Ah Ölmeden Bir Görseydik!
Geçmiş yıllarda mı kaldı türkülerimizin canlılığı? Okul oratoryo grupları dışında anmaz olduk eski türkülerimizi. Yeni nesilden kaç kişi söyleyebilir onlardan bir tanesini? Mevcut müfredatta, müzik derslerinde çalışması yapılıyor mu, bilmiyorum; ama bizim bir “Çırpınırdı Karadeniz” türkümüz vardı. Dillere destandı. Solo halinde gür bir sesle söylerdik. Şimdi ben bile sözlerini hatırlamakta zorlanıyorum. Aklımdan hiç gitmeyen kısmı ise giriş kısmı. Galiba en çok tekrarladığımız yer olmasından dolayı zihnimden silinmeyişi. Hayalime getiriyorum sınıfların tıka basa dolu olduğu, sıraların ise yıllara meydan okurcasına ayakta kalma gayretini ve bütün bunlara rağmen şen şakrak çocuksu ilkokul günlerimi. Yüzümde hey gidi günlerin gülümsemesi beliriveriyor istemeden de olsa. Dudaklarımda ise bir kıpırtı:
Çırpınırdı Karadeniz
Bakıp Türk’ün bayrağına
Ah ölmeden bir görseydim
Düşebilsem toprağına
Çırpın Karadenizim, çırpın! Ama bil ki; çırpınanlar gün geçtikçe artıyor. Bunları duyunca ne duygulardasın kim bilir? Biz seni ağlayanlardan bilirdik ve seni öyle bilmekten dolayı sevinirdik. Çünkü sen ağlardın ama sadakatin vardı, ahde vefan vardı. Senin arkadan vurman yoktu. Hele bir çağlayışın vardı ki düşmanı yutarcasına…
Gör Karadenizim, gör! Ellerinle büyüttüklerin, beslediklerin kendi evlatlarını yutuyor artık. Yatakta yatacak devir değil Karadenizim… Senin vaktiyle ümit ettiklerini kendi topraklarımızda ümit edemez olduk. Bizleri de sen gibi demeye mecbur bıraktılar: Ah ölmeden bir görseydik!
Sen söyle Karadenizim, ölmeden görebilecek miyiz adalet terazisini ellerinde tutanların kararlarında adil olmalarını? İdeoloji gözlüklerini atabilecekler mi hukuk çerçevesinden? Net bir ifadeyle söylersem: İmam- hatipli olmak suç mu?
Sen gibi bizler de bakıyoruz al bayrağımıza ama bir inat uğruna yaşıyor bazıları. Akif’in o mukaddes söylemini ne hale getirdiler Karadenizim. Bir hilal uğruna batan güneşleri, bir inat uğruna ümitlerin batırılmasında kullanıyorlar artık.
Ah Karadenizim, ah! Bir şey söyle de dindir yüreğimdeki yangını. Sen dindir bari! Çünkü karar mekanizmaları aldıkları kararların gerekçelerini açıkladıkça daha bir telef oluyorum. Bazen kendimi akılsız yerine koyduğum da oluyor. Yoksa koca koca adamlar neden kendilerinin bile inanmayacağı açıklamaları yapsınlar ki?
Hangi birini sayayım Karadenizim? Hastaneleri bile sahiplenmişiz. Bu hastaneye herkes istediği gibi giremiyor Karadenizim. Başında örtün varsa Başbakan eşi bile olsan nafile!
Sen de güldün değil mi Karadenizim? Bu daha ne ki!
Bir başkası da çıkıp diyor ki bunun üzerine “camiye ayakkabıyla girilebiliyor mu ki o hastaneye başörtüsüyle girilsin!” Bu nasıl bir garabetliktir Karadenizim. Hem de bunu söyleyen yılların profesörü.Demek ki okumuş olmak önemli değil, ne okuduğun önemli.
Sonrasında ise komutanımız bu olayı yorumluyor Karadenizim ve diyor ki: İnsani boyuttan bakarsak savunmamız mümkün değil.
Ne olur Karadenizim, bana bir yol yordam göster. Aklım artık almıyor. Askerimiz neden hep ucu açık konuşur? Söylenenlerle icraatlar çatışmak zorunda mı? İnsani boyuttan savunmak mümkün değilken ben merak ediyorum bu olay hangi boyuttan savunulabilir ki?
Bazı iddialara cevap olarak askerimiz “Allah Allah” nidalarıyla taarruza çıkartılır ama hala daha yemek dualarında zorla “Tanrımıza hamdolsun” dedirtilir. Ben inanmak istiyorum açıklamalara; ama ben aklı vahiyden üstün görenlerden daha aptal değilim Karadenizim.
Biliyorum Karadenizim, çok uzattım, belki başını da ağrıttım. Ne biliyim, içimi dökecek dost olarak seni gördüm. Yürek kabardı Karadenizim. “Keşke olmasaydı” lar bitsin artık!
Mustafa Yılmaz
09 Şubat 2010
YORUMLAR
Dost yürek; yürek yükünü paylaşırım.
Kendi içinde akıcı ve anlaşılır çok güzel bir yazı yazmışsın.
Biraz karamsarsın ama haklı olduğun çok konu olduğu için seni yormayacağım.
Bu yazıya 10 numara veriyorum.
Sade içeriği için değil. Şiirsel hoş bir anlatımı olduğu için.
Selam ve sevgiler.
_hekim_
Bahsettiğiniz şiirsel tadı, yazıma son verdikten sonra ben de farkettim.Sanırım empati yapmamdan kaynaklandı.
Yorumunuz için teşekkür ediyorum.