- 471 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
...... SONRASI
Sonrası… Sonrasıydı yaşamın birçok gizemi... Sonrasının hiçbir sonrası olmayacak bir zaman dilimine çakılı kalan, zamanı donduran beynimin bir yerinde. Bundan olmalı, kara tahtada hep edilgen çatılı eylemlerde bir yaşamın gizemi beyaz satırlara dökülen… Yazarken gözlerim takılır tatlı bir geçişin özlemine… Sonrası asla olamayacak bir sonraydı bu.
Hesapları kolaylıkla yapılır, dili olunca paranın. Yeterli de bütün rakamlar. P sayısı ve sıfır (0) bulunduktan sonra… Ama bir gizemi asla anlatamaz bir dil ve asla gizemleri anlatacak bir şifre de olamaz. Sadece gömülüdür bir yerlerde, soluklarınızda tercümesi olan bir mecaz düşünce olur dillerde. Zamanla bekli de melez cümlelerde yüzünü gösterir. Anlatamamak, somutlaştıramamak… “sonra…” diye boğazda düğümlenen o tılsım gibi adı olmayan yaşanmışlık. Göklerle birleşir gözler ve sağanak olur. Hatırlanır tekrar ve asla sonrası olmayan bir geçmiş.
Hep mi böyle gizemli kalacak kalbe ve beyne sığmayan bu tanımsız ağırlık. Güne ve ışığa yabancı bu sonrası olmayan sonra… karanlık bir yerlerde izi olmayan, yolu bilinmeyen o dehlizin avcısı hiç olmadı ki bu zarif ceylanın... Hatırlanır bir şeyler zamanın bir yerinde… Yapmadıkların, yapamadıklarınla takılırsın zaman denilen ustanın oltasına. Güne ve ışığa yabancı inatla çırpınır sonra… Evet sonrasını olmadı olamayacak da masalımsı yaşamların. Ya da rayihası kalır … Anlatımı mümkün değil ki, kahramanları da gerçek olsun. Mekanlar ve kahramanlar soyut ... Bu yüzden masallar “Bir varmış bir yokmuş…” diye başlar. Bekli de satırların dillendiremediği tanımsız güzellikteki bir yaşamı anlatmanın tek yoludur bu, gerçek zamana ve mekana sığmayacak olan şey… zamana ve yaşama günün kapalı olduğu bir noktasında... Yinelenmeyen bir kabukla bağlı en nazlı yerinde… Sonrası olmaz ki en nezih tadın… Sadece buruk bir yaşamın sonrası olur. Sonrası olmasaydı eğer buruk bir yaşamın, bastığın topraklardaki iniltileri duymazdın. İyice dinlersen duyarsın ta diplerden gelen : “Ömür bulmaya yetmedi” diye haykıran feryadı.
Olsa neyin olur sonrası bilir misin? Yaşanmamışlığın, yaşatılmamışlığın… Bir arayıştır sürüp giden ve sürüp gidecek olan… Okyanusları, coğrafyaları aşan/dolaşan gezginler neyin peşinde acaba? Ya da zirvelerde çakılıp un ufak olan dağcılar?... Hoşnut etmeyen bir yaşanım sonrasını arama hülyası… Çünkü doyumsuzluğun pençesinde, kıvranır bir bedene Paris’in bir yerindeki o şuh edalı güzel gibi… Zaman donar, mekân abideleşir ve öylece kalınır… Karmaşık hülyalarla bakanlar, sonrasını nafile bekler… Çünkü bir zirveydi o… Sonrası asla olamazdı!
Adı ne hatıra, adı ne güzellik, adı ne tabu… Adı yaşam denecek gibi bir şey… Bunu tanımlayacak mucizevi bir p sayısı bulunmadı henüz… Yorumsuz veya bir gizem olarak kaldı, yaşanmamışlık… Arayış ... Sonsuz bir arayış… Ve… Yaşanmamışlığın arayışı olan o sonrası… Tekrarlanır, beklenti olur, sonra bir umuda dönüşür… Ufalır,ufalır,ufalır…. Siliniverir, buza yazılmış yazı misali… Güneşe ve ışığa dost olamayan…Güne yabancı,güne düşman… Yaşanmış olsaydı, bir mamut gibi en azından izi de olsa kalırdı yaşamın bir yerinde… yenilenen sadece düşleri süsler gibi görünen bir hülya,bir serap.. Siluet de olabilir miydi acaba? Neydi az önce içinden kopuveren bir parça… Anlayabildin mi acaba? Bir ilkbahar meltemi gibi aniden beliriveren! Tatmadığın belki de hiç tadamayacağın o sonrası olmayan tanımsız duygunun.
