en kesin ispatıdır. Değişmeyeceğinizi bile bile “ Değişmeyin “ demek istiyorum size.
Yazmak, benim için çok önemli. Ne kadar kesin düşünceli olsam da geri döneceğimi biliyorum. Ama şimdi değil. Hemen değil. İnsanlarla ilgili takılmamı aştığım zaman. Biraz zaman gerekiyor.
Sizleri özleyeceğimi biliyorum. Şimdiden çok özledim.
Hepinize, çok teşekkür ediyorum. Verdiğiniz değer için.
Görüşmek dileği ile…Ki en kısa zamanda görüşeceğimizden eminim.
İyiliklerle kalın…
Sevgiler yüreklerinize…
Eser Akpınar
İzmir.
nertenn
yazılarınızı büyük bir özlemle bekliyeceğim.
siz ve fırtınanız dinene dek.
ama biliniz ki fırtılalar hep var ve olacaktır.önemli olan yağmur da dans etmeyi bilmektir.
gelin birlikte dans edelim
sizi seviyorum
Engin Tatlıtürk
Çok teşekkür ederim.
Saygılar.
Eser Hanım, bu site sayesinde güzel yazılarınızı okuma fırsatı buldum. Büyük bir zevk aldım yazılarınızı okurken. Artık sizi okumaktan mahrum kalacağım için üzgünüm. Edebiyat Defteri de sizin gibi güzel bir yüreği kaybettiği için bir kat daha üzgün olacak. Umarım yeni yaşamınızda çok mutlu olursunuz. Sevgi ve saygılar efendim. Hoşçakalın.
Yazılarını severek okuduğum özel insanlardan biriydiniz. Dün gece rüyama girdiniz, bir koro içinde şarkılar söylüyordunuz,
rüyama girmenizin anlamı buymuş demek . Veda etmişsiniz inanın çok üzüldüm... İnşallah bizsiz yapamaz geri dönersiniz.
Çokça sevgi, ve saygılarımla hoşçakalın...
Sizi özleyeceğim...
SİZDEN OKUDUĞUM EN KÖTÜ YAZI.
Sizin için de güç bir durum olduğunu tahmin edebiliyorum ve işinizi daha da zorlaştırmak istemem. Ama Yeriniz doldurulacak gibi değil.
Her yazınız derin bir bilgi birikimi ve keskin bir muhakeme kabiliyetinin ürünü oluyordu. Tarzınıza alışmış, fikirlerinize hürmetkardık.
Sizin kaleminizden hiç kötü bir şey çıkmazdı. Hep ışık saçardınız. Biz rıza göstersek de gönül OLMAZ diyor.
Fırtınalı günler geçirdiğinizi tahmin ediyordum yazılarınızdan. Demekki ne kadar iyi olsada atlatamayacağı fırtınalar oluyormuş kaptanların da.
Hem yazınızla hem tavırlarınızla çok önemli bir şey daha öğrettiniz biz dostlarına. Edebi olarak bakınca yine kalıteli bir yazı
yazmışsınız. Kutlarım.
10 Numara veriyor ve kandimce
GÜNÜN YAZISI
İlan ediyorum.
Bu gün okuduğum tek yazı olacak.
İnşallah güçlü kişiliğinle fırtıları yener ve bir süre sonra " Sizlerden kopamadım Dostlarım "dersiniz ve üzdüğünüz gibi
sevindirip ödeşirsiniz.
Allah (CC) Yar ve yardımcın olsun.
Dostluk ve sohbet kapım her daim açıktır bilesin.
Saygı, sevgi ve selamlar.
Görüşmek dileğiyle.
eser akpınar, arkadaşım.
size hoş geldiniz diyorum,
çok haklısınız yazınızda ,erkekler daha iyi dost olur belki.belki kadın kıskançlığı yoktur onlarda,belki sadece dost görmek istediğimiz için bilmez hissetmyiz bize olan ilgilerini.dost dedik ya biz farklısı olmaz artık.ben bizden bizim yüreğimizden kaynaklanır diye düşündüm birden.
ama çok can dediğim çok sevdiğim dostlar da edindim kadınlar arasından.
yıllarca görmesem de hep yüreğimde olan benim için canını verecek canlar,canımı vereceğim canlar.
çok da acımasız olmayın bize karşı.ve biz doğruyu yapıyoruz dostum.elimizden gelen dayanma ve özveriyi yaptık.
asla suçlu deiliz .olması gereken bu hem kendi hayrımıza hemde çevremizin hayrına.
biz güçlü dimdik ayakta duran ve durmaya devam edecek kadınlardanız.
seni ve kendimi seviyorum,:))ve tüm kadınları ,:)) ve tüm erkekleri sevdiğim gibi.
ama seni neden bilmem bir farklı seviyor hissediyorum dostum.sanki ben gibi sen ,sanki sen gibi ben.
naçizane tepkim ondan
bize kızmayın ,haksızlık etmeyin biz kadınlara
Gitme kararınızdan vazgeçtiğinizi ve kalacağınızı sanıp sevinmiştim. Üzdünüz bizleri. Ama ben biliyorum ki bu kabuğuna çekilme ve kendini dinleme fazla sürmeyecek. Daha önce de dediğim gibi Eser Aslanlı da olsa, Eser Akpınar da olsa değişmez; Eser güçlü bir insan ve her türlü güçlüğün üstesinden gelerek kendi küllerinde yeniden doğacaktır.
Burada sizi seven dostlarınız olduğunu unutmayın.
Sevgilerimle...
ben sizi ilk defa okuyorum saniyorum yanilmiyorsam son yaziniz olmasina üzüldüm gercekten.
Bir gün bir yerlerde karşılaşacağımızdan eminim.diyorsunuz,buda bir teselli oldu diyorum.belki tekrar aramizda olursunuz.
Biz kadınlar, daha doğrusu dişiler, birbirimizin beden dilinden çok iyi anlarız. Birbirimizin kokusunu çok iyi duyarız. Gözlerimizden, bedenlerimizden yayılan sinyalleri çok iyi algılarız. Bizim olana karşı gönderilen her türlü sinyali daha gönderildiği yere ulaşmadan yakalar ve şifresini çözüveririz.
evet dogru söylüyorsunuz biz kadinlar bunu cok iyi hissediyoruz.
birde karsi tarafin kiskanclik hissine kapildigini da aninda hissediyoruz.oysa ki aklimizdan ucindan gecmez
art bir niyet.ama buna yakistiriliyor dahi insan evet.bu bence özgüven eksikligidir sadece karsi tarafa bu sekil yaklasiliyorsa.
aslinda hic farketmiyor hem cinsimiz yada karsi cinsten birinin olmasi kurdugumuz arkadaslikta.
sanirim ki evet yetistirme tarzimizin rolü büyük burda.
kimi insan her iki cins ile de dostluk kurabiliyor.insan iliskilerinde olumlu insanlar
yediden yetmise erkekten kadina her insanla anlasabiliyor.
cok güzel bir yaziydi.
hayatta her sey gönlünüzce olsun.
sonsuz sevgimle
hicbitmez tarafından 2/22/2010 3:13:07 AM zamanında düzenlenmiştir.
öncelikle, gitme kararınıza saygı duyarım
ama, gitmenizi istemem
beğeni ile okuduğum bir kalemsiniz
eğer sizin için zor olmayacaksa
bir kez daha düşünün derim
yazınıza gelince, bizi biz daha iyi anlıyoruz, bir bakışla hissediyoruz çoğu zaman söylenmeyenleri
üçüncü gözüm olduğu için seviniyorum
her ne kadar üzücü olayları önceden görsem de
gitmeyin Eser Hanım
kalın, ve bizlerle paylaşmaya devam edin
selamlarımla dost kalem
su_misali tarafından 2/22/2010 12:17:04 AM zamanında düzenlenmiştir.