Hep son dakikada sevişirdi hayatla
Hep son sokikada sevişirdi hayatla .Adımlarını yavaş yavaş ilerletirdi kadın. Körfezin kıyısında bir çay bahçesine oturup yağmur altında mırıldanırdı’ Seni severdim hüzün koynumda ’
Konuştuğunda parmaklarının arasından çıkan nikotin bozması plastik çubuk hafif alkole batırılmış olmasından gerek .Düşlere dalardı adam. Güneş, yıldızlar onun çok şey ifade etmiyordu. Konuştukları boğazında acı bir tafraydı.Biliyordu ki annesinin yanlış yetiştirdiği kızdı çünkü O.Büyüyünce büyük adam olunacağına inanırdı.
Eğlidi yere yırtmacını hafifçe topladı suratına düşen perçemini aldı ve arkaya doğru attı.Konuşmadan aldı onu, bir ceylan titrekliğinde kalktı ve kırlangıç esnekliğinde adımlarını yeni aldığı botlarının topuklarına vurarak yoluna devam etti.
Sevdası hayatın içinde kaybulmuştu sanki .Korunaklarını birbir geçmişti .Kanun kadar zengindi oysa( kanun kimdi tam olarak öğrenemedik ya neyse...)
Zenginliğini bırakıp gitmişti, kadın ilk yuvasına .
Adam adımlarını atarken bugünün boşluğuna bir rota arıyordu, rotası yoktu ,bir kaç şişe metile kadar yolu var dedi; birkaç şişe kelepce takalım zihminizin berraklığına ...
Zaman ve mekan sıyrılmak boşa ,
boşa çırpınır sandalda balıklar boşa,
Kusar yokluğu her kaldırım taşı ayağımın acısıyla,
Güne gün demek ; sevmek boşa....
umut KURU
YORUMLAR
İyi bir paylaşım. Kutlarım.
Karun kadar zengindi oysa ( karun kimdi .........) Şeklinde olacaktı her halde.
Selamlar.
umut kuru
saygılar selamlar