Görünebilse, yaşanabilse bir tabloda kalıcılaşır mıydı acaba? Sanmam; çünkü güneşi hangi ressam tabloya sığdırmış veya yansıtabilmiş… Ki güneşi kıskandıran o parlaklık..! Soyut çizgilerle tablolaşan belki o mutluluğun sadece tanımsız kavisleri… Hep bir yanılsama… Kıyısından geçtiğimiz o mavi nehrin, maviliklerinin yanılsaması gibi… Yaşam gibi; ama ne var ki yaşam da bir taklit… Nefreti boşuna değildi Platon’un. Taklidin taklidine hiçbir dolu beyin katlanamazdı. Yaptığın başkalarının yaptığından asla farklı değil. Dişlilerde bir mil gibi, aşındığında mahzende buluverirsin kendini işlevsiz bir eşya gibi zaman sonra.
Leylasını kaybeden Mecnun acaba neyin peşindeydi? Sadece bir Leyla mıydı? Tabi ki çöllerin sıcaklığını hiçe sayan o bedende, çöle inat sıcaklığıyla bir sonraydı…. Hangi hikâye vuslattan sonra devam etmiş ki? Sonrası olmazdı tatlı hikâyelerin. Sadece yarım yaşanmışlığın sonrası olur .
Arayışı sonsuza kadar devam edecek olan bir Tanrısallık sevda. Kimi zaman sevdası tene üstün gelen bir dervişin ölümcül tutkusu, kimi zaman Diyojen’in etiket düşmanlığı, kimi zaman da Nietzsche ’nin hiçliği olarak tarihsel birer vaka olarak tılsımını gösterir. Özgürlük….Evet özgürlük arayışı gibi kutsanmışlığı olan bir güzellik olmalı.Hep umut sonraki kurşunda saklı. Bir sonsuz tükeniş…. Sonu sonlarda olan bu tuzağın… Lime lime eder bütün bedenleri tüketir zamanın kör bir noktasında… Sonu asla bir son olmayan bir mutsuzluk zinciridir sürüp giden…
Korkulara yenik düşen o başsız bedenler… Ev değiştirilir, araba sonra, yetmez, mutsuzluğu besleyen koca koca fileler dolar mağazalarda… Yapmacık bir tebessümle korkular gölgelenir… Cesaret bile satın alınır ama… Değeri ancak dolu kafalarda saklı olan sonrası...? Haykırır uzaktan uzağa, mülkü ben yarattım dercesine… Bacakları bile o aciz bedeni taşımaktan bıkkın… Kalbi ayrı beslenir, düşüncesi ayrı beslenir o et oburun… Sonrasını bulmak için kılıç sallar coğrafyalara… Sonra…. Sonrası son bulmayan bir tükenişe sürüklenir, adı yok oluş olur… Yalancı sevdalar dillerdeki gönülsüz marşlar oluverir günün birinde…
Seni, sen yapacak satırlar silindi çoktan… O tılsımı anlatacak ozan henüz var olmadı. Yüreğinden gecenleri besteleyecek ozan yaratılmadı/yaratılmayacak… İşte o hazinelerin kapısını sana açacak ve sırrı çözecek olan o tılsımlı dört sözcük:
AŞIK OLMA….
AŞK OL…
Tapan ve tapılan tek vücut artık… Dervişi kıskandıran bir tılsım bu… Sırrı çözülemeyen tek duygu… Gizemi henüz göklerde saklı o mucizevi p sayısı…
İşte mutlu biten hikaye bu…. Sonrası olmayan, sonrası olmayacak olan son… KAZ ÇOBANI ve PADİŞAHIN GÜZEL KIZI ERDİLER MURATLARINA anlamayanlar kerevetini araya dursun… Sonu olmayan bir sona doğru herkese iyi yolculuklar!!
Mustafa LİDER
Edebiyat Öğretmeni
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